GÜRSEL KÖKSAL
Hanau katliamını araştırmak için Hessen Eyalet Meclisi’nde kurulan Soruşturma Komisyonu’nun Başkanı Marius Weiss kendisinin de öldürülen gençlerin anısını yaşatmayı amaçlayan anıtın kent meydanında, ailelerin istediği yere dikilmesinden yana olduğunu söyledi.
Katliamın üçüncü yıldönümü vesilesiyle komşu kent Langen’da, Yabancılar Meclisi’nin düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan Weiss, Temmuz 2021’de kurulan Soruşturma Komisyonu’nun şimdiye kadarki çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Bir saygı duruşuyla başlayan toplantının açış konuşmasını Langen Yabancılar Meclisi Başkanı, Gazeteci-Yazar Mehmet Canbolat yaptı.
Hanau’da üç yıl önce öldürülen gençlerin yanısıra, Mölln, Solingen katliamlarında, NSU cinayetlerinde ve Almanya’daki aşırı sağcı saldırılarda öldürülen tüm insanları andıklarını vurgulayan Canbolat, birinci yıldönümü yaşanan Ukrayna savaşında ve Türkiye’yle Suriye’deki depremlerde yaşamını yitiren binlerce insanı da andıklarını vurguladı. Canpolat, “Langen Yabancılar Meclisi olarak, nereden gelirse gelsin her türlü şiddeti ortak düşmanımız olarak görüyoruz. Şiddete karşı çıkıyoruz, önleyemediğimiz şiddeti de sonuna kadar aydınlatmakta kararlıyız” dedi.
Komisyon Başkanı SPD’li (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) Eyalet Milletvekili Marius Weiss da, dinleyiciler arasında yer alan öldülen gençlerden Sedat Gürbüz’ün anne ve babası başta olmak üzere tüm kurban yakınlarına yönelik içten bir empatiyle başladığı konuşmasında şimdiye kadar 30 kez toplanan komisyonun soruşturmalarından çıkan sonuçlardan bir bölümünü dile getirdi.
Hessen Eyalet Meclisi’nin 20 Şubbat 2020 tarihindeki genel kurul toplantısının başında, bir gece önce meydana gelen saldırıyla ilgili haberi aldıklarını belirten Weiss, “Meclis Başkanı duygusal bir konuşma yaptı. Milletvekilleri arasında ağlayanlar vardı. Hessen’in savaş sonrası dönemde yaşadığı kaldığı en ağır saldırıyla karşı karşıya olduğunu anlamıştık” dedi.
Katilin yargı önünde hesap vermemek için korkakça davranıp, kendi yaşamını sonlandırdığını belirten Weiss, hem Hanau Savcılığı’nın, hem Federal Başsavcılık’ın ve hem de Federal Kriminal Daire’nin soruşturmaları sonucu katille birlikte olan, işbirliği yapan, onu destekleyen ve teşvik eden, yardım eden başka kişilerin bulunmadığı için saldırının hukuki olarak ele alınacağı bir ceza davasının açılamadığını kaydettikten sonra şöyle konuştu:
“Biz de madem bu saldırıyı hukuki olarak soruşturmıyoruz. O halde biz de meclis olarak bu konuyu ele alıp, araştırmaya karar verdik. Saldırı öncesinde, saldırı sırasında ve sonrasında sonrasında yaşanan hatalar ve ihmalleri ortaya çıkarmalı, gerekli önlemler alınsaydı saldırının önlenip, önlenemeyeceği sorularına yanıt aramalıydız. Ailelerin ve saldırının ardından kurulan inisiyatiflerin de bunu talep ettiklerini biliyorduk. SPD grubu olarak böyle bir komisyonun kurulmasını sağlamak için yeterli sayıya sahiptik mecliste. Ancak FDP ve Sol Parti’yle ortak bir önerge vererek bunu talep ettik. Hükümet koalisyonunudaki CDU ve Yeşiller de bunu destekledi. Bir tek AfD karşı çıktı.”
Komisyonun toplantılarına önce saldırıda yaşamını yitiren gençlerin aileleri dinleyerek, onların taleplerini, beklentilerini öğrenerek başlamasına özen gösterdiklerini belirten Weiss, tek tek ailelerin ve inisiyatifin çabalarıyla olayın polis ve diğer yetkililer tarafından üstü kapatılan ya da ihmal edilen birçok boyutunun bu süreç sırasında ortaya çıkarıldığını vurguladı.
“Aileler tabii ki çocuklarının geri gelmeyeceğini biliyorlar. Bizden komisyon olarak bir mucize beklemiyorlar. Ancak onların hatırlanması, olayın tam olarak aydınlatılması, adaletin sağlanması ve bütün bunlardan gereken derslerin çıkarılıp, sorumluların sorumluluklarını üstlenmesini istiyorlar. Biz de bunu istiyoruz, bu bizim de görevimiz” diyen Weiss, öldürülen gençlerin anısının yaşatılması için Hanau’daki Marktplatz’a bir anıt dikilmesini kendisinin de istediğini kaydetti. Hatırlanacağı gibi Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kaminsky, sözkonusu anıtın ailelerin istediği yere değil, kentin bir başka yerine dikilmesini ve Marktplatz’ın böyle bir anıt için uygun yer olmadığını savunuyor.
Soruşturma Komisyonu Başkanı Weiss, konuşmasının ardından dinleyecilerin ağır eleştiri ve suçlamalar içeren sorularını da saygıyla dinleyip, yanıtlamaya çalıştı.
Öldürülen gençlerin ailelerini temsil eden Frankfurt Barosu avukatlarından Seda Başay-Yıldız da toplantının sonunda söz alarak katilin halen katliamın gerçekleştiği bölgede yaşayan ve öldürülen gençlerin ailelerin rahatsız etmeye devam eden aşırı sağcı babasının, oğlunun yaptıklarından habersiz olmasının mümkün olmadığını hatırlattı.
Almana’nın Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinin tüm dünyada tanınmasına neden olan 19 Şubat 2020’deki katliamda dokuz göçmen genç, bir sağcı terörist tarafından kentin iki ayrı bölgesindeki büfe ve kafelerde kurşuna dizilerek öldürülmüştü, beş genci de bir bölümü çok ağır olmak üzere yaralamıştı. Bazıları Hanau doğumlu, bazıları da çalışmak üzere bu kentte bulunan gençlerden dördü Türkiye kökenli ailelerin çocuklarıydı. Nefret ve komplo teorileriyle dolu, gerçekleştirdiği katliamı meşru gösteren tezlerini de içeren manifesto benzeri açıklamalarını, aylar öncesinden internette yayımlayan ve yasal olarak silah taşıma ruhsatı bulunan 43 yaşındaki Tobias Rathjen, saldırıdan sonra evine gidip, yatalak annesini öldürmüş, ardından da intihar etmişti.
Katliamda öldürülen gençlerin isimleri şöyle:
Sedat Gürbüz (30, komşu şehir Langen doğumlu), Kaloyan Velkow (33, Bulgaristan kökenli, bir çocuk babası), Fatih Saraçoğlu (34), Vili Viorel Paun (23, Romanya kökenli), Ferhat Unvar (23, Hanau doğumlu), Mercedes Kierpacz (35 – Polonya kökenli, iki çocuk annesi, komşu şehir Offenbach doğumlu), Gökhan Gültekin (37, Hanau doğumlu), Hamza Kurtoviç (22, Bosna kökenli, Hanau doğumlu), Said Nesar Hashemi (21, Afganistan kökenli, Hanau doğumlu).
Katlimamın ardından Hessen Eyalet Meclisi’nde kurulan soruşturma komisyonunun çalışmalarının önümüzdeki mayıs sonunda tamamlanması bekleniyor. Meclis’teki Türkiye kökenli milletvekillerinden Saadet Sönmez (Sol Parti), Turgut Yüksel (SPD) ve Taylan Burcu’nun (Yeşiller) da üye olduğu komisyonun bundan sonraki toplantılarında ailelerin ve “19 Şubat İnsiyatifi”nin kendi çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan polis ve diğer yetkililerin hataları, ihmallere görüşülecek. Komisyonun 31 Mayıs’taki toplantısında ise katliamın başından bu yana ağır eleştirilere hedef olan Hessen İçişleri Bakanı Peter Beuth’un (CDU) ifadesi alınacak.
Saldırıda öldürülen gençlerin aileleri ve insiyatif, başta İçişleri Bakanı olmak üzere ilgililerin hata ve ihmalleri kabul etmesini, bunların sorumlularından hesap sorulmasını, kendilerinden ve tüm toplumdan özür dilenmesini talep ediyorlar.