HOFHEİM / TAUNUS
Almanya’da ırkçı, faşist partilere yönelik tepki ve eylemler artarak devam ediyor. Son iki haftada demokratieteam.org sitesine kaydedilen eylem sayısı 630’u aştı. Ülkede son iki haftada toplam 1 milyon 750 binden fazla antifaşist, aşırı sağa karşı sokağa çıktı. Hamburg, Berlin, Köln, Düsseldorf, Stuttgart ve Frankfurt’un aralarında olduğu kentlerde düzenlenen devasa mitinglerde sayıları yüzbinleri aşan protestocular “Hep birlikte faşizme karşı”, “Hiçbir zaman, şimdi”, “AfD’den nefret ediyoruz” dediler.
Frankfurt yakınlarındaki Hofheim / Taunus kentinde de ikibini aşan eylemci, “Demokrasiye sahip çık” çağrısı yaptı.
“Irkçılığı geri püskürtmek zorundayız”
Papaz Martin Niemöller’in “Naziler komünistleri alırken sesimi çıkarmadım, evet, ben bir komünist değildim. Sosyal demokratları hapsettiklerinde sesimi çıkarmadım, evet, bir sosyal demokrat değildim. Sendikacıları almaya geldiklerinde sustum, evet, ben bir sendikacı değildim” sözlerini anımsatan kilise temsilcisi, “Bu kadar çok mitingte buluştuk. Şimdi rahatca geriye yaslanalım mı? Hayır, ırkçılığı geriye püskürtmek zorundayız” dedi.
219 cinayet işlediler
Hofheim merkezinde gerçeleşen mitingte Sol Parti İl Genel Meclisi Üyesi Thomas Völker’in de dahil olduğu konuşmacılar, “Alman toplumu büyük görevle karşı karşıya. Aşırı sağa, faşizme izin verilmemeli. Gün sadece yaşananlardan etkilenme günü değil, sesini gür şekilde çıkarma günü. Çoğunluğun ayağa kalkıp, demokrasiye sahip çıkma günü. Irkçılar, naziler hiçbir zaman yok olmadılar. Yarın, “Siz böyle olacağını biliyordunuz” denmesini istemiyorsanız birşeyler yapma günü. Özgür, demokratik bir ülkede bunu yapmak öyle kolay ki. Sivil toplumun ayağa kalkıp, ırkçıların iktidara gelmesine engel olmalı. Irkçıların iğrenç düşüncelerini gerçekleştirmeleri size bağlı. Aşırı sağcıların göçmenleri sürgün etme planı, yeni değil. Faşistler bunun için cinayet işlemekten geri kalmıyorlar. 1990’dan beri Solingen, Möln, Hanau katliamları, NSU cinayetleriyle toplam 219 göçmen katledildi. Zoraki göçe kadar göçmenleri tedirgin etmek, yaşamalarını olabildiğince zorlaştırmak ve ülkeden gitmek zorunda kalmalarını istiyorlar. Faşistler bir korku iklimi yaratmak istiyorlar. Belli ki bunda başarılı da oluyorlar. Avrupa Birliği sınırlarını surlardan daha sert şekilde korumaya başladı, insani bir hak olan mültecilikle ilgili yasalarını değiştirmeye başladı. Tepkilerimiz saman alevi gibi sönmesin. Demokrasi sahip çıkılırsa yaşabilir” dediler.