10.5 C
Almanya
Cuma, Mart 29, 2024

Hanau, ırkçı katliamın aydınlatılmasını istiyor

Hanau kent merkezinde miting yapmasına izin verilen 250 kişi, Hanau katliamının en ince ayrıntısına kadar aydınlatılmasını istedi. Savcılık ve emniyet birimlerine ağır ithamda bulunan aileler, kendilerinden özür dilemeyen Hessen İçişleri Bakanı Peter Beuth’un da istifasını istediler

Almanya’nın pek çok kentinde gerçekleştirilen dayanışma mitinginde de Hanau’dan canlı yayın yapıldı: https://www.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=iiCtmTQ5wqY&app=desktop

Hanau’da ırkçı saldırgan tarafından katledilen 9 göçmen, katliamın altıncı ayında düzenlenen mini mitingle anıldı. Hanau’da 19 Şubat 2020’de ırkçı Alman Tobias Rathjen’in iki nargile bara baskınında Ferhat Ünvar, Gökhan Gültekin, Fatih Saraçoğlu, Sedat Gürbüz ile Hamza Kurtovi (Bosnalı), Mercedes Kierpacz (Polonyalı), Kaloyan Velkov (Bulgar), Vili Viorel Pun (Romanyalı), Said Nasser El Hashemi’yi (Afganistanlı) katletmesi büyük infial yaratmıştı. Hanau’da oluşturulan 19 Şubat İnisiyatifi, katliamın altıncı ayında Almanya çapında büyük bir yürüyüş düzenlemek istemiş, Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kaminsky ise pandemi vaka sayısının son bir hafta içinde 100 binde 36’dan 49’a çıktığını belirterek mitingi son dakikada iptal ettiklerini duyurmuştu. Hanau Belediyesi, görüşmeler sonrasında kent merkezinde en fazla 250 kişinin katılacağı anma mitingi yapılmasına izin verdi.

Mitinge Büyükşehir Belediye Başkanı Kaminsk de katıldı

Sosyal mesafe ve koruma maskesi kurallarına uyulduğu mitingte kurban yakınları ve arkadaşları #SayTheirNames (Adlarını söyleyin) yazılı beyaz tişört giydiler. Mitinge Hanau Büyükşehir Başkanı Claus Kaminsky, Hessen SPD Başkanı Nancy Faeser, Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Janine Wissler, Hessen Milletvekilleri Turgut Yüksel (SPD) ve Saadet Sönmez (Sol Parti) ile Eintracht Frankfurt Başkanı Peter Fischer de katıldılar.

Eintracht Frankfurt Fischer: “Nazileri istemiyoruz”

Eintracht Frankfurt Başkanı Peter Fischer, ailelerin hem acısını tarif etmek için hem de taziye için hiçbir sözcüğün yetmediğini bu nedenle birlikte ağladıklarını söyledi. Eintracht Frankfurt’a üye 90 bin kişinin, ırkçılara ve AfD’ye karşı olduğunu kaydeden Fischer, “Eskiden üniforma giyen nazileri takım elbise giyseler dahi tanıyoruz. Biz Nazileri istemiyoruz. Siz kahverengi bataklığı istemiyoruz. Nerede olursanız olun size karşı mücadele edeceğiz. Hanau olmamalıydı” dedi. Peter Fischer özetle şunları söyledi: “Biz yalnızca size karşı değiliz, biz nerede olursak olalım sizi istemiyoruz. Siyasetin taziyede bulunmasın. Taziyeye kimsenin gelmesini istemiyoruz. Biz güçlü siyaset, dik duruş istiyoruz. Bizim taleplerimiz için. Biz Hanau’nun ara istasyon olmasını istemiyoruz. Dillerde acıyı tarif etmek için sözcükler yetersiz kalsa da aydınlatma, adalet, gereğini yapma, yardım, ceza verme, ırkçılıktan uzak durma doğru sözcükler. Anlayış, bu insanlar inançlarına göre defin için mücadele ettiler. Irkçılık, faşizm, homofobi ne varsa biz karşıyız.”

Anne Emiş Gürbüz: Mezarlık yeni evim oldu

Yaşadığı travmayı ifade eden Sedat Gürbüz’ün annesi Emiş Gürbüz de, oğlunun hep otuz yaşında kalacağını, acılarının her gün artıdığını söyledi. Hayalleri, planları olan oğlunun toprağın altında olmasını kabul edemediğini kaydeden acılı anne Gürbüz, “Mezarlık yeni evim oldu. Almanya bize borçlu. Bize çocuğumuzu geri veremez. Bize kulak verilmesi lazım. İlk gün gelenler çok söz verdiler. Şimdi hiçbiri yok. Kurumlar gereğini yapsın ve başka anne babalar çocuklarını kaybetmesin” dedi.

Selvi Unvar: İşte o zaman başardın oğlum

Ferhat Unvar’ın annesi Selvi Unvar ise olayı kabul edemediğini belirterek, “Kafamdan hiç gitmiyor. Çok sözümüz vardı. Hayatının kısa olabileceğini hiç düşünemedik. Çok akıllı bir çocuktu. Biz çocuklarımız için mücadele ediyoruz. Başka anne ve babalar aynı acıyı yaşamasın, başka çocuklar boşuna ölmesin diye. Irkçılığın olmadığı bir okul, herkesin eşit olduğu bir ülke. İşte o zaman başardın oğlum” diye seslendi. Katliamın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılmasını talep eden kuzen Abdullah Unvar da “Biz taleplerimizden bir milim geri çekmeyeceğiz. Tarih, faşistlerin ve diktatörlerin kazandığını yazmıyor. Biz daha çoğuz. Biz kazanacağız, taleplerimizi daha da yüksek sesle seslendirmeliyiz” diye konuştu.

Vili Viorel Pun saldırganla savaştı

Vili Viorel Pun’un babası, oğlunun ilk olaydan sonra aracıyla saldırganı engellemek için peşine düştüğünü, bu sırada polisi dört kez aradığını ancak polisin bir türlü yardıma gelmediğini kaydetti. Baba Pun şu eleştirilere yer verdi: “Polis görevini yapmış olsaydı oğlum ölmeyecekti, ikinci nargile baskını da olmayacaktı. Olay günün tüm ayrıntılarıyla aydınlatılmasını, sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Altı aydan beri hiçbir gelişme olmadı”

Hanau artık son durak olsun

Aileler, 2002 yılından beri davalarda adı geçen ırkçı katil Tobias Rathjen’in nasıl silaha ulaşabildiğini, yapmak istediklerini savcılığa duyurduğu halde neden önlenmediğini sordu. müdavimi haline gelen bu kişi nasıl silaha ulaşabildiğini sordu. Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı Peter Beuth’un özür dilemek yerine saldırı sırasında polisin işini mükemmel yaptığını söylemesinin kendilerini şoke ettiğini kaydeden aileler, “Ta uzaktan itfaiye, ambülanslar gelirken olay yerine 300 metre mesafedeki polis bir türlü gelemedi. Polise telefon eden çok sayıda görgü tanığı, polise saldırganın aracının plakasını verdiği halde, evine ancak bir saat sonra gitti. Bu nasıl bir mükemmel iş? Saldırganın çantasında daha 300 kurşun vardı. Bu bir saatte 300 saatte neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyoruz. İçişleri Bakanı Beuth hemen istifa etmelidir. Altı aydır bir adım ilerleyemedik. Kim sorumluysa, kim engelliyorsa istifa etmelidir. Tüm ırkçılar silahsızlandırılmalıdır. Devlet kurumları, Federal Meclis acilen nazilerden temizlenmelidir. Biz ve olayın unutlmamasını, aydınlatmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz. Hanau ırkçı katliamlarda son durak olsun” dediler

Son Haberler

İlgili Haberler