5.9 C
Almanya
Perşembe, Kasım 28, 2024

Özgür Özel’den protesto çağrısı: Saat 21.00’de ışıkları aç, kapat

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, asgari ücretin 25 bin TL olmasını beklediklerini belirterek, protesto çağrısı yaptı: "Bu akşam saat 21.00'de ayağa kalk! Eğer zam istiyorsan evlerinizdeki ışıkları yakın, ışıkları kapatın."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Maaş artışları için çağrıda bulunan Özel, “Buradan bütün Türkiye’ye sesleniyoruz; Türkiye bu akşam saat 9’da ayağa kalk. Eğer emekliye, asgari ücrete zam istiyorsan; çaya, buğdaya, Malatya’nın kayısısına, fındığa, darıya, üzüme, narenciyeye fiyat istiyorsan bu akşam saat 9’da başlıyoruz. Işıkları yakın, ışıkları kapatın, uzaydan görülecek. Zam isteyenler bizimle birlikte olsun. Ayağa kalkın, ışıkları yakın, hep birlikte sesimizi duyuracağız. Durmadık, yeni başlıyoruz. Zammı söke söke alacağız. Ya zam olacak geçim olacak ya da hiç yolu yok seçim olacak.” diye konuştu

Madımak Katliamı’nın 31. yılına ilişkin mesaj veren Özgür Özel, “Geçen hafta Sivas’taydık. 31 yıllık bir insanlık ayıbının, insanlığa karşı işlenen bir suçun 31. yılında ama 1. yılındaki kadar tepkili, yüreğinde acıyı hisseden ve birinci yılındaki kadar adalet arayan inancımızla hep birlikteydik” ifadelerini kullandı.

Özel, şöyle devam etti: “Madımak’ta yakılan, katledilen 33 canımızın ve o günden bugüne 31 yıldır bu acıyı yüreğinin en derinlerinde hisseden, kendi acılarını yaşarken haksızlığa uğrayan herkese örnek teşkil edecek şekilde dayanışma içinde ve dimdik ailelerin, davanın ilk günden itibaren büyük bir sabırla takip eden hukukçu dostlarımızı saygıyla selamlıyorum.”

“Öyle acı günlerden geçtik ki, Sivas’ta daha acı yanarken, Madımak katliamında daha ateş soğumamışken yüreğimize bir ateş daha düştü. Öyle bir plan vardı ki, sanki Sivas’taki canlar ve o canların ölümünden canı yananlar, güya bir başka yerdeki bir acıya duyarsız kalacaklardı, hatta birilerinin zihin altına ‘misilleme’ gibi kazınacaktı. Bu sefer Erzincan Başbağlar’da 28’i kurşuna dizilerek, 5’i köyü bütün evleri ateşe verildiği için yanarak, yine 33 kişi öldü. Sivas’ta semaha duranları yaktılar diye, orada camiden çıkanları kurşuna dizdiler, evleri yaktılar. Ve bir tek amaç vardı, Türkiye’de bir mezhep çatışmasını tetiklemek, insanlar arasına nifak tohumları saçmak, kutuplaştırmak ve bu ülkeyi bir zaafiyet içinde bırakarak kolayca ele geçirmek. Sivas’ı yakan zihniyet ne kadar kara, ne kadar kötü, alçaksa; Başbağlar’ı da kurşuna dizip yakanlar aynı kötülükte, aynı alçaklıktadır. Türkiye’de Aleviler ile Sünniler, Türklerle Kürkler kardeştir, onları birbirine düşürmeye çalışan kim varsa da kalleştir. Tüm Türkleri, Kürtleri, Alevileri, Sünnileri birlikte selamlıyoruz. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın Aleviler ile Sünnilerin kardeşliği.”

Özel, şunları söyledi: “Ve buradan bir kez daha eşit yurttaşlığa, anayasa önündeki eşitliğe, bir mezhebin bütün ihtiyaçları karşılanıyorken, diğerini görmeyen devlet anlayışına dikkati çekiyoruz; cemevleri ibadethane sayılıncaya kadar, devlet Alevilik inancını Sünnilik inancından ayırmayana kadar bu mücadelenin takipçisiyiz.”

Türkiye’nin bütün renklerini kucaklayan…

Türkiye İttifakı’nda olan, milli takım için yüreği çarpan herkesin A Milli Futbol Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’ndaki çeyrek final mücadelesini izlediğini dile getiren Özel, şunları kaydetti:

“Gerçekten de hak etmiştik, çok yaklaşmıştık. Maalesef futbolun cilveleri, kendi içindeki hataları, milli takımımıza yapılan haksızlıklar, verilen haksız ceza, futbol yerine tartışmayı başka zeminlere çekenler ve UEFA’nın yaptığı büyük adaletsizliğin sonucunda milli takımımız son dakikaya kadar pes etmemesine rağmen son 15 dakikadaki iki şanssızlık sonucunda kupaya veda etmek zorunda kaldı. Bütün takımımızı ve Türkiye’nin bütün renklerini birlikte kucaklayan, farklılıkları Türkiye’nin gücü sayan ve milli takımı bir bütün olarak sahiplenen herkesin bu başarısını kutluyorum, daha büyük başarıları hep beraber elde edeceğimize inanıyorum.”

Aşırı sağın yükselişin nedeni neoliberal politikalar..

Geçen hafta sonu Sosyalist Enternasyonal’ın Avrupa Komitesi’nin ilk toplantısına katıldıklarını anımsatan Özel, toplantıda Avrupa’da aşırı sağın yükselişini, neoliberal politikaların neden olduğu gelir adaletsizliğini ve pek çok konuyu ele aldıklarını kaydetti.

Aşırı sağ, neoliberal politikalar, gelir adaletsizliği, yoksulluk ve işsizlikle mücadelenin solun, sosyal demokratların elinde olduğunu vurgulayan Özel, “Toplumu göçmenler-göçmen olmayanlar, sağcılar-solcular, o mezhepten olanlar-bu mezhepten olanlar diye bölüp her meseleyi bir başka tarafa yükleyip oradan nefret üretenler Avrupa’da güçlenerek faşizmi hortlatarak aşırı sağı yükselmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’nde emekliler, yoksullar ve asgari ücretliler için kavga ettiklerini, CHP’nin başarısının, Sosyalist Enternasyonal toplantısına da ilham olarak birinci gündem maddesi haline geldiğini kaydetti.

Dünyanın demokratları faşizmi yenecek

İngiltere ve Fransa seçimlerine değinen Özel, “Geçen hafta İngiltere İşçi Partisi parlamentoda çok büyük bir çoğunluğu sağlarken esas formül demokrasiden yana olanların birleşmesiydi. Bu hafta Fransa’da demokrasi güçleri birleşti. Korkulan olmadı, ilericiler, solcular Fransa seçimlerinde birinciliği elde ettiler” değerlendirmesinde bulundu.

Özel, şunları söyledi: “Türkiye’deki formülün bütün Avrupa’ya, bütün dünyaya bir kez daha hatırlatıyorum; sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlar, muhafazakar demokratlar, Kürt demokratlar, Türkiye’nin bütün demokratları ve dünyanın bütün demokratları bir araya gelecek ve faşizmi yenecek.”

Avrupa Birliği vurgusu

Özel, Avrupa’nın bütün ülkeleriyle CHP’nin savunduğu Avrupa Birliği hedefine verilecek tam desteğin, Türkiye’nin önündeki yol haritasını belirginleştireceğini belirtti. Özel, şöyle devam etti:

“Bir tarafta milli gelirin 45 bin dolar olduğu, demokrasinin olduğu, insan haklarının en üst düzeyde savunulduğu, kuvvetler ayrılığının tam olduğu bir yer, diğer tarafta 4 bin 500 dolar milli gelir, büyük saraylar, pahalı arabalar, kudretli liderler, fakir halkların olduğu bir yön. CHP olarak, milleti bugünkü halini de arayacak duruma getirecek, 4 bin 500 dolarlık yanlış istikametten, Gazi Mustafa Kemal’in gösterdiği, 10 kat daha zengin ve mutlu olacağımız bambaşka bir istikamete doğru götüreceğiz.

Yapılacak ilk seçimden sonra kurulacak hükümette, CHP iktidarında, 10 yıl sonra toplamda yaşanacak olan şudur, AK Parti’nin yaptığı gibi yapacağız, biz de sıfır atacağız. Ama onlar gibi enflasyonu yükseltip sıfırlar sığmayınca hem paradan hem maaştan hem etiketten sıfır atmayacağız. Öyle altı sıfır da atmayacağız, bir tane sıfır atacağız. O bir sıfırı etiketlerden, fiyatlardan atacağız ama maaşlardan atmayacağız.”

Vatandaş erken seçim istiyor

CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart’ta kendilerine oy veren AKP ve MHP seçmenlerini pişman etmediklerini ve etmeyeceklerini belirterek, “CHP’ye oy verdiğinizde 10 yıl sonra cebinizdeki paranın 10 kat değerli olduğunu göreceksiniz. Bugünkü maaşı alıp 4 liraya mazot kullandığınızı düşüneceksiniz. Bugünkü maaşla 1 liraya ekmek aldığınızı düşüneceksiniz. Bugünkü maaşla elektrik faturasının 500 lira değil, 50 lira geldiğini göreceksiniz. Milli gelir artışı ve gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak bu demektir.” diye konuştu.

Erken seçim için mesaj veren Özel, “İlk seçimlerden sonra, ne kadar kaçabilirler bilmiyorum, çünkü vatandaş seçim istediğini her geçen gün daha yüksek sesle söylüyor. Yapılacak ilk genel seçimlerde partimiz iktidar olacak, Türkiye zenginleşecek, herkes rahatlayacak” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’a uçak yanıtı

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına yanıt veren Özel, “Sayın Erdoğan’a uçakta sormuşlar. ‘Çağırdınız geliyor mu Özgür Bey?’ diye. O da ‘Birlikte gitme teklifimizi yaptık, kendi uçaklarıyla gideceklermiş’ dedi. Sayın Erdoğan, A Jet’in, Anadolu Jet’in, Türk Hava Yolların’ın ya da Türk şirketlerinin filosundaki bütün uçaklar CHP’nin uçağıdır. Kendi uçağımızla gidiyoruz. İhtiyaç olursa çok zorda kalınırsa güçlüklerle kiralanır” dedi.

Özel, 1 yıldır Kuzey Kıbrıs’a 1974 Kıbrıs gazisiyle gitmek için çalışma yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

“O yüzden buradan ‘Efendim Erdoğan çağırdı, Özgür Özel reddetti’. ‘Onun uçağı, bunun uçağı’ yok. Kıbrıs’ta protokoldeki yerimizi alırız. Makamlara göstermemiz gereken saygıyı gösteririz. Bir daveti reddetmek değil, çok önceden planladığımız şekilde o davete kendi heyetimizle birlikte iki gün önceden gideceğiz ancak orada resmi törenlerde Türkiye’nin ana muhalefet partisini ve CHP’nin üçüncü genel başkanı sabahın köründe televizyonların karşısına çıkıp da ‘Biz adaya savaşa değil Rumlara da barışı götürmeye gidiyoruz’ diyen, harekatı da hedefine ulaştığında kesip, orayı istila etmeyen ve o günden bugüne de tüm genel başkanlarıyla 50 yıldır haklı Kıbrıs davasının arkasında duran partinin genel başkanı olarak gidiyoruz.”

“Sana ne? Kadınlar kendi kararını verir”

Özgür Özel, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde, kadının soyadına yönelik bir düzenleme olduğunu hatırlatarak, düzenlemenin, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda yapıldığına dikkati çekti.

Özel, Avrupa’nın hiçbir ülkesinde bu yönde bir uygulama olmadığını belirterek, “Avrupa’da hiçbir yerde kalmamış bu uygulamayı dünyadaki birkaç ülkeyle birlikte sürdürmeye çalışacaksınız ve kadının soyadına karışacaksınız devlet olarak… Sana ne? Kadınlar kararlarını kendileri verirler. Kadının ne yiyeceğine, ne içeceğine, ne giyeceğine, ne zaman nerede dolaşacağına, hangi soyadını kullanacağına sadece kadınlar karar verir.” diye konuştu.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu” tepkisi

‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ ile ilgili eleştirilerde bulunan Özel, öğretmenlerle ilgili olmayan bir değişikliğe gidilmek istendiğini vurguladı.

Türkiye’de bir milyon atanmayan öğretmen bulunduğunu belirten Özel, kurulması planlanan Milli Eğitim Akademisi ile bir milyon öğretmenin öğretmen sıfatını kaybedeceğini ve öğretmen adayı olacağını söyledi. Akademiye alınacak öğretmen adayının iki yıl boyunca gözlemleneceğini, yaşam biçimine bakılacağını ve bağlılığının sorgulanacağını kaydeden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu akademiye kaç kişi alacak? Maliye Bakanlığı ne kadar kadro serbest bıraktıysa, ne kadar emekli varsa o kadar. Bu sene 20 bin, seneye 22, öbür sene 18 bin. Bir milyon öğretmenden sadece 22 binini akademiye alıp, iki yıl gözleyip iki yıl sonra atayacak. Kendinden olmayanı eleyecek, yandaş olanı atayacak, geri kalana da ‘atanmayan öğretmen kalmadı. Akademi var. Daha akademiyi bitirmemişler.’ diyecek. Çocukluğundan beri çalışmış, ilkokul, ortaokul, lise, eğitim fakültesi bitirmiş, atamamışlar, şimdi diyor ki ‘sen öğretmen olamadın evladım.’ Parodi gibi. Mesele bir hakkı elden almak, atanmayan öğretmenin diplomasına el koymak. Bu, Türkiye değil dünya tarihinin en büyük emek, umut, gelecek hırsızlığıdır. Bu şaibeli bakanın yaptığı ne varsa komisyonda arkadaşlarımızın, grup başkanvekillerimizin hepsi, kıymetli milletvekili arkadaşlarımız büyük bir mücadele verdiler. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

TÜİK’e tepki

Türkiye İstatistik Kurumu’nun enflasyon verilerine tepki gösteren Özel, “Türkiye’de yoksullara, dar gelirlilere bizzat bir devlet kurumu eliyle yapılan, sürdürülen açık bir ihanet ile karşı karşıyayız. Açıkladığı enflasyon rakamı istatistik falan değil, ekmek! Kursaktan geçen lokma, çocuğa alınacak süt…” ifadelerini kullandı.

“Maaşa yapılan zam TÜİK’in verdiği rakamla yapılıyor” diyen Özel, “Bugün TÜİK, bu iktidara oy veren ve vermeyen herkesin cebinden para çalıyor. Bu ay maaşına 3 bin lira zam alacak birisi varsa bilsin ki TÜİK olmasaydı, doğru rakam olsaydı 6 bin lira alacak. 5 bin lira zam alan varsa bilsin ki 5 bin lirası da TÜİK’in cebinde. Ama TÜİK kurumdur, o kurumu yöneten birileri ve onları atayan biri vardır” diye konuştu.

İktidara emekli aylıkları konusunda tepki gösteren Özel, “Emekli maaşının Almanca ve İngilizceye tercümesi yok. En düşük emekli maaşı hâlâ10 bin lira… En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesinde olmasını savunuyoruz. Hükümet, emekli görmüyor, emekli duymuyor” ifadelerini kullandı.

Asgari ücret çağrısı

Asgari ücret ile ilgili açıklamalarda bulunan Özel, “Türkiye’de çalışanların yüzde 53’ü asgari ücretli. Bir bakan var, halen daha asgari ücretliye zam yapılmaması karşısında inatla direniyor. Onu atayan ‘Verme Mehmet’ diyor, arkanda ben varım’ diyor. Mehmet Şimşek zamma direniyorsa Tayyip Erdoğan ‘diren’ dediği için direniyordur” diye konuştu.

“Asgari ücretin 25 bin lira olmasını bekliyoruz, istiyoruz. Bu mücadelenin sonuna kadar arkasındayız” talebinde bulunan Özel, şunları kaydetti:

“Demişler ki ‘dört yıl boyunca seçim yok, herkes hesabını ona göre yapsın.’ Yani ‘şimdi ezerim, günü gelince ağzına bir parmak bal çalarım’ diyor. Bu sefer işler öyle kolay değil. 31 Mart’ta gördük, emeklinin çektiği azabı, sana da yaşattığı gazabı. Bundan sonraki süreçte de hem emekliler hem emekçiler hem çiftçiler hem de esnaflar, eğer bu iktidara sesini duyurursa, tepkisini gösterirse, karşınızda durabilecek hiçbir güç yoktur. Buradan bir kez daha söylüyorum; ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Devlet Bahçeli, ey Cumhur İttifakı, bu emeklilere, bu çalışanlara, bu esnafa ve bu çiftçilere hakkını vereceksin, zammını yapacaksın. Zam yaparsan geçim olur, zam yapmazsan seçim olur.” birgun.net

Son Haberler

İlgili Haberler