Kazım DOĞAN / FRANKFURT
Türk bankacıların Frankfurt’ta 39. kez düzenlenen Türk Bankacılar Buluşması’nda Türk girişimciler için önemli yatırım fırsatlarına dikkat çekildi. The Westin Grand Frankfurt Hotel’de T.C. Merkez Bankası Frankfurt Temsilciliği ile Akbank AG, DenizBank AG, DHB Bank Hollanda, GarantiBank Hollanda, İşBank AG, KT Bank AG, Oyak Anker Bank GmbH, VakıfBank AG ve ZiraatBank International AG desteğinde düzenlenen buluşmaya Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer’in aralarında olduğu siyasetten, ekonomi ve finansal kurumlarından yaklaşık 250 insan katıldı. Etkinlikte genç sanatçılar Utku Asan ve Irmak Ülke, piyano ve keman ile ellili yıllardan klasik, caz resitalleri sundular.
“Türkiye’de yeni ekonomik modeli”
T.C. Merkez Bankası Frankfurt Temsilcisi Yavuz Yeter, Türkiye’de üretim, istihdam, yatırım ve ihracata odaklanan yeni bir ekonomik model uygulandığına dikkat çekerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “TCMB temsilcisi olarak, küresel ekonomik ve finansal konjonktüre genel hatlarıyla değindikten sonra, Türkiye ekonomisinin genel görünümü ve ülkemiz ekonomisin son dönem performansı hakkında ana hatlara değinerek özet bir bilgi vermek isterim.
Bildiğiniz üzere, Türkiye üretim, istihdam, yatırım ve ihracat odaklı yeni bir ekonomik model uygulamaktadır. Bu program salgın, küresel tedarik sorunları ve ülkemizin en önemli iki ticaret ve turizm ortağı arasında yaşanmakta olan silahlı çatışma sorunlarına rağmen oldukça başarılı olmuştur. Ekonomik büyüme 2021 yılında yüzde 11, 2022 yılının ilk ve ikinci çeyreklerinde yüzde 7,3 ve 7,6 oranında gerçekleşmiştir. Üretim, yatırım ve istihdam sanayi sektörü başta olmak üzere kayda değer oranda artış göstermiştir. Ayrıca, Türkiye ekonomisi, 2017’den beri zaman zaman, dışsal unsurlara bağlı enerji ve altın ithalatı hariç tutulduğunda, artı veren bir cari açık ile büyümektedir. Bu durum daha az, yüksek riskli kısa vadeli sermaye akımları ile finanse edilen, sürdürebilir, sağlıklı bir ekonomik büyüme hedefinin yapısal dönüşümüne de işaret etmektedir.
Ticaret hacmi 41 milyar dolara ulaştı
Almanya Avrupa’daki en önemli müttefiklerimizden birisidir ve iki ülke arasındaki ilişkiler geniş bir yelpazede ilerleyerek devam etmektedir. Bunlardan bir tanesi ticarettir ve Almanya Türkiye’nin en önemli ticari partnerlerinden biridir. Bu çerçevede Türkiye ve Almanya arasındaki ticaret hacmi sürekli artmaktadır. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2021 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 9 oranında artmış ve 2021 yılı sonu itibarıyla 41 milyar USD seviyesine ulaşmıştır.
Ülkelerimiz arasındaki bağların bir yansıması olarak, Avrupa Merkez Bankası ve Alman Bundesbank ile sürekli gelişmekte olan ikili ilişkilerimiz bulunmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse 2013 yılında Bankalarımız arasında Teknik İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Pandeminin olumsuz koşullarına ragmen, Avrupa Merkez Bankası ve Bundesbank ile merkez bankacılığı konularında sanal birçok toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, TCMB adına Avrupa Merkez Bankası ve Bundesbank’a bir kez daha bu durumdan duyduğumuz memnuniyeti vurgulamak ve mevcut ilişkilerimizi daha da ilerletmek arzumuzu iletmek isterim.
Finansal işbirlikleri arttı
Türk Bankacılık Sektörü sağlam bilanço yapısı, güçlü karlılık performansı, güçlü sermaye yapısı ve düşük sorunlu kredilerin işaret ettiği sağlıklı varlık yapısı ve tecrübeli yönetim kadroları ile başarılı bir performans sergilemektedir. Avrupa genelinde Türk bankalarının geniş bir yelpazede finansal hizmet ve ürünler sunan iştiraklerinin bulunmasından gurur duyuyoruz. Bu finansal hizmetler arasında, Euro bölgesi ülkeleri ile Türkiye arasında ticaret ve ekonomik işbirliğini ivmelendirme potansiyeline sahip dış ticaretin finansmanı ve aracılığı işlemlerinin öneminin altını çizmek isterim.
Bu çerçevede, Alman bankalarına da dış ticaretin finansmanı, sendikasyon, yapılandırılmış finansal işlemlere katılım, ikili krediler ve uzun vadeli proje finansmanı gibi muhtelif finansal işbirliklerini ihtiva eden mevcut desteklerinden dolayı memnuniyetimizi ayrıca belirtmek isterim. Ümit ederiz ki finansal kurumlar arasındaki mevcut işbirliği daha fazla ekonomik ve finansal işlemler ve çalışmalar için yolumuzu açmaya devam eder. ”
Beyaz yakalı Türkler artık yönetici pozisyonlarında
Pandemi kısıtlarımının ardından ilk kez gerçekleşen buluşmada konuşan Başkonsolos Erdem Tunçer, Türkiye’den altmışlı yıllardan itibaren Avrupa göç eden, başarı hikayeleri sıkça duyulan Türk kökenlilerin bankalar, finansal kuruluşlar, global kuruluşlarında yönetici pozisyonlarında çalıştıklarını görmenin ayrı bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Özellikle bankacılık ve finans sektöründe beyaz yakalı nüfusun oluşmasının Türkiye’nin daha dengeli temsil edilmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Başkonosolos Tunçer, “Frankfurt Başkonsolosluğu, dış temsilcilikler arasında en büyük ekonomik ekibine sahip. Bütün iş insanlarımızla da iyi ilişkiler kurmanın gayreti içindeyiz. Uluslararası değer siciline ait değer sicilinde kırılmalar, savaş, pandeminin getirdiği sıkıntılar çok entresan bir dönemden geçiyoruz. Böylesi dönemlerde finans kuruluşlarının, bankaların birbirleri arasındaki diyalogu geliştirmeleri önemli. Türkiye ile Almanya ticaret hacmi çok arttı, 50 milyar dolara gidiyor. Burada yerleşik bankalarımıza çok önemli görevler düşüyor. Burada yapacağımız opsiyonlara çok önemli katkıları olacak. Bu kadar çok finans kesimin olması bizler için büyük şans. Almanya ile Türkiye arasında ilişkiler yeni bir sinerji katacağını düşündüğüm bu tarz etkinliklerin önümüzdeki yıllarda da en güzel şekilde devam etmesini diliyorum. Ülkemiz için önemli 2023 yılı bir çok atılımın, yatırımın olduğu bir yıl olacak. Buradaki bankacılarımıza, iş insanlarımıza çok önemli roller düşüyor. Buluşmaların yeni ekonomik ve işbirliklerine yeni pencereler açmasını umuyorum” diye konuştu
Etkinliğe katılan Türk bankacılar, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz yükseltmesiyle birlikte kredi finansmanın zorlaşacağına dikkat çekerek kriz, enflasyon ve fırsatlar konusunda Türk girişimcilere şu tavsiyelerde bulundular:
Kısa vadeli opsiyonlar düşünülmeli
Perçin Karayılanoğlu (Akbank): Avrupa Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikası finansal maliyetleri artıracak. Para bulmak zorlaşacak. Çok uzun vadeli yatırımlar yerine ticarete yönelik kısa vadeli finans opsiyonları düşünülmeli. Dış ticaret ilişkili kredilendirme opsiyonlarını değerlendirilmesi gerekir. Frankfurt’ta çok geniş ürün ağı var. Bunlar ülke risklerinden ayrı tutuluyor. Bankalara başvurarak bu ürünlerden faydalanmaları önemli. Bu dönemlerde bazı şirketlerimizin birleşme ve ardından satın alma opsiyonlarına olumlu yaklaştığını biliyoruz, istatistiklerle sabit. Bu dönemlerde zorluk yaşayan şirketlerle birleşmeye giderek rekabette daha iyi yer edinebilirler. Bu bir süreç, uzun soluklu düşünmek lazım. Sektörden sektöre bakmak gerekiyor. Özellikle gıdada çok ciddi bir düzensizlik söz konusu, fiyatları bu da etkiliyor. Önümüzdeki dönemde gıda ve enerji sektörü önemli olacak. Enerji fiyatlarını belirleyebilmek devletler için de stratejik öneme sahip. Şirketlerin enerji maliyetlerini azaltıcı yatırımlarda bulunmaları, uzun vadede yararlı olacaktır.
Şirketlerimiz bu pastadan pay almalı
Semih Özcan (DenizBank): Türkler enflasyon yönetimini çok daha iyi biliyorlar. Avrupa’da en büyük sıkıntımız enflasyonu yönetememek. Türk girişimciye enflasyon ortamında büyük şanslar var. Bu şansı iyi kullanmaları lazım. Pek çok şirket iflas edecek. Orta ölçekli ile aile şirketlerini kurtarıp yönetebilirler. Avrupa yaşayan Türkler, girişimci ruhunu kaybediyor. Girişimcilik ruhunu tekrar kazanmaları adına olasılıklar var. Türkiye’deki girişimcilere de çok büyük olasılıklar var. Bütün şirketleri yurt dışına davet ediyoruz, bu pastadan pay almalarını istiyoruz.
Yatırım için önemli bir bölge
Banu Özcan (First Commercial Bank): Türkiye’den gelen yatırımcı sayısı hala çok. 30 yıl Almanya ve Hollanda’da Akbank Genel Müdürü olduğum için bana da ulaşanlar hayli fazla. Almanya’da enflasyonun yüksek olması savaş ve enerji kaynaklı. Bu düzeldiği an, enflasyon normal seviyesine inecektir. Devletin desteği çok yüksek. Gastronomi veya farklı bir sektöre yaptıkları milyarca yardımları gözardı etmememiz lazım. Türk şirketlerimiz de faydalandı. Yalnızca Almanya değil, Avrupa yeni yatırım yapmak için hala önemli bir bölge. Türkiye ile Almanya arasında ilişkilerimiz yüksek seviyede devam ediyor. Sayılarımız çok iyi gidiyor.
Yatırım öncesi Almanya’yı tanımak şart
M. Behçet Vargören (Ziraat Bank): Türkiye’den gelerek yatırım yapacaklara en önemli tavsiyemiz. Burada işler nasıl işliyor, bunu iyi öğrenmeleridir. İyi bir mali müşavir, avukat, danışman olmalı. Türkiye’deki kurallar ile Almanya’da kurallar çok farklı olabiliyor. Burayı iyi tanımadan yatırım yapmalarını, çok ciddi paralar harcamalarını önermiyoruz. Buradaki girişimcilere yönelik ise enflasyon bugün var, yarın azalır. Bu çok önemli değil. Almanya, Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi, çok güçlü bir ekonomiye sahip. Öz sermaye güçlü olmalı. Mali veriler zamanında çıkarılmalı. Bir anda savaş çıkabiliyor. Pandemi de bize çok şey öğretti. Yapılacak yatırımlarda öz kaynak yüksek olmalı, yatırım bır kısım birikim kenarda tutularak yapılmalı. Tavsiler branşa göre de çok değişebiliyor. Uzun soluklu iş yapmayı düşünmek önemli.