Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı, Frankfurt’ta sert tepki gösterildi. Göçmen Kadınlar Birliği, Göçmen Kadın Örgütleri Çatı Örgütü Damigra, Alevi Kültür Merkezi, Sol Parti Hessen, CHP Hessen, Rheinland Pfalz, Saarland Birliği’nin de aralarında olduğu siyasi grup ve sivil toplum örgütleri’nin Hauptwache meydanında düzenledikleri mitinge, SPD, Yeşiller, Sol Parti, Nazi Rejiminde Takip Edilenler (VVN) ile sendikalar destek verdi. Mitingte Federal Milletvekili Ulli Nissen ile Hessen Milletvekilleri Saadet Sönmez ve Turgut Yüksel, Frankfurt Çevre ve Kadınlar Encümeni Rosemarie Heilig de katıldılar. Protestoda kadına ve çocuklara yönelik şiddeti, tacizi ve tecavüzü engellemeyi öngören anlaşmaların sağcı partilerin iktidarda olduğu Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin hedefinde olduğu kaydedildi. Uluslararası anlaşmalar ile kadınların kazandıkları hakların birer birer kaldırılacağı endişesini dile getiren konuşmacılar, “Muhafazakar partiler kadınlar ve çocukları, din diyerek, aile, örf, adet diyerek milliyetçi politikaları için yok sayıyorlar. Demokratik sivil toplumlar, uluslararası kazanımlara, sözleşmelere sahip çıkmalı” dediler.
Almanya’da da her 45 dakikada bir, bir kadının şiddete maruz kaldığını kaydeden konuşmacılar, söz konusu kadınların devlet tarafından korunmasını, daha çok kadın evi açılmasını ve İstanbul Sözleşmesi’nin tam uygulanmasını talep ettiler.
Heilig: Yaptırım şart
Frankfurt Çevre ve Kadınlar Encümeni Rosemarie Heilig (Yeşiller), ilk imzacı, sözleşmenin adını taşıyan ülke Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kabul edilemez olduğunu söyledi. Türkiye’ye kararını geri çekinceye kadar yaptırım uygulanmasını isteyen Yeşil politikacı Heilig, “Türkiye’ye yönelik sert ifadeler yeterli değildir. Erdoğan’a karşı yaptırım şart” diye konuştu. Rosemarie Heilig, Frankfurt olarak İstanbul Sözleşmesi’nde öngörülen kadınlara yönelik şiddeti engellemek için gerekli kurumsal yapı ve koordinasyon merkezi çalışmalarını da aktardı. Eski çağlardan beri kadınlara yönelik baskının olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın attığı adıma yenilerinin ekleneceğini savunan Frankfurt Belediye Meclisi üyesi, Die Linke Kadınlar Sözcüsü Monika Christiaan da sözleşmenin iptalinin aynı zamanda yeni şiddetin önünü açacağını söyledi.
Almanya’ya da sert tepki var
Almanya’da her üç kadından birinin şiddet mağduru olduğu, her dört kadından biririnse aile içinde yakınlarından şiddet, taciz veya tecavüze uğradığına ve göçmen kadınların durumuna çekilerek Almanya’ya da “İstanbul Sözleşmesi’ni tam uygula” çağrısı yapıldı.
Hessen Milletvekili Saadet Sönmez (Sol Parti), “Kadın evleri çok yetersiz. Göçmen kadınlar sözleşmede yer aldığı gibi eşlerden bağımsız oturum ve çalışma izni alabilmelidir. Kadınlar eşlerin insafına, şiddetine bırakılmamalıdır” dedi. Göçmen Kadınlar Birliği adına konuşan Zehra Ayyıldız da sözleşmeden çekilme nedeniyle çok kızgın olduklarını dile getirerek, “Bu kararı bazı kesimlerin desteğini almak için verdiklerine inanıyoruz. İktidarda kalmak için yapıyorlar. Almanya’nın Avrupa Birliği’nin tepkisi açıklamalarda kalmamalı” diye konuştu. Mitingte konuşan Damigra, AKM, VVN, CHP temsilcileri, “İstanbul Sözleşmesi her ülkede uygulansın” talebini yinelediler.