Fransa’nın başkenti Paris’te polis, antisemitik şiddetin alevlenmesinden korkan yetkililer tarafından yasaklanmasına rağmen, düzenlenen Filistin yanlısı mitingi dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Polise taş fırlatan ve inşaat bariyerleriyle barikatlar kurmaya çalışan protestocuların bir kısmı dar sokaklara geri çekildi. Polis, dar sokakları ve geniş bulvarları kapattı.
Almanya’nın başkenti Berlin’deki gösterilerde İsrailli bir muhabir saldırıya uğradı. İsrailli muhabir Antonia Yamin, İbranice protesto haberini duyduklarında göstericiler tarafından saldırıya uğradığını söyledi.
İspanya’nın başkenti Madrid’de, çoğu Filistin bayraklarına sarılmış gençlerden oluşan yaklaşık 2 bin 500 kişi, şehir merkezindeki Puerta del Sol meydanına yürüdü ve “Bu bir savaş değil, soykırım” diye slogan attılar.
AP: (Basın binasının vurulması) “Basını susturmanın son adımı”
Diğer yandan İsrail’in Hamas militanlarını hedef alma gerekçesiyle düzenlediği, aralarında çocuk ve kadınınların bulunduğu çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği saldırılarında en son uluslararası haber ajanslarının bürolarının bulunduğu yüksek katlı bir bina da hedef alındı.
El Cezire ve diğer başka basın kuruluşlarıyla birlikte aynı binayı kullanan Associated Press (AP) ajansı, Gazze’den geçtiği haberinde, saldırıyı “İsrail ordusunun, Hamas ile çatışmalarının ortasındaki bu topraklarda basını susturmanın son adımı” olarak duyurdu.
Bölgeden gelen haberlerde, İsrail ordusunun saldırıdan yaklaşık bir saat önce, 12 katlı binanın boşaltılması talimatını verdiği kaydedilirken, binayı yerle bir eden, etrafı yoğun toz bulutu içinde bırakan saldırının nedenine ilişkin bir açıklama yapılmadığı belirtildi.
Uluslararası basına ev sahipliği yapan binanın hedef alınmasından saatler önce de İsrail ordusu, son günlerdeki en fazla can kaybına yol açan bir başka hava saldırısı düzenlemişti. Gazze kentinde nüfusun yoğun olduğu mülteci kampının hedef alındığı saldırıda da aynı aileden çoğunluğu çocuk en az 10 kişinin öldüğü haber verilmişti.
ajansbizim.com.tr foto: Hüseyin Sıtkı
