Almanya’da yeni kurulan DAVA (Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak) bütün dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Konuya geniş yer veren Alman basını yeni partiyle ilgili “Aşırı milliyetçi, İslamcı, anti demokratik ve İsrail’den nefret eden Erdoğan, 9 Haziran’daki Avrupa seçimleri yarışına ‘DAVA’ adlı kendi partisini gönderiyor! DAVA, AK Parti’nin bir kolu” ifadelerini kullandı.
Alman gazeteler, 9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmak için kurulan yeni oluşumun seçmenleri basit göçmen sloganları ile kazanmayı hedeflediğini, partinin bir yandan da Erdoğan’a ek bir seçmen rezervi anlamına geldiğini yazdı.
Almanya’da yerel, eyalet, Federal Meclis ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına sahip mevcut 2,5 milyon göçmen asıllı seçmen sayısının, “Çifte vatandaşlık” yasası ile birlikte yakın zamanda 5 milyona ulaşabileceği kaydedildi.
Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmak isteyen partilerin seçim listelerini 18 Mart 2024 tarihine kadar Federal Seçim Kurulu’na teslim etmeleri gerekiyor.
SİYASİLERDEN SERT TEPKİ
Alman siyasetçiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’da iç politikaya dahil olacağı gerekçesiyle yeni partiye sert tepki gösterdi.
SPD Genel Başkanı Saskia Esken Welt-TV’ye verdiği demeçte “Özellikle Almanya’daki Türk kökenli vatandaşlarımıza Almanya’nın bir bütün olduğunu ve tek bir halk olduğumuzu açıkça ifade etmemizin önemli olduğunu söylememiz gerekir. Ne ‘göçmenleri sınır dışı etmek isteyen’ aşırı sağcıların ‘iktidara yaklaşmasına’ ne de ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın bölücü eğilimlerinin’ Almanya’da rol oynamasına izin verilmemelidir” dedi.
Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir (Yeşiller) de Pazar günü X’te, “Erdoğan’ın bir uzantısının burada seçimlere katılması ihtiyacımız olan son şey” diye yazdı.
CDU içişleri uzmanı Christoph de Vries ise Alman basınına yaptığı açıklamada Alman hükümetinin bu parti oluşumunu “hiçbir şekilde hafife almaması”, güvenlik makamlarının bu partinin tüm faaliyetlerini ve Türk hükümetiyle olan bağlantılarını yakından takip etmesi gerektiğini ve Türk hükümetinin doğrudan etki göstermesi halinde müdahale etmek zorunda olduğunu söyledi.
Marie-Agnes Strack-Zimmermann (FDP) Welt-TV’de yer alan söyleşisinde böyle bir partinin Avrupa’yı içeriden parçalayabileceği uyarısında bulundu. Jens Spahn (CDU) da AKP’nin bir uzantısı “ülkede bir başka aşırı parti olacaktır” sözleriyle endişesini dile getirdi.
SUÇLAMALARI REDDEDDİ
DAVA Genel Başkanı Teyfik Özcan, kendilerine yönelik suçlamaları kesin dille reddederek “Yabancı hükümetlerin bir uzantısı olarak hareket etmediğimizi vurgulamak benim için önemlidir. Asılsız suçlamaları kesin bir dille reddediyorum. Siyasi bir kuruluş olarak DAVA, yurtdışından ne lojistik ne de mali destek almaktadır. Siyasi bağımsızlığımız ve kişisel özgürlüğümüz çalışmalarımızın temelini oluşturmaktadır ve bizler yalnızca vicdanımıza ve seçmenlerimize karşı sorumluyuz” dedi.
Özcan partisinin kuruluş amacını da “Almanya’da uzun yıllar boyunca siyasi arenada çıkarlarımızı temsil edecek bir temsiliyete sahip olmadığımız için, sorunlarımızı ve endişelerimizi toplumsal uyum adına kendi ellerimizle çözmeye karar verdik. Amacımız Almanya’daki toplumsal bölünmenin üstesinden gelmek ve ekonomik ve siyasi zorlukların üstesinden birlikte gelmektir” şeklinde açıkladı.
BU İSİMLER ÖNE ÇIKTI
Dava Genel Başkanı Tevfik Özcan (42) kendisini insan hakları savunucusu olarak tanımlıyor. Eski bir SPD üyesi olarak şimdi Erdoğan’ın yanında yer alıyor. Avrupa Parlamentosu seçim kampanyasında maddi kaynak bulma konusunda etkili olması bekleniyor.
DAVA Partisi’nin kurucularından Hamburglu Doktor Mustafa Yoldaş (53) hakkında Federal İçişleri Bakanlığı “Hamas ve ona bağlı örgütlere destek verdiği” iddiasında bulunmuştu.
Doktor Ali İhsan Ünlü (48), Aşağı Saksonya Bölgesi’nde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) yetkilisi olarak tanınıyor.
Solingenli Avukat Fatih Zingal (42), Thilo Sarrazin’in bir söylemine öfkelenerek SPD’den ayrıldı. AKP lobisi adına çalışmaya başladı. UİD adlı AKP yanlısı örgütte yer aldı. birgun.net / Alev Ayhan