Almanya’da “NSU 2.0” adıyla siyasileri, sanatçıları ve NSU kurbanının ailesini müdahil avukatını ölümle tehdit ettiği ileri sürülen 53 yaşındaki aşırı sağcı gözaltına alındı. Zanlının tehdit mektuplarının hedefindeki kişilere ait bireysel verileri polis bilgisayarından nasıl aldığı merak ediliyor.
Almanya’da son üç yılda “NSU 2.0” adıyla, aralarında Sol Parti Eş Genel Başkanı Janine Wissler ile NSU kurbanlarının avukatı Seda Başay Yıldız’ın da olduğu 32 kişi ile 60 kuruma gönderilen 115 tehdit mektubuyla ilgili soruşturmada aşırı sağcı bir kişi gözaltına alındı.
Hessen Eyaleti Kriminal Dairesi ve Frankfurt Savcılığının yaptıkları ortak açıklamada “NSU 2.0” soruşturmasında başkent Berlin’deki Weding mahallesinde bir evde arama yapıldığı ve 53 yaşındaki işsiz bir Alman vatandaşının gözaltına alındığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre baskında ele geçirilen veri taşıyıcılarının incelenmesi devam ediyor. Zanlı Alexander M. hakkında halkı kışkırtma, anayasaya aykırı örgütlerin sembollerini kullanma, tehdit ve tahkir suçlarından soruşturma açıldı.
Zanlının daha önce de kendini emniyet mensubu gibi gösterme, ölümle tehdit, yaralama, hakaret gibi farklı suçlardan hüküm giydiği de ortaya çıktı. Polisin zanlıya internet gruplarındaki paylaşımları üzerinden ulaştığı belirtildi.
VERİLER POLİS BİLGİSAYARINDAN ALINMIŞTI
Hessen Eyaleti Kriminal Dairesi ve Frankfurt Savcılığının açıklamasında zanlının emniyet mensubu olmadığının altı çizildi. Ancak ilk kez NSU cinayetlerine kurban giden Enver Şimşek ailesinin müdahil avukatı Seda Başay Yıldız’a, gönderilen ırkçı ve tehdit içerikli ‘NSU 2.0’ imzalı bir faksta, “Bu ücretsiz faks Uwe Böhnhardt tarafından gönderilmiştir” yazılmıştı. (Uwe Böhnhardt, NSU cinayetlerinin baş tetikçisi olarak tanınan ve 2011’de intihar eden aşırı sağcı terörist). Faksta, “Pis Türk dişi domuz. Sen Almanya’yla başa çıkamazsın. Eğer kurtulabilirsen, bir an önce defol git” denirken, avukatın iki yaşındaki kızının katledileceği de ifadesi yer almıştı. Gönderen ne kadar ciddi olduğunu göstermek için faksa Seda Başay Yıldız’ın 2 yaşındaki kızının adını ve açık adresini de not düşmüştü.
Akabinde başlatılan soruşturma, Avukat Yıldız’ın kişisel verilerinin Frankfurt’ta bir polis karakolundaki bilgisayarından alındığını ve Alman polis teşkilatı içerisinde ırkçı ve aşırı sağcı bir yapılanmanın varlığını ortaya çıkarmıştı.
Hessen Eyalet İçişleri Bakanlığı, 40 polis hakkında aşırı sağ saikli suçlarla ilişkileri oldukları gerekçesiyle soruşturma başlatmış, 5 polisi açığa almıştı. Polislerin telefon mesajlaşma grubunda kendi aralarında Hitler’in fotoğrafı ile gamalı haç gibi paylaşımlar yaptıkları, yabancı düşmanlığı içeren mesajlar gönderdikleri açıklanmıştı.
ASIL SORU, NEONAZİ ZANLI HASSAS VERİLERİ NASIL ELDE ETTİ?
Die Linke (Sol Parti) Hessen Milletvekili Hermann Schaus sosyal medya hesabında, polis bilgisayarlarından gelen verilerin iki buçuk yıl içinde gönderilen ölüm tehdidi içeren mektuplarla bağlantılı defalarca kullanılmasına dikkat çekerek, “53 yaşındaki bir Neonazi, Berlin’de olası bir ana fail olarak tutuklandı. Şüphe doğrulanırsa, eylemlerin ve arka planlarının netleştirilmesi nihayet mümkün olacaktır. Burada asıl soru, failin tehdit mektuplarında defalarca kullandığı kişisel ve hassas verileri nasıl ele geçirdiğidir. Bu konuda çeşitli teoriler var, örneğin polisle doğrudan bağlantılar veya sözde ‘Darknet’ yoluyla irtibatta olduğudur. Berlinli failin İdil Bayar’ın Berlin ve Wiesbaden’deki polis verileri, pek çok kez çağırması ve Seda Başay-Yıldız’ın yeni engellenen adresine nasıl ulaştığı sorusu acilen açıklığa kavuşturulmalıdır.
İçişleri Bakanının soruşturmanın ilerleyişi hakkında mümkün olan en kısa sürede bilgi vermesini bekliyoruz. Tehdit mektupları diğer “Ulusal Sosyalist Saldırı” ve “Staatsstreichorchester” tehditleriyle bağlantısı olduğu netlik kazandığından olası ağlar ve yetkililerle ilişkileri hakkında sorular daha da belirgin hale geliyor” dedi.
BOZOĞLU: NSU’NUN ÖRGÜTLÜ YAPILARI DEVAM EDİYOR
“NSU 2.0” tehdit mektuplarını gönderen kişinin yakalanmasının iyi bir gelişme olduğunu kaydeden Bavyera Yeşiller Milletvekili Cemal Bozoğlu da, “115 Tehdit mektubunda hedef olarak seçilen insanların bir kısmının adresleri veya haklarındaki özel bilgiler sadece polis bilgisayarlarından elde edilebilecek bilgiler. Yakalanan kişinin polis olmaması nedeniyle bu bilgileri başkalarından almış olma ihtimali yüksek. Bu durum bu kişinin yanlız olmadığı ve başka bağlantılarının olduğunu gösteriyor. Soruşturma bu kişinin NSU terör çevreleriyle ilişkisi ve güvenlik kurumlarından kişilerle bağlantıları tespit etmesi yönünde derinleştirilmesi zorunlu. Kısa süre önce Nürnberg yakınlarında içinde mermi bulunan altı adrese tehdit mektupları gönderen Susanne G. , camilere, sinagoglara ve tanınmış siyasetçilere yönelik saldırı hazırlığı yaparken yakalanmıştı. Bu kişininde NSU çevresiyle ilişkisi tespit edildi. Bu gelişmeler NSU’nun örgütlü yapılarının hala devam ettiğini gösteriyor. Bu yapıları ve diğer aşırı sağcı terör odakları, kararlı adımlarla kurutulmak zorunda” diye konuştu.
birgun.net/avrupa