4.2 C
Almanya
Salı, Aralık 10, 2024

Sevindik kardeşlerden Alman medyasına taraflı haber suçlaması

Zweibrücken kentinde açık artırmayla "Siebenpfeiffer" adlı sokağı satın alan Sevindik kardeşler, çıkan haberlerle ilgili belediye yetkilileri ve Alman medyasını suçladılar. Sevindik kardeşler sokağı satıp gelirini depremzedelere bağışlamayı kararlaştırdıklarını söylediler

Ufuk Evla Bostan / ZWEİBRÜCKEN

AMASYALI Aziz ve Yıldırım Sevindik kardeşler, Rheinland Pfalz eyaletine bağlı Zweibrücken şehrinde geçtiğimiz yıl Temmuz ayında açık artırma yoluyla satın aldıkları Siebenpfeiffer Sokağı ilgili tartışmalarla ilgili Alman medyasını suçladılar.
Sevindik kardeşler Siebenpfeiffer Sokağı’nın kullanım haklarını noter huzurunda gerçekleşen açık artırmada en yüksek teklifi vererek satın almıştı.

Siebenpfeiffer Sokağı ihalesi, kamusal bir alanın özelleştirilmesinin hangi sorunlar ve tartışmaları da beraberinde getirdiğini ortaya koyuyor.

Sevindik kardeşler, Alman medyasının yansıttığı gibi sokak sakinleri ile en ufak bir sürtüşme ya da çatışma yaşanmadığını, hiçbir şekilde kimseyi tehdit etmediklerini, hiç kimseye baskı yapmadıklarını, Alman medyasının tek taraflı yayınlarının sokak sakinlerinin tedirgin olmasına sebep olduklarını ileri sürdüler. Sevindik kardeşler, göçmen aile olmaları sebebiyle yanlış haber ve bilgi kirliliği yapıldığını da iddia ettiler.

Ancak Sevindik kardeşler, satın aldıkları sokağı nasıl kullanılacağına dair kararın belediye yetkilileri ya da sokak sakinlerinin değil kendilerinin olduğunu vurgulamaları madalyonun diğer yüzünü de ortaya koyuyor.

“Alman medya devlerinin taraflı haber bombardımanı var”

Abi Aziz Sevindik, başından beri hem belediye yetkilileri hem de sokak sakinleriyle iletişime açık olduklarını ama hiçbir medya kuruluşunun ya da mahalle sakininin kendilerini muhatap almadıklarından yakındı. Kendilerine okula giden çocukları üzerinden yapılan ithamları da anlatan Sevindik, “Karşı tarafın derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Bizler işinde gücünde, ticaretle uğraşan bir aileyiz. İş insanıyız, bizim gibi bir aileyi kriminel unsurlarla biraraya getirmeye çalışıyorlar. İstedikleri kadar uğraşsınlar, başaramayacaklar” dedi.

“Sokak bizim, ne olacağına biz karar veririz”

Aziz Sevindik “Belediye, satışı bizim oldu bittiye getirerek gerçekleştirdiğimize inandırmaya çalışıyor, ama kimsenin dolaylı yoldan mülkiyet haklarımız üzerinde tepinmesine izin vermeyeceğiz. Sokağın girişini ve çıkışını kapatıp kapatmamak bizim tasarrufumuzdur. Son kuruşuna kadar ödeyerek satın aldığımız sokakta yasalar çerçevesinde istediğimiz faaliyeti yapma hakkımız var. Çünkü mülk sahibi biziz. Buna karar verecek olan da sokak sakinleri ya da belediye yetkilileri değildir. Bu sokağı açık artırma yoluyla, noter huzurunda en yüksek teklifi vererek aldık. Satış kapalı devre usulü ile yapılmadı. Herşey herkesin gözleri önünde, hukuka ve kuralına uygun şekilde oldu, noter de tastikledi. Satış gerçekleştikten ve göçmen kökenli bir aile olduğumuz öğrenildikten sonra büyük bir hengame koptu. Ya bizim pes etmemizi ya da sokağı satış bedeline yeniden kendilerine iade etmemizi istiyorlar. Sokağı sadece kendilerinin istediği biçimde kullanılmasının koşullarını hazırlamaya çalışıyorlar” dedi.

“Sokağı satıp, gelirini deremzedelere vereceğiz”

Mülkiyet haklarının açık açık gasp edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Aziz Sevindik, açık artırmadan sonraki ilk günlerde sokağı satmayı düşünmediklerini ancak gelinen bu noktada sokağı yeniden satışa çıkarıp elde edilen satış bedelinin tümünü bu yıl 6 şubatta Türkiye ve Suriye`de yaşanan büyük depremlerde mağdur olan depremzedelere ve lösemili çocuklara bağışlamaya karar verdiklerini belirtti. Almanya ve Avrupa medyasında gereksiz ve mesnetsiz biçimde haber olduklarını, hiçbir şekilde sokak sakinlerinin huzurunu bozmak gibi bir niyetleri olmadığını söyleyen Sevindik, başından beri aynı masa etrafında oturup konuşmayı istediklerini ancak gürültüde kimsenin seslerini duymadığını söyledi..“Bizlere haksızlık yapıldı. Medya tarafından sürekli sokak sakinleriyle aramızda olmayan bir çatışma varmış gibi gösterildi. Sokak sakinlerinin huzurlu gündelik hayatını sona erdireceğimize, ya da sokakta kriminaliteye teşvik edecek faaliyetler içine gireceğimize dair gerçek olmayan bilgileri yaymaya çalışıyorlar. Ama biz de haklarımızın ve herşeyin farkındayız. Biz biliyoruz ki bu sokak bir Türk aile değil de, bir Alman tarafından satın alınmış olsa idi bütün bu bilgi kirliliği ve gereksiz gürültü kopmayacaktı. Belediye yetkililerinin de burada ağır ihmalini ve bizimle konuşma gereği bile duymadan medyaya haber uçurarak kötü niyetli dahli olduğunu düşünüyoruz“ dedi.

Sokak sakinleri: Sokağın akibetiyle ilgili çekincemiz var

Buna karşılık sokak sakinleri ise kafalarında mal sahibinin hangi kültürel kimliğe sahip olduğu değil, sokağın akıbetiyle ilgili çekinceleri ve soruları olduğunu belirttiler. Uzun süredir tartışılan ve yaklaşık 180 bin Euro tutarındaki kanalizasyon masraflarının da daha önce belediye tarafından düzenlendiğini, bu masrafların bir şekilde kendilerinden çıkarılmasını istemediklerini vurguladılar. Sorularımızı cevaplayan sokak sakinleri her ne kadar sokağın satışına ilişkin tedirginliklerinin kültürel farklılıklardan kaynaklanmadığını, aksine sokağın altyapı sorunları ve sokağa giriş çıkışların sekteye uğraması ihtimali sebebiyle telaşlandıklarını iddia etseler de bütün bir görüşme boyunca sokağın isminin değiştirilip değiştirilmeyeceği gibi altyapı sorunları ile ilgisi olmayan sorularını ve endişelerini sıklıkla dile getirdiler. Alman ve Türkiyeli basın mensuplarının olduğu saatlerde gelen sokak sakinlerinin avukatı ise; „Size para teklif etmek zorunda değiliz, yolu bundan önce belediyeye ait olduğu dönemde olduğu gibi ücretsiz kullanmamızı kabulleneceksiniz“ dedi.

Son Haberler

İlgili Haberler