17.5 C
Almanya
Pazar, Haziran 15, 2025

Frankfurt’tan yükselen ses: Yaşasın Türk sineması!

25. Frankfurt Türk Film Festivali, 'onur ödülleri'yle başladı. Festivalin onur ödülünü alan ünlü sanatçılar Şerif Sezer ve Güven Kıraç, “Yaşasın sinema, Yaşasın Türk sineması” dediler. Onur ödüllü Yönetmen Biket İlhan ile Türkiye’de sinema kariyerine başlayıp Almanya’da sanat hayatını sürdüren usta oyuncu Erden Alkan da Türk sinemasının önemine dikkat çektiler.

Filiz Uzun Doğan / Frankfurt

Çeyrek asırlık geçmişe ulaşan Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, 25. yılına özel anlam yüklü bir açılış töreniyle başladı. Kültürlerarası diyaloğun ve sinema sanatının ortak hafızası haline gelen “Türkçe sesler, evrensel hikayeler” mottolu festival, sanatçıları ve sinemaseverleri bir araya getirdi.

Kültürler Arası Transfer Derneği’nin Frankfurt Belediyesi’nin desteği, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu’nun himayesi ve çok sayıda sponsorun katkısıyla düzenlediği festival, onur ödüllerinin takdim edilmesi ve “Bir Cumhuriyet Şarkısı” filminin gösterimiyle başladı. Açılış filminin başrol oyuncusu Salih Bademci, gecenin onur konuklarında biri oldu.

Bademci, “Bütün dünyada geçtiğimiz zamanlara Bir şey organize etmek, birilerini biraraya getirmek gerçekten çok zor. Bunun sürekliliğini sağlamak, 25 yıla ulaştırmak nerdeyse imkansız hale geldi. O yüzde başta Hüseyin Sıtkı olmak üzere, festivale emeği geçen, katkısı olan herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi. Gösterimden sonra da izleyicilerin sorularını yanıtlayan Salih Bademci, dönem filmlerini çok sevdiğini, “Bir Cumhuriyet Şarkısı” konusunun geçtiği orijinal yerlerde çekilmesinin kendilerinde farklı tat bıraktığını söyledi. Bademci etkinlikte sinemaseverlerin ilgi odağı oldu.

“Yaşasın sinema!

Festivalde onur ödülü alan ünlü sanatçı Şerif Sezer, festivale daha önce “Babam ve Oğlum” film ekibiyle katıldığını belirterek, “Onur duydum, gurur duydum” dedi. Çok şanslı bir oyuncu olduğunu kaydeden Sezer, “Çok fazla bir filmim yok, ama olanların çoğu Türk, hatta dünya sinema tarihine geçmiş olanlar var. Yaşasın sinema, yaşasın Türk sineması” diye konuştu.

Güven Kıraç da festivaller bizim mesleki buluşmaları gerçekleştirdiğimiz zamanlar. Birbirimizi çoğalttığımız, birbirimizi desteklediğimiz, yeni hayaller kurduğumuz yerler. Bu ödül de çok anlamlı. Özel bir teşekkür. Babam oyuncu olmamam için elinden geleni yaptı. Belki de o kadar çok çalışmasaydı ben oyuncu olmak için bu kadar çaba göstermeyebilirdim. O yüzden babama, aileme, öğretmenim Müşfik Kenter’e, seyircilerime çok teşekkür ediyorum. Yaşasın sinema” ifadelerini kullandı.

Biket İlhan yıllar önce bir iki minübüsle çekime gittiklerini anlattı. İlhan, “Şu an gurur duyulacak bir sinemamız, müthiş oyuncularımız, ödüller getiren yönetmenlerimiz, kamera arkası gruplar hepsi çok başarılı. Teknik olanaklarımız müthiş. O zamanlar Fatma Girik, iki setçi fon bezini gerer, onun arkasında giyinirdi. Ardından sete yardım ederdi. Herkes kendi kostümünü giyip gelirdi. O günlerden bugünlere geldik. O tutku, içtenlik bende herzaman var” dedi.

Erden Alkan da Biket İlhan’ın anlattığı dönemden çok daha önce sinemaya başladığını artık eşinin memleketi İsveç’e yerleştiğini söyledi.

2021 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı Rasim Öztekin adına ailesine “Vefa Ödülü” sunuldu. Ödülü kızı Pelin Öztekin teslim aldı. Öztekin, ödülü alırken duygulu anlar yaşadı.

Gazetecilere plaket

Festivalin uzun yıllardır medya görünürlüğüne katkı sağlayan gazetemiz genel yayın yönetmeni Kazım Doğan‘ın da aralarında olduğu basın mensuplarına ve destekçilerine teşekkür plaketleri takdim edildi. Ayrıca festivalin Türkiye Koordinatörlüğünü 18 yıldır sürdüren, yapımcı-yönetmen Serap Gedik, “Emek Ödülü” ile onurlandırıldı.

“Başlangıçta sadece güçlü inancımız vardı”

Sunucular Gökhan Mumcu, Ebru Susur gecenin açılışında “Bugün burada yalnızca bir festivali değil, aynı zamanda 25 yıllık bir emeği, birikimi ve kültürler arası kurulan bir köprüyü kutluyoruz. Sinema; sınırları aşan, dilleri ve kalpleri birleştiren evrensel bir dildir.” dediler.

Festivalin kurucusu ve Başkanı Hüseyin Sıtkı sekiz filmle başladıkları ilk günler ne bir ofis ne bir bütçe, ne de sabit bir ekibi olduğunu anımsatıp, “Ama elimizde çok daha güçlü, sarsılmaz sinemanın köprüler kurabileceğine, kültürün insanları birleştireceğine ve hikâyelerimizin hangi dilde anlatılırsa anlatılsın, mutlaka duyulması gerektiğine dair çok güçlü, sarsılmaz bir inancımız vardı. Geçtiğimiz 25 yılda binin üzerinde film gösterdik, 750’den fazla sinema emekçisini Türkiye ve Avrupa’dan Frankfurt’a davet ettik, sayısız söyleşi, panel ve buluşmayla binlerce insanı bir araya getirdik. Üstelik bunu hiçbir ticari kaygı gütmeden, küçük ama kararlı bir ekibin inancı ve emeğiyle başardık. Bu yılki festivalimizin mottosu “Türkçe Sesler, Evrensel Hikâyeler.” Çünkü inanıyoruz ki, bir Anadolu köyünde başlayan bir hikâye, Frankfurt’ta, Berlin’de ya da Paris’te de bir kalbe dokunabilir. Filmlerimiz sadece Türkiye’yi anlatmaz – insanı anlatır, değişimi, hafızayı ve umudu anlatır. 2025 yılı bizim için yalnızca bir kutlama değil – aynı zamanda bir yenilenme yılı, genç sinemacılara daha çok alan açıyoruz” diye konuştu.

“Türk kadının gücünü ortaya koyuyor”

Türk sinemasının dünya çapında artan etkisi ve Türk dizilerin yurt dışında gördüğü ilginin ülkeyi tanıtımı açısından büyük değer taşıdığını kaydeden Frankfurt Başkonsolosu Nagihan İlknur Akdevelioğlu, “Kültürümüzün uluslararası alanda doğru bir şekilde temsil edilmesi son derece önemli ve bu anlamda 25 yıldır büyük bir özveriyle emek veren Sayın Hüseyin Sıtkı’yı ve tüm ekibi gönülden tebrik ediyorum. Bugün onur ödülünü alan değerli yönetmen Biket İlhan ve usta oyuncu Şerif Sezer’in başarıları da Türk kadınının sanattaki gücünü ortaya koyuyor. Festivalin sürdürülebilirliği için verilen tüm destekler kıymetli; bu vesileyle sponsorlarımıza da teşekkür ediyorum” dedi.

Festival artık şehrin kültür takviminde”

Festivalin destekçileri arasında yer alan Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Mike Josef de „Şehrimiz, kültürel çeşitlilik, açıklık ve dayanışma ile özdeşleşmiştir. Bu değerler, çeyrek asırdır bu festivalin ruhunu yansıtmaktadır. Festival, yıllar boyunca Frankfurt’taki Türk toplumunun sesini daha görünür kılmış, kültürler arasında köprüler kurmuş ve karşılıklı anlayışın derinleşmesine katkı sağlamıştır. Festival günleri, şehrimizin kültürel takviminde köklü bir yer edinmiştir. Sizlere Türk sinemasının çok yönlü ve dinamik dünyasına dalma fırsatı sunuyor. Kısa filmler, belgeseller ve uzun metrajlı filmlerden oluşan zengin bir program sizleri bekliyor. Sinemayı özel kılan şey, bizleri bir araya getirmesi ve ortak düşünce ile paylaşım için bir alan yaratmasıdır. Frankfurt Belediye Başkanı olarak, bu yıl dönümünde Türk Film Festivali’nin himayesini üstlenmekten ve sizlerle birlikte sinemayı ve kültürlerarası diyaloğu kutlamaktan onur duyuyorum. Festival, Frankfurt’un kültürel yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Kültür Dairesi tarafından desteklenmeye devam edecek” diye konuştu.

25 yıl önce yalnızca 8 filmle yola çıkan festival, bugün Avrupa’daki en itibarlı Türk sinema buluşmalarından biri haline geldi. Festival, gösterimler, paneller ve yan etkinliklerle Frankfurt ve 9 yakın kentte 18 Haziran’a kadar sinemaseverleri ağırlamaya devam edecek.

Festival programı ve bilgileri için: www.turkfilmfestival.de
Sosyal medya: @turkfilmfestivalifrankfurt

Son Haberler

İlgili Haberler