“Devlet sırlarına karşı suçlar” ve “MİT Kanununa muhalefet” iddialarıyla haklarında 8 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası istenen gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Mehmet Ferhat Çelik, Aydın Keser, Erk Acarer ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci’nin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün 10.30’da İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Libya’da hayatını kaybeden olan MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yaptıkları için tutuklu bulunan Oda TV Genel Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilk duruşmada tahliye edilen OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser bugün ikinci kez hâkim karşısına çıktı. Duruşma öncesi mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar hakkında 19 yıla kadar hapis cezası istedi. Mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tahliyesine karar verdi.
Mahkeme şu kararları verdi:
►Mahkeme, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel’in tahliyesine karar verdi. Murat Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser’in aynı zamanda adli kontrol uygulamaları kaldırıldı.
►Murat Ağırel, Aydın Keser, Ferhat Çelik, Hülya Kılınç, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Eren Ekinci “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasından beraat etti.
►Barış Terkoğlu ve Eren Ekinci MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini ifşa etme suçundan beraat etti. Aydın Keser, Ferhat Çelik, Murat Ağırel istihbar faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek suçundan 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına mahkum edildi.
►Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildi.
►Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tahliyesine karar verildi.Murat Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser’in aynı zamanda adli kontrol uygulamaları kaldırıldı
►Murat Ağırel, Aydın Keser, Ferhat Çelik, Hülya Kılınç, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Eren Ekinci “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasından beraat etti.
►Barış Terkoğlu ve Eren Ekinci MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini ifşa etme suçundan beraat etti.
►MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında yargılanan gazeteci Murat Ağırel’in 4 yıl 8 ay 7 gün hapsine karar verildi.
►Erk Acarer’in dosyası ise başka bir esas numarasına kaydedilerek ayrıldı.
Savcılık İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesi mütalaasını sundu.
Tutuklu yargılanan Oda TV Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilk duruşmada tahliye edilen OdaTV Haber Müdürü ve Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ile Aydın Keser’in yargılandığı davada savcılık iddianamedeki suçları tekrar ederek 19 yıla kadar hapsi istenen sanıkların cezalandırılmalarını talep etti.
Savcı, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tutukluluk hallerinin devam etmesini ve yurt dışında bulunan gazeteci Erk Acarer’in dosyasının ayrılmasını istedi.
GAZETECİ ARKADAŞLARIMIZIN SESİ OLMAK İÇİN BURADAYIZ
Duruşma öncesi basın açıklamasını okuyan Barış Terkoğlu, şunları kaydetti:
“Biz bu Adliye’nin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz. Kaçıncı kez adalet çığlığı attığımızı hatırlamıyoruz. Kaçıncı kez yasalar aracı kılınarak rehin alınmış gazetecilerin fotoğrafını taşıdığımızı sayamıyoruz.
Şikayet için söylemiyoruz. Gazetecileri sudan sebeplerle tutuklayan zihniyet ne kadar sıradan ise biz de o kadar kararlıyız. Bunu anlatıyoruz.
Bu kez hapisteki üç gazeteci arkadaşımızın dışarıdaki sesi olmak için buradayız.
Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç 6 aydır Silivri Cezaevinde tutuklu. Elbette sebebi onların ellerini kollarını bağlamak için bahane edilmiş bir haber.
Bu öyle bir haber ki Cumhurbaşkanı milyonlarca insana açıkladığı halde ‘devlet sırrı’ oldu!
Bu öyle bir haber ki bir köy muhtarından eski silah arkadaşlarına kadar binlerce kişi paylaştığı halde ‘ilk kez ifşa olmuş’ oldu!
Bu öyle bir haber ki MİT Başkanı ‘Teşkilat Başkanı’ diye çelenk gönderdiği halde ‘fark edilmez’ oldu!
Bu öyle bir haber ki yüzlerce insanın eliyle kaldırılan bir cenazeyi anlattığı halde ‘saklı’ oldu!
Bu öyle bir haber ki cenazeye katılan protokolün verdiği poza rağmen ‘gizli çekim’ oldu!
Bu öyle bir haber ki Millet Meclisi’nde bir milletvekili tarafından açıklandığı halde ‘görünmez’ oldu!
Biliyoruz, gazetecileri tutuklamak için senaryo yazanlar, herkesin gözü önünde verdikleri röportajlara bile manalar yükleyerek suç üretenler, kendi iddianamelerine bile inanmıyor.
Biliyoruz, cezaevine giren arkadaşımızı yumruklayanlar, salgın şartlarında onları hapiste tutanlar, 6 aydır tecrit işkencesiyle teslim almaya çalışanlar ülkemizde yolsuzluklar, hukuksuzluklar, istismarlar bir daha yazılmasın istiyor.
Birazdan duruşma salonuna gireceğiz. Bilekleri kelepçelenerek sanık sandalyesine oturtulan gazetecilerin yargılayanları yargılamalarını izleyeceğiz.
Karar ne olursa olsun, yıllardır başka başka ellerin sergilediği bu filmin sonunu görebiliyoruz. Emin olun, gazetecileri kurdukları kumpaslarla, tezgahlarla susturmaya çalışan bu zihniyetin sonu kendilerinden öncekiler gibi olacak. Ama adımız ne olursa olsun, biz onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edeceğiz.
Dün, bugün, yarın…”
TGC: GAZETECİLİK CASUSLUK FAALİYETİ DEĞİLDİR
Yargılanan ve tutuklu gazetecilere desteğini sürdüren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti adına basın açıklamasına Genel Sekreter Sibel Güneş katıldı.
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş yaptığı açıklamada, “Gazetecilik terör ya da casusluk faaliyeti değildir. Halkın haber alma hakkını engellemek isteyenler ısrarla gazetecileri hedef gösteriyor. Bugüne kadar 750 gazeteci tutuklandı. İçeride altı aydır tutuklu bulunan gazeteci Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel ile tüm meslektaşlarımızın özgür bırakılmalarını istiyoruz. İktidarı Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygı göstermeye davet ediyoruz. Gazetecilik suç değildir” diye konuştu.
DİSK BASIN İŞ: MESLEKTAŞLARIMIZ TAHLİYE EDİLMELİ
DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren ise yaptığı konuşmada “Meslektaşlarımız derhal tahliye edilmeli. Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü ayaklar altında. Van’da TRT dizisiyle ilgili şaka yaptığı için bir meslektaşımız gözaltına alındı. Artık baskılar tahammül edilemez halde. Tahammül etmeyeceğiz. Basın özgürlüğünü sağlayıncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi. birgun.net