FRANKFURT
Frankfurt’ta siyasi parti ve sivil toplum örgütleri, Türkiye’de casusluk soruşturması kapsamında tutuklanan Tele1 Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci Merdan Yanardağ ile tutuklu tüm gazecilerin serbest bırakılmasını talep ettiler. Hauptwache meydanında düzenlenen protestoda konuşan SPD Frankfurt Başkanı Kolja Müller, Avrupa’da Fransa, Polonya, Macaristan örneğinde olduğu gibi otokrat güçlerin demokrasiyi geriletmek için yıllardan beri büyük çaba verdiğini belirterek “Türkiye’de de gazeteciler tutuklanıyor. Ekrem İmamoğlu gibi demokrat politikacılar cezavinde tutuluyor. Dünyada tutuklu her üç gazeteciden biri Türkiye’de. Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü üzerinde baskı değil, basın ve ifade özgürlüğünün tamamen yok edilmesi söz konusudur. Türkiye’de tutuklu 150 gazetecinin, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının, derhal serbest bırakılmalıdır. Başbakan Merz’in Türkiye ziyaretinde basın ve ifade özgürlüğü konusunda tek kelime etmemesi büyük bir skandaldır. Bizim Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki demokratlarla birlikte demokrasiyi savunmamız şart. Sizlerle birlikteyiz. Birlikte mücadele ediyoruz” diye konuştu.

“YANARDAĞ DAHA GÜR SESLE DÖNECEK”
Tele 1 Avrupa Temsilcisi ve Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı Recai Aksu, Türkiye’de yapılması gerekenin ırkçı ve şeriatçı olmayan tüm kesimlerin birlikte insan hakları, demokrasi, Cumhuriyet ve hukuk için birlikte mücadelesi olduğunu söyledi.

Aksu konuşmasında, “Türkiye’de artık gerçeği aramanın örgüt üyeliği sayılıyor, karanlığa karşı ışık yakan herkes düşman ilan ediliyor. Türkiye’de artık hukuktan bahsedilemez. Hukuk terazisinin sadece tokmağı kaldı. Artık kararları troller veriyor. Yargıçlar korkuyor. Hukuk adalet değil korku dağıtıyor. Hukuk bağımsız olmadığında bir ülkenin omurgası kırılır. Kapatılan her yayın umudu yok bir parça daha yoketmek anlamına geliyor. Bir gazeteciyi susturmak, toplumu sağır etmektir. Bir gazetecinin hücreye atılması, toplumun vicdanına kelepçedir. Gazeteci tutuklandığında cesaret de hücreye konuluyor. Merdan Yanardağ’ın susturulması bunun içindir. İktidar kendi yalan impartorluğunu hedef alan her doğruyu hedef olarak görüyor. Doğrular korkunun panzehiridir. Gerçeği susturmak isteyenler tarihin karanlığında yok olup gittiler. Kelimeleri tutuklayamazsınız. Demokratik bir devlet eleştiriden korkmaz. Eleştiriyi susturanlar gücünü koruduğunu sanıyor. Tarihte susturulan her ses daha gür şekilde haykırdı. Merdan Yanardağ sesi gür olarak dönecek. Tele1’e kayyum atanması, Tele1’in susturulması kabul edilemez. Merdan Yanardağ ve tutuklu gazeteciler serbest bırakılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

MERZ HÜKÜMETİNE ÇAĞRI
‘Frankfurt Eylem Birliği’ adına yapılan konuşmalarda da “Bu karar yalnızca bir medya kuruluşuna yönelik değil, basın özgürlüğüne, gerçeklere, halkın haber alma hakkına, ifade özgürlüğüne ve demokratik değerlere açık bir saldırıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarı kendisini eleştiren her sesi susturmak için “terör”, “casusluk” ve “devlet düşmanlığı” gibi ağır suçları sistematik biçimde kullanıyor. Tele1’in Merdan Yanardağ’ın ve tüm bağımsız basın emekçilerinin yanında olduğumuzu kararlıkla ilan ediyoruz. Bu hukuksuz karar derhal geri çekilmeli, basın özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı ve cezavindeki tüm gazeteciler serbest bırakılmalıdır. Almanya kamuoyunu, Friedrich Merz Hükümeti’nin bu antidemokratik uygulamalara karşı gerekli adımları atmaya; Türkiye’de insan hakları ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin yanında tavır almaya çağırıyoruz. Almanya’da demokratik çevreleri, insan hakları kurumlarını ve basın kuruluşlarını açık hak ihlali karşısında dayanışmaya davet ediyoruz. Çünkü susturulan bir basın, sadece Türkiye için değil, tüm dünyadaki demokrasiler için bir tehdittir” denildi.
