Ekolojik yıkımın bir sonucu olan deniz salyası (müsilaj) Marmara Denizi’ni ‘ölü deniz’ haline getirdi. Yaklaşık 4 aydır Marmara’yı esir alan deniz salyası ile ilgili acil önlem alınmaması sorunu ‘hayati’ boyuta taşıdı.
Deniz salyasının artmasının asıl nedeninin denize boşaltılan atık sular olduğunu söyleyen Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, denizin mesaj verdiğini ve şu aşamada kirliliğin önlenebilir seviyede olduğunu söyleyerek, “Marmara Denizi ölürse Türkiye’de çok ciddi sıkıntı. Ekonomik, sosyal problemler olur onun için Marmara’yı kurtaralım. Şu anda önlenebilir durumda. Diyor ki ‘Benimle ilgili acil eylem planlarınızı uygulamaya koyun. Yani konuşmayı bırakın eyleme geçin’ diyor” diye konuştu. “Azot ve fosfor kirlilik yükleri Marmara’ya ve denize deşarj edilen atık sularda yaklaşık 9-10 kat azaltılmalı. Eğer bu azaltılma yapılırsa Marmara Denizi bağırmaktan kurtulur” diyen Öztürk, çözüm önerilerini anlattı.
Öztürk, ana sebebinin denizin altından denize boşaltılan evsel ve endüstriyel atıklar olduğunu kaydetti: “Ana sebebi özellikle Marmara Denizi’ne deşarj edilen evsel ve endüstriyel atık. Sulardaki azot kirliliği çok yüksek değerlerde. Bu aşırı derecede azot, fosforlar, fitoplankton üretiyor. Bu fitoplanktonlarda deniz salyasının çoğalmasını, salgılanmasına neden oluyor. Marmara Denizi’nde hassas ilan edilen bölgelerde tüm belediyelerin ileri biyolojik arıtma tesisi kurması gerekli. Çoğu belediye ve sanayici bu sistemi kurmadı. Kurmadıkları için de Marmara Denizi’nin kirlenmesine vesile oldular. Evsel, endüstriyel atık sular, yayılı kaynaklardan gelen kirli yükler 10 kat daha ileri derecede arıtılmalı.”
DERE YATAKLARI BETONLAŞTIRILMAMALI
Öztürk’e göre ekolojik yıkımın bir diğer sebebi ise dere yataklarının betonlaştırılması: “Dere yatakları betonlaştırılmaz. Dünyanın birçok yerinde dere yatakları yeşil koridorlara dönüştürülür. Yeşil koridorlara dönüştürülen dere yataklarında da deşarj edilen atık sular olmaz. İleri kademe arıtılan sular olur. Maalesef İstanbul’da Büyükçekmece civarında atık sular oluşuyor. Dere yolu ile deşarj ediliyor. Ama en büyük atık su Bursa ve Balıkesir civarında olduğunu biliyorum. Bir de Tekirdağ bölgesinde. Bu sebepten dolayı Marmara Denizi’ne derin deşarj yapılırken mutlaka atık sularımız ileri kademe arıtılmalı.” birgun.net