FRANKFURT
Almanya’da Hanau Katliamı’nın üçüncü yılında Aachen’den Würzburg’a yüzden fazla kentte düzenlenen eylemlerde ırkçı terör lanetlendi. Hanau Katliamı’nda yakınlarını kaybedenlerin oluşturduğu 19 Şubat İnisiyatifi’nin çağrısıyla düzenlenen eylemlerde toplumun ayrımcılığa, ırkçılığa ve ırkçı teröre set çekmesi istendi. Katliamda yakınlarını kaybeden aileler, devlet kurumlarından terör olayını aydınlatma, adalet, gereğini yapma ve Hanau merkezinde anıt dikme taleplerini yinelediler.
Hanau’da 19 Şubat 2020’de gerçekleşen saldırıda Ferhat Unvar, Hamza Kurtović, Said Nesar Hashemi, Vili Viorel Păun, Mercedes Kierpacz, Kaloyan Velkov, Fatih Saraçoğlu, Sedat Gürbüz ve Gökhan Gültekin ırkçı saldırganın kurşunlarına hedef olmuştu. Yakınlarını kaybeden aileler, katliamda emniyet birimleri ile yetkililerin de olay öncesi, sırası ve sonrasında inanılmaz büyük hatalara imza attıklarını ileri sürmüştü.
“YETKİLİLER SORUŞTURMAYI ENGELLİYOR VE..”
Hanau’da resmi anma törenin ardından düzenlenen mitingte, Almanya’da son 40 yılda gerçekleşen ırkçı terör eylemlerinin bireysel eylem olarak ele alınamayacağı vurgulandı. Mitinge Sol Parti Genel Başkanı Janine Wissler de katıldı. Mitingte psikolojik rahatsızlığı olan bir kişiye neden silah ruhsatı verildiğini soran Gökhan Gültekin’in kardeşi Çetin Gültekin “Hessen İçişleri Bakanı Beuth bugüne kadar özür dilemedi. Sizin isimleriniz ırkçılığa karşı direnişi temsil ediyor. Sizler çoğunluğun toplumunu savunmak adına isimleriniz mücadele anlamına geliyor. Duisburg’dan Rostock-Lichtenhagen’a ve NSU’dan Halle ve Hanau’ya, Hepsi münferit vaka mı? Hayır! Aksine, tam bir aşırı sağ çizgisi görüyoruz. Polis ve sözde güvenlik güçlerinin görmezden geldiği hatta tolere ettiği ırkçı ve antisemit şiddet de var. Biz ırkçı terörün kanlı izini 40 yılı aşkın bir süredir yaşıyoruz. Hanau’da üç yıl boyunca polisin ve yetkililerin durumu açıklığa kavuşturmak için hiçbir şey yapmadığını gördük. Bunun yerine soruşturmayı engelliyor ve hatta örtbas etmek istiyorlar” dedi.
KATİLİN BABASI TEHDİTLERİNİ SÜRDÜRÜYOR
Hanau Markplatz’da büyük çoğunluğu genç binlerce kişiye konuşan Ferhat Ünvar’ın annesi Serpil Unvar da, “Katilin babası gün be gün tehdit ediyor, terörize ediyor. Devlet izliyor. Politikacılar da toplumdan bu tür katliamların unutulmasını istiyor. Ama biz asla unutmayacağız. Dokuzu Hanau’da yüzlerce insan katledildi. Neden? Almanya biz koruyamadığı için. Nefret ve yabancı düşmanlığının sonu bu. Bu katliam da bize birşeyler öğretmeyecekse daha kaç insan ölmeli? Irkçılık eğitimle ilgili bir konu. Ferhat Unvar Eğitim İnisiyatifi, devletin bu görevi yapmadığını bildiği için eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Yasalar bizi, ırkçılardan korumuyor. Değişim şart. Biz sesimizi kısar hatta susarsak bu ırkçı sistem hep kalıcı olur. Devletin kurumları ırkçı, olayları aydınlatmıyor. Ancak toplumun baskısıyla birşeyler açıklığa kavuşuyor. Almanya kimseyi korumuyor. Biz ancak birbirimizi koruyabiliriz” diye konuştu.
AYDINLATMA OLMADAN YAS TUTMAK MÜMKÜN DEĞİL
Emiş Gürbüz de çocuğu katledilen bir anne olarak “Her gün politikacılarla görüşmek zorunda mıyım?. Onlara işlerini yapmaları gerektiğini hatırtlatmak zorunda mıyım” diye sordu. Anıt talebini her yıl yinelediklerini kaydeden Emiş Gürbüz, “Bizim anıtımızın kime ne zararı var? Üç yıldan beri her gün adalet için mücadele ediyoruz. İnisiyatifte organize olduk. Sessiz kalmamamız gerektiğini anladık. Siyaset, polis unutacağımızı, bir süre sonra susacağımızı sandı. Elbette unutmayacağız. Hala aynı soruları soruyoruz. Aydınlatma olmadan, gereği yapılmadan yas tutmak mümkün değil. Bu ülke yaşananları unutmasın. Devlet Hanau’da başarısız oldu, bu nedenle sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli. Hepinize bugün de Hanau’da, Almanya ve diğer ülkelerde bizi yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim” dedi.
FRANKFURT: DAYANIŞMACI TOPLUM İSTİYORUZ
Frankfurt’ta antifaşist grupların düzenlediği eylemde ırkçı şiddetin, nefretin olmadığı, dayanışmacı bir toplum isteği öne çıktı. Frankfurt yürüyüşü Friedensbrücke’de başlayıp Alte Oper’de son buldu. Hanau’da yakınlarını kaybeden ailelerin taleplerine destek veren antifaşistler, “Hanaulu gençlerin kaybı, toplumumuzun bir kaybı; hikayeleri bizim hikayemiz. Biz antifaşist gruplar, inisiyatif gruplar, sendikacılar onları unutturmayacağız. Ailelerle dayanışma içindeyiz. Adalet isteklerini destekliyoruz. Herşey açıklığa kavuşturulsun, gereği yapılsın istiyoruz. Unutmamak toplumsal sorumluluktur. Aileler devlet kurumlarınca yalnız bırakıldılar. Ancak bu bizim için yeni bir olgu değil. NSU cinayetlerinde de devlet ve kurumları, yaşananları yıllarca gizlemişti. Alilerin katillerin ırkçılar olabileceği yönündeki ifadeleri görmezden gelinerek ailelerin kendileri terörize edilmişlerdi. Irkçılık öldürür. Üç yıl önce yaşananlar, Almanya’da her gün olan bitenin zirvesi durumunda. Irkçı şiddetin temeli sistemdir. Bu nedenle katliam öncesi, anı ve sonrasında yaşananların tamamanının ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz. Katliamla ilgili tüm soruların cevaplanmasını istiyoruz. Biz artık ayrımcılığın olmadığı bir dünya istiyoruz” dediler. Yürüyüşte “Hanau tek örnek değil” ve “Hanau katliamı, ırkçı devlet politikası” dövizleri dikkat çekti.