12.4 C
Almanya
Perşembe, Mayıs 2, 2024

Irkçı terör kurbanlarını onbinler andı

Hanau'da düzenlenen anma etkinliğinde, toplumun ırkçılıkla ve aşırı sağla topyekün mücadele etmesi gerektiği vurgulandı

HANAU

Hanau’da yaşanan ırkçı terörün dördüncü yılında, Almanya’da ırkçı motifli cinayetlerin ortak özelliklerine dikkat çekildi. Hanau’da onbine yakın insanın katıldığı yürüyüş ve mitingte Irkçı saldırganın katlettiği dokuz göçmen ile iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana aşırı sağ terörün hayattan kopardığı iki yüzün üzerindeki can anıldı.
Hanau kentinde 19 Şubat 2020 tarihinde ırkçı saldırgan Tobias Rathjen, iki nargile bara yaptığı baskında 9 göçmeni, Ferhat Ünvar, Gökhan Gültekin, Fatih Saraçoğlu, Sedat Gürbüz ile Hamza Kurtovic, Mercedes Kierpacz, Kaloyan Velkov, Vili Viorel Pun, Said Nasser El Hashemi’yi katletmişti. Saldırganın daha sonra da evinde önce annesini, ardından kendisini öldürdüğü açıklanmıştı.

Hanau’da katledilenlerin yakınlarının kurduğu 19 Şubat İnisiyatifi’nin düzenlediği anma etkinliği Kurt-Schumacher-Platz’da yapılan yürüyüşle başladı. Yürüyüşte sık sık “Hanau, bu bir cinayettir”, “Hanau münferit olay değil, faşizme karşı her yerde mücadele” sloganı atıldı. Etkinlikte kendilerine eşlik eden emniyet güçlerine yönelik de “O gün neredeydiniz” sesler de yükselirken Almanya’da ırkçı terörün katlettiği insanların resimleri taşındı. Anma etkinliğine Sol Parti (Die Linke) Genel Başkanı Janine Wissler ile SPD Genel Başkan Yardımcısı Serpil Midyatlı da katıldılar.

Markplatz’da gerçekleyen mitingte yapılan konuşmalarda kurumsal ırkçılığın cinayetlerin aydınlatılmasını önlediği, yeni katliamların önlenebilmesi için tetikçilerin arkasındaki ele ulaşmanın şart olduğu dile getirildi. Hanau’da katliam günü görev yapan 19 polisten 13’ünün aşırı sağ sohbet grubunda yer almasının, polis müdürünün de olaydan sonra daha yüksek makama getirilmesinin tesadüf olamayacağına dikkat çekildi.

“Münih katliamı aydınlatılsaydı Halle, Kassel, Hanau yaşanmazdı”

Mitinge Halle ve Münih saldırıları ile NSU cinayetlerinde yakınlarını kaybeden aileler de katıldı. Münih kentinde 22 Temmuz 2016’da ırkçı teröristin, bir alışveriş merkezine düzenlediği saldırıda göçmen kökenli 9 kişi hayatını kaybetmiş, 36 kişi yaralanmıştı. Yetkililerin katliamı 2019 yılında yeniden ele alması sonucu failin “radikal sağcı ve ırkçı bir zihniyetle” hareket etmiş olduğu ortaya çıkmıştı.

Mitinge, Münih’te çocuklarını kaybeden Sibel Leyla ile Yasemin Kılıç da katıldılar

Katliamlardaki korkunç benzerliklere ve soruşturmayı yürüten yetkililerin inanılmaz hatalarına dikkat çeken 14 yaşındaki Can’ın annesi Sibel Leyla ile 15 yaşındaki Selçuk’un annesi Yasemin Kılıç, “Burada kalpleri acı ve kederle kaplanmış anneler olarak konuşuyoruz. Şiddete maruz kalan bütün aileler bu durumda. Biz aynı zamanda öfkeyle de doluyuz. Münih katliamı doğru şekilde ele alınıp aydınlatılabilseydi Kassel, Halle, Hanau cinayetleri önlenebilirdi. Kimse olayı, bizi ciddiye almadı. Hanau ve Münih katilleri aynı katliam hazırlıklarını yaptılar. Her ikisi de AfD tarafından motive edildi. Onlarca paralellik sayabiliriz ama sözde güvenlik güçleri bunları görmedi. Adalet sözden fazlasıdır. Bizi korumakla yükümlü emniyet güçleri ile politikacılar çok başarısızlar. Ya NSU cinayetleri gerçekten aydınlatılsaydı, arka planı ortaya çıkarılsaydı. Ama onun yerine daha kaç katliam olacak diye endişe ediyoruz. Ama biz susmayacağız, bu işin peşini bırakmayacağız” ifadelerine yer verdiler.

Gamze Kubaşık ve Semiya Şimşek: Sizlerleyiz

Mitinge sesli mesajla katılan NSU terör örgütünün katlettiği Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık ile Enver Şimşek’in kızı Semiya Şimşek de, 19 Şubat İnisiyatifi’nin taleplerini desteklediklerini belirterek, “Sizin acınızı ve öfkenizi anlıyor, içimizde hissediyoruz. Unutturmama mücadelesinde de sizinleyiz. Toplumumuzda hatalardan ders çıkarılmıyor. Aşırı sağ ciddiye alınmıyor. Kendi çalışmalarımızdan aydınlatma çalışmalarının ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu nedenle pek çok aşırı sağ kurbanının yakını olarak sevdiklerimiz için, bizden kopartılan herşey için, yaşanılanları unutturmamak için biraraya geldik ve birlikte mücadele veriyoruz. Unutturmamak mücadele etmektir. Anımsamak değiştirmek demektir” dediler.

Ya göçmenler bir haftalık genel greve giderse?

Mitingte konuşan Gökhan Gültekin’in kardeşi Çetin Gültekin, aşırı sağı kar topuna benzeterek “Kar topunu çığa dönüşmeden ezmek lazım. Aşırı sağı 1928 yılındaki halini almadan, çığa dönüşmeden ezmemiz lazım. Ama bunun için çok çalışmamız lazım. Dört yıl önce Hanau’da AfD’nin oyu yüzde 11 idi. Şimdi yüzde yirmi. Dört yıl önce tetiği AfD de çekmişti. Nerede yanlış yapıyoruz diye kendimize sormamız lazım. Aşırı sağcıların geri gönderme planları bize sürpriz olmadı. Belki de bu ülkede neyin yapıldığını göstermek için 28 milyon göçmen bir hafta için iş bırakmalı. Hangi otobüs çalışırdı, çöpleri kim toplardı, kim evleri, sokakları inşaa ederdi, kim yaşlılara bakardı görülürdü. Kaldı ki artık göçmenler bütün branşlar ve mesleklerde yer alıyor. Almanya göçmen katkısı olmadan bugünkü refaha asla ulaşamazdı” dedi.

“Göçmenlerdeki bölünme birlikte mücadeleyi engelliyor!”

Ferhat Ünvar’ın annesi Serpil Ünvar ise göçmenler arasındaki bölünmüşlüğe dikkat çekti. Konuşmasında “Özgürlük ve barış için mücadele etmek zorundayız” vurgusu yapan Ünvar, “Kim olursak olalım, nereden gelirsek gelelim, adaletsizliğe karşı birlikte duruyoruz. Nefreti yayanlar bizim birlikteliğimizden korkuyorlar. Farklı görüşlerle bölünmemize izin verirsek, onların ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Bunun yerine, birbirimize kenetlenmeli ve birbirimiz için mücadele etmeliyiz. Irkçılıkla mücadele etmek için öncelikle iç çatışmaların üstesinden gelmeliyiz. Göçmen toplumu içindeki bölünme ve ayrımcılık ortak hedefimizi engellemektedir. Karşılaştığımız ırkçılık, dışarıdan ek bir baskı olmasa bile ilerleme kaydetmemizi engelliyor. Hanau münferit bir vaka değildir. 19 Şubat bize değil, topluma aittir. Ben sonuna kadar Ferhat ile sizin için mücadele edeceğim” diye konuştu. Mercedes Kierpacz’in annesi de dört yıldan sonra ilk kez anma törenine katılabildiğini kızının kaybıyla başetmenin çok zor olduğunu dile getirdi. Yaşadığı acının tarifi olmadığını kaydeden Sedat Gürbüz’ün annesi Emiş Gürbüz ise “Almanya Sedat’ımı öldürdü, binlerce Sedat doğdu” dedi.

Hanau katliamının yıldönümü 19 Şubat’ta Almanya, Avusturya ve İsviçre’de yüzlerce kentte aşırı sağa karşı anma etkinlikleri düzenlecek. Almanya’da 12 Ocak’tan beri aşırı sağa karşı düzenlenen eylem sayısı 1159, katılanların sayısı ise 3 milyon 320 bine ulaştı.

Son Haberler

İlgili Haberler