Diyanet, “Nişanlıların flört etmelerinin, elele tutuşmaları ve benzeri İslam’ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir” diyerek bütün dikkatleri üzerine çekti,
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu, “Nişanlıların rahat görüşebilmeleri için nikah kıymaları uygun mudur?” konusunda görüş belirtti. Diyanet, nişanlıların flört etmelerinin ve elele tutuşmalarının uygun olmadığını söyledi. Diyanet İşleri Bakanlığı, dini nikahın kayıt altına alınmasını da istedi. Ancak yazıda “resmi nikah” kıyılmadan “dini nikah” kıyılmasının kanunen de yasak olduğuna dikkat çekildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı nişanlılar ilgili görüşlerini şu ifadelerle açıkladı:
Evlenmeyi diğer akitlerden ayıran özelliklerden biri bu akitten önce genellikle bir nişanlanma döneminin geçirilmesidir. Taraflar bu süreç içinde birbirlerini daha iyi tanımakta, karşılıklı hediyeler alınıp verilmektedir.
Bu dönemde nişanlıların mahremiyet ölçülerini gözetmek kaydıyla birbirlerini daha yakından tanımak amacıyla görüşüp konuşmalarında bir sakınca yoktur.
Fakat nişanlıların flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, el ele tutuşmaları ve benzeri İslam’ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir (Tirmizi, Fiten 7; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 310,311, no: 176).
Günümüzde gençler, gerek velilerinden izinsiz olarak gerekse velilerin bilgisi dahilinde nişanlılık döneminde güya dini hassasiyetleri gözetmek amacıyla “dini nikah” yapmakta ve sonuçta hiç de arzu edilmeyen üzücü hadiseler meydana gelmektedir. Bu tür olayların yaşanmaması için yapılan nikah akitlerin mutlaka kayıt altına alınıp hukuki güvenceye kavuşturulması gerekir. Çünkü dindar olduğunu söyleyen gençler veya aileleri, resmi tescilin olmadığı durumlarda çok kere, aralarında akdedildiği ifade edilen akitlerin gereğini yerine getirmemekte, taraflardan biri ve genellikle kız tarafı mağdur duruma düşmektedir. Böylece, dinimizin nikahtan gözettiği ulvi gaye gerçekleşmek şöyle dursun, insanlar din adına birbirlerine zulmeder hale gelmektedirler.
Nikah kıyıldığında dinen evlilik hayatı başlar ve karı-koca arasında mehir, nafaka, miras gibi bir takım haklar ve sorumluluklar tahakkuk eder. Günümüzde bu haklar, evlilik resmen tescil ettirilmeksizin korunamadığından, evlenecek kişilerin “resmi nikah” kıyılmadan “dini nikah” kıydırmaları dinen uygun olmadığı gibi kanunen de yasaktır.
Bu itibarla, adayların İslami ölçülere riayet ederek nişanlılık dönemini geçirmeleri, evlenmeye kesin karar vermedikçe resmi olarak kayda geçirilsin veya geçirilmesin, nikahı gerçekleştirmemeleri uygun olur.