Hanau Katliamı’nın 3’üncü yıldönümünde de öldürülen gençler unutulmadı. Başta Hanau olmak üzere Almanya’nın çeşitli kentlerinde gerçekleştirilen eylemlerde aradan üç yıl geçmiş olmasına rağmen katliam öncesi ve sonrasına ait birçok hata, ihmal ve ayrımcı uygulamalardan dolayı kimsenin sorumluluk üstlenmemesi, öldürülenlerin yakınlarından ve toplumdan özür dilenmeme ilgili birçok soruşturmanın tam olarak sonuçlandırılmaması eleştirildi.
Gürsel KÖKSAL
Almanya’nın Hanau kentinde üç yıl önce meydana gelen çoğu bu kentte doğmuş olan dokuz gencin öldürüldüğü katliam, resmi, dini törenler, yürüyüşler ve değişik eylemlerlerle anıldı. Eylemkerde devletin yaşanan katliam ve sonrasındaki hata ve ihmallerin sorumluluğunu üstlenmesi, ölenlerin yakınlarından özür dilemesi istendi. Hanau’da Federal İçişleri Bakanı Nancy Faecer, Hanau’nun bağlı olduğu Hessen Eyaleti’nin Başbakanı Boris Rhein, Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kaminsky’nin katıldığı resmi anma töreninde, öldürülen gençlerden Sedat Gürbüz’ün annesi Emiş Gürbüz, katliamın üstünden üç yıl geçmiş olmasına ve söz verilmesine rağmen halen kent meydanına bir anıtın dikilmemiş olmasını sert bir biçimde eleştirdi.
Hanau’daki anma etkinliklerinin dışında Almanya’nın farklı kentlerinde de protestolar düzenlenerek, öldürülen gençler hatırlandı.
Eylemlerde, toplum, ırkçılık, yabancı düşmanlığa, ayrımcılık ve aşırı sağa karşı mücadeleye davet edildi. Hanau’da katliamın başladığı yere birkaç metre uzaklıktaki Marktplatz’ta gerçekleştirilen resmi törene öldürülen gençlerin yakınlarıyla Federal İçişleri Bakanı Faecer, Hessen Başbakanı Rhein, Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Kaminsky başta olmak üzere üst düzey devlet temsilcileri, çoğu göçmen gençlerden oluşan antifaşistler katıldı. Törende konuşan Başkan Kaminsky, “Her yıl katliamı ve kurbanları anmaya devam edeceklerini bu anmaların kendileri için bir imtihan olduğunu söyledi. Kaminsky, her defasında ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı mücadelede anayasayı ve demokratik değerleri korumada ne kadar başarılı olduklarının 19 Şubat’ta sınavdan geçeceğini belirtti. Başkanın konuşmasından sonra Hanau’lu gençlerin düzenlediği ırkçılığı ve sağ terörü lanetleyen “Ben Yabancı mıyım?“ başlıklı oyun ve tiyatro gösterisi ve Frankfurt Yeni Filarmoni Orkestrası’nın mini konserinden sonra öldürülen gençlerin yakınları söz aldı.
ANIT HALA DİKİLMEDİ
Sedat Gürbüz’ün annesi Emiş Gürbüz yaptığı konuşmada, Belediye Başkanı Kaminsky’i ağır dilde eleştirerek öldürülen gençleri anmak üzere yapılması planlanan anıtın halen dikilmemiş olmasını kınadı. Başkan’ın “Onlar yabancı değil bizdendi” vurgusuna itiraz eden Gürbüz, “Hayır onlar tabii ki sizden değildi. Yoksa şimdi hayatta olurlardı” dedi. Gürbüz, katliamdan sonra sözü verilen anıtın törenin gerçekleştirildiği Marktplatz’ta dikilmesi talebini öldürülen gençlerin aileleri adına yineledi. Kürsüden Başkan’a seslenen Gürbüz, “Bay Kaminsky, eğer bu anıtı yaptırmazsanız, görevini yapmamış bir başkan olarak tarihe geçeceksiniz“ dedi.
KARANLIK AYDINLATILMADI
Yine katliamda yaşamını yitiren Gökhan Gültekin’in abisi Çetin Gültekin de yaptığı konuşmada, aradan üç yıl geçmiş olmasına rağmen halen polis ve yetkililerin birçok ihmal ve hatasının açıklığa kavuşturulmadığını hatırlattı. Gültekin, İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve Boris Rhein’ı törenden sonra katliamla ilgili ihmal ve hataları açıkça gösteren sergiyi izlemeye davet etti.
Hanau’daki törenin ardından öldürülen gençlerden Mercedes Kierpacz’in komşu kent Offenbach’ta, Sedat Gürbüz de Dietzenbach’taki mezarları başında anma törenleri yapıldı, dualar okundu. Polonya kökenli bir Roma ailesinden gelen Kierpacz’ın mezarı başındaki törene aile yakınları, Sol Parti Hessen Milletvekili Saadet Sönmez ve çok az sayıda anti faşist katıldı.
Sedat Gürbüz’ün mezarındaki anma ise oldukça kalabalıktı. Anma törenindeki Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, Dietzenbach Belediye Başkanı Dieter Lang da yaptıkları konuşmalarda ırkçılığın tüm insanlığı hedef alan bir ideoloji olduğunu vurguladılar. Mezar başındaki dini törende Frankfurt bölgesinden din görevlileri Kuran okudular, dualarının bir bölümünü de Türkçe ve Almanca yaptılar.
HANAU YÜRÜDÜ
Hanau’daki eylemler öğlenden sonra katliamdan sonra kurulan “19 Şubat İnsiyatifi“nin, sendikaların ve gençlik örgütlerinin düzenlediği miting ve yürüyüşle devam etti. Öğlenden önceki resmi törenden çok daha büyük ve dinamik bir kalabalığın katıldığı eylemlerde öldürülen gençlerin portrelerinin bulunduğu dövizler kent meydanının kapladı. Sadece Hanau’da değil, Münih ve Halle gibi Almanya’nın başka kentlerindeki ırkçı katliamlarda yakınlarını yitirenlerin ve saldırıya uğrayanların da konuşmacı olarak, Berlin’den gelen müzik grubu “Apsilon“un da minik konseriyle katıldığı mitingin ardından gerçekleştirilen yürüyüşe 2000-2500 kişi katıldı.
Miting ve yürüyüşte öldürülen gençlerin isimleri defalarca okunarak adlarının unutulmayacağına dair söz verildi. Almanya’da yaygınlaşan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı kınandı. Başta Hanau Katliamı olmak üzere ırkçı eylemlerle ilgili soruşturmaların sonuna kadar götürülmemesi hala karanlık noktaların olması Almanya’nın ayıbı olarak eleştirildi.
Çoğunlukla orta öğrenim ve üniversite gençliğinin oluşturduğu protestocu kitlenin yürüyüşü sırasında atılan sloganlardan bazıları şöyle:
Hanau, das war Mord, wiederstand an jeden Ort!
Hanau war kein Einzelfall, wiederstand überall!
Deutsche Polizei überall, niergendswo Gerechtigkeit!
Alle zusammen gegen die Faschismus!
Hoch die internationale Solidarität!
Faşizme karşı omuz omuza!
Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinin tüm dünyada tanınmasına neden olan 19 Şubat 2020’deki katliamda dokuz göçmen genç, bir sağcı terörist tarafından kentin iki ayrı bölgesindeki büfe ve kafelerde kurşuna dizilerek öldürülmüştü. Bazıları Hanau doğumlu, bazıları da çalışmak üzere bu kentte göç etmiş olan gençlerden dördü Türkiye kökenli ailelerin çocuklarıydı. Nefret ve komplo teorileriyle dolu, gerçekleştirdiği katliamı meşru gösteren tezlerini de içeren manifesto benzeri açıklamalarını, aylar öncesinden internette yayımlayan 43 yaşındaki Tobias Rathjen, saldırıdan sonra evine gidip, yatalak annesini öldürmüş, ardından da intihar etmişti.
Katliamda öldürülen gençlerin isimleri şöyle:
Sedat Gürbüz (30, komşu şehir Langen doğumlu), Kaloyan Velkow (33, Bulgaristan kökenli, bir çocuk babası), Fatih Saraçoğlu (34), Vili Viorel Paun (23, Romanya kökenli), Ferhat Unvar (23, Hanau doğumlu), Mercedes Kierpacz (35 – Polonya kökenli, iki çocuk annesi, komşu şehir Offenbach doğumlu), Gökhan Gültekin (37, Hanau doğumlu), Hamza Kurtoviç (22, Bosna kökenli, Hanau doğumlu), Said Nesar Hashemi (21, Afganistan kökenli, Hanau doğumlu).