3.5 C
Almanya
Pazartesi, Kasım 18, 2024

Avrupa Türk gıda sektörü, geleceğini konuştu.

Avrupa Türk gıda sektörünün önde gelen isimleri, Musiad Hessen toplantısında bir araya geldi

FRANKFURT

MÜSİAD Hessen’in “Avrupa’da Türk Gıda Sektörünün Geleceği” konulu etkinlikte sektörde faaliyet gösteren firmaların uzmanları, geleceğe dair görüşlerini paylaştı.

MÜSİAD Hessen ofisinde sektörün duayen isimlerinin konuşmacı olarak katıldığı program, toptancısından perakendecisine, marketinden restoranına kadar geniş bir yelpazede konunun taraflarına ev sahipliği yaptı. Suntat markasını temsilen Mustafa Baklan, Ahinur markasını temsilen Ahmet Çetinkaya, Laktalis’ten Hakan Elmalı, Selha Grup’tan Cahit Kerenciler, Brand Force firmasından Volkan Aydın ve Business King markasını temsilen Yunus Demirhan davetliler arasında yer aldılar.

Firmaların alanlarında uzmanlaşması şart

Toplantıda, firmaların belirli alanlarda uzmanlaşmasının önemine dikkat çekildi. Özellikle, şirketlerin farklı alanlarla ilgilenerek konsantrasyonlarını dağıtmamaları gerektiği, bu yaklaşımın, firmaların sektördeki rekabet gücünü artırarak daha verimli ve etkili çalışmalarına olanak tanıyacağı ifade edildi.

Teknik alanlarda derinleşme ihtiyacı var

Toplantıda, firmaların muhasebe, müşteri datası yönetimi, stok yönetimi ve maliyet yönetimi gibi teknik konularda uzmanlaşmasının gerekliliğini vurgulandı. Bu alanlarda derinleşmenin ve teknik konulara hakimiyetin, şirketlerin operasyonel verimliliğini artıracağı ve maliyetleri düşüreceği belirtildi. Ayrıca, bu teknik konulara yatırım yapmanın uzun vadede sektörde sürdürülebilir bir büyüme sağlayacağı da ifade edildi.

Doğal afetler ve savaşlar olumsuz etkiliyor

Etkinlikte, dünyada yaşanan doğal felaketler ve savaşlar nedeniyle gıda arzında yaşanan sıkıntıları dile getirildi. Bu tür durumların sektörü olumsuz etkilediği belirtilerek, alternatif ithalat kanallarının oluşturulmasının önemine değinildi. Bu tür krizlere hazırlıklı olmanın ve alternatif tedarik zincirleri kurmanın sektörde sürdürülebilirliği sağlamak adına kritik olduğu kaydedildi.

Zincir mağazaların etnik ürün satan marketlere etkisi büyük

Konuşmacılar, büyük zincir mağazaların etnik ürün satan marketler için büyük zorlu ve büyük bir rekabet oluşturduğuna dikkat çektiler. Yakın zamanda yerel ürün satan irili ufaklı zincir mağazaların sayısının artmasının beklendiği ve bu durumun rekabeti daha da kızıştıracağı belirtildi. Etnik ürün satan marketlerin bu duruma karşı stratejik adımlar atması gerektiği vurgulandı.

Sektörde çatı örgüt ihtiyacı var

Katılımcılar, sektörün bir üst çatı örgütüne ihtiyaç duyduğu yönünde görüş belirtiler. Bu tür toplantıların devamlılığının, sektörde faaliyet gösteren tüm oyunculara bir konuşma zemini sağladığı belirtildi. Yakın zamanda bir çalıştay düzenlenerek sektöre ait bir strateji raporunun oluşturulmasının verimli ve isabetli olacağı ifade edildi. Bu raporun, sektördeki tüm paydaşlar için yol gösterici olacağı ve geleceğe yönelik stratejik planlamaların yapılmasına yardımcı olacağı anlatıldı.

Nitelikli insan kaynakları planlamasının şart

Konuşmacılar, gıda sektörünün en büyük sermayesinin nitelikli çalışanlar olduğuna dikkat çektiler. Şirketlerin, bünyelerinde barındırdıkları çalışanlar kadar verimli olabildiklerini ifade ettiler. Sektörün en büyük sıkıntılarından birisinin müşteri memnuniyetini sağlama adına doğru ve işe uygun eleman planlamasının yapılması gerektiği belirtildi. Nitelikli insan kaynakları planlaması, firmaların hem verimliliğini artıracak hem de müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutacaktır. Bu nedenle, insan kaynakları yönetiminde stratejik adımların atılması ve sektöre uygun eğitim programlarının oluşturulmasının önemi vurgulandı.

Kalite ve gıda güvenliği yönetimi vazgeçilmez unsur

Toplantıda HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları), ISO 22000 ve diğer gıda güvenliği standartlarının uygulanmasının gıda sektöründe vazgeçilmez bir unsur olduğunu belirtildi. Gıda güvenliği denetimleri ve sertifikalandırma süreçlerinin, ürün kalitesini garanti altına almak ve tüketici güvenini sağlamak adına kritik olduğu ifade edildi. Ayrıca, ürün izlenebilirliği ve geri çağırma prosedürlerinin de etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulandı. Bu süreçlerin, firmaların olası gıda güvenliği risklerini minimize etmelerine ve hızlı aksiyon alabilmelerine olanak tanıyacağı belirtildi.
(foto: www.bizimhaber.de)

Son Haberler

İlgili Haberler