Almanya’da yılbaşı gecesi yaşanan olayların ardından yeniden başlatılan entegrasyon tartışmasına, okullardaki göçmen ailelerinin çocularına anadil yasağı getirilmesini önererek “katkıda bulunan“ ana muhalefet partisi Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Sekreteri Mario Czaja’ya tepkiler sürüyor.
Bu öneriyi “ayrımcılık, dışlama ve ırkçılık“ olarak niteleyen ATÖF (Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyon) adına Eşbaşkan Yücel Tuna tarafından yapılan açıklama şöyle:
“CDU Genel Başkanı Mario Czaja’nın okul bahçelerinde sadece Almanca konuşulması koşuluyla ilgili açıklaması toplumun bir parçası olma duygularını zedelemiş, yabancı kökenli öğrenci ve velilerini derinden yaralamıştır. Yeri gelince uyumdan söz eden CDU’yu temsil eden bu politikacı tam bir ayrımcılık, dışlama ve ırkçılık örneği vererek, uyumdan ne anladıklarını göstermiştir.
Artık pedagojik açıdan tüm kesimler tarafından kabul edilmiş olan bilimsel bir gerçek vardır: Doğru öğrenilmiş bir anadilin yabancı dil öğretiminde yadsınamaz bir önemi ve değeri vardır.
Kaldı ki çok dilliliğin ve çok kültürlülüğün kabul edilip, içselleştirilmesinin toplumsal barışa da katkısı büyüktür.
İki yıl önce Baden Württemberg eyaletine bağlı Schwarzwald-Boor’da bir üçüncü sınıf öğrencisine anadili üzerinden yapılan ayrımcılık mahkeme tarafından haksız bulunmuştu. Bu konunun yeniden ısıtılıp, gündeme getirilmesi ucuz ve popülist bir politikadan başka bir şey değildir.
ATÖF olarak, tam da çifte vatandaşların koşullarının iyileştirileceğine dair yasal hazırlık ve tartışmaların gündemde olduğu bir süreçte gündeme getirilen bu talihsiz açıklamadan üzüntü duyuyor ve kınıyoruz.
BİR AÇIKLAMA VELİ DERNEKLERİ FEDERASYONUNDAN
Almanya Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTED) da yılbaşında yaşanan olaylar çerçevesinde yapılan tartışmalarla ilgili bir açıklama yayınladı. FÖTED açıklamasında, bir kısım gencin aşırı şiddet içeren davranışını genelleştirme yapılarak göçmenlerin suçlanmasını, damgalanmasını ve kriminalize edilmesini ürkütü bulduğunu belirtti
FÖTED açıklaması şöyle:
Sonuçlara evet! Popülizme hayır!
Almanya’nın bazı şehirlerinde 2022 yılbaşı gecesi kutlamalarında meydana gelen şiddet olayları FÖTED Yönetim Kurulu ve üye kuruluşları tarafından şiddetle kınanmaktadır.
Federal Yönetim kurulumuz, bir kısım gencin bu aşırılıklarının sonucunda -Almanya’nın eğitim kurumlarındaki gerçekler gözardı edilerek-, yine genelleştirilerek, göçmen kökenli insanların suçlanmasını, damgalanmasını ve kriminalize edilmesini çok ürkütücü bulmaktadır.
Güncel basında çıkan haberlere göre, Alman Öğretmenler Derneği (DL) “Alman okullarında göçmen kökenli öğrenciler için azami kotaların belirlenmesi” çağrısında bulundu. Benzeri durumlarda olduğu gibi, yine ’’başarısız bir göç politikasından ve daha da büyüyen bir entegrasyon sorunundan’’ söz edilmekte ve aynı zamanda uygulanması zor ve dışlayıcı öneriler ön plana çıkarılmaktadır. Bunun ayrımcı, gerçeklikten uzak olmasının yanı sıra, göçmen kökenli çocukların oranının çok yüksek olduğu okullarda böyle bir kotanın uygulanamayacağını aslında Alman Öğretmenler Derneği (DL) sorumlularının bilmeleri gerekmektedir. Bilimsel olarak kanıtlanmamış olan “çocukların %35’inin göçmen kökenli olması durumunda ders başarıları orantısız bir şekilde düşüyor” ifadesi, aynı zamanda ırkçı önyargıları tetiklemekte ve sorunun çözümüne yardımcı olmamaktadır.
FÖTED Federal Yönetim kurulu, Berlin uyum görevlisi sayın Katarina Niewiedzial’ın “yeni okul binaları, teknik donanım ve gençlerin hayatının gerçeklerini daha iyi anlayabilen personelin eksikliğinin olduğu ve gençlere mesleki perspektifler sağlamak gerektiği” yönündeki açıklamalarını memnuniyetle karşılamaktadır. Şehirlerin sosyal açıdan dezavantajlı bölgelerinde ’’gerekli önlemler alınarak, sosyal destek ve eğitim altyapılarını güçlendirme’’ talepleri de doğru yöne işaret etmektedir. Bu bağlamda FÖTED Yönetim Kurulu 30 Haziran 2022 tarihli basın açıklamasını ( https://tuerkische-elternfoederation.de/pressemitteilungen/ ) hatırlatmakta ve sorumluları, sadece iyi eğitimden söz etmenin yanısıra, altyapıya, öğretmenlere ve müfredata gerekli niteliksel yatırımları yapmaya çağırmaktadır!
ATÖF’ten TAZİYE
Diğer yandan ATÖF geçtiğimiz hafta Kuzey Ren Vestfalya’nın Ibbenbühren kasabasında bir öğretmenin öğrencisi tarafından öldürmesi olayıyla ilgili de bir açıklama yaparak, başsağlığı dileğinde bulundu.
ATÖF açıklamasında “Ibbenbühren’deki olaydan dolayı çok üzgünüz, öğretmen meslektaşlarımıza başsağlığı diliyoruz. Mesleğimiz öğrencilere sadece bilgi aktarmayı değil, onların gelişmesine eşlik etmeyi, bu arada onlar için önemli bir rolü üstlenip, örnek olmayı da içerir. Öğretmenlikten başka genç insanlarla böylesine yoğun olarak meşgul olan bir meslek yoktur. Bu nedenle bu örnek olma fonksiyonunu yitirmek toplumumuz için de kötüdür.
Maalesef okullarda şiddet halen, biz öğretmenleri meşgul eden çok büyük bir sorun. Hayatın birçok alanında olduğu gibi burada da sorunları ortaya koymak, açıkça dile getirmek çok önemli. Bu bağlamda çok önemli bir rol oynayan bir kavram ‘şiddetin ortaya çıkmasını önlenme’dir. Okullarda barış içinde bir atmosfer için bunun yanında başka ayrıntılar da vardır.
Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu olarak içten taziyelerimizi sunuyoruz.“ ifadelerine yer verdi.
Geçtiğimiz hafta Münster kenti yakınındaki Ibbenburen kasabasındaki bir meslek okulundaki olayda 17 yaşındaki bir öğrenci kendisini dersten atan ve uzaklaştırma cezası veren 55 yaşındaki iki çocuk annesi öğretmenini bıçaklayarak öldürmüş, daha sonra da teslim olmuştu.
Alman medyasının bir bölümü bu trajik olayı gazetecilik temel ilkelerine özen göstererek verirken, özellikle bazı gazeteler elini kana bulayan öğrencinin Türkiye kökenli bir göçmen ailesinin çocuğu olduğuna dair bilgileri haberlerinin odak noktası haline getirmişti. (gk)