HANAU
Etkinliklerden fotograflar için tıklayın
19 Şubat Hanau İnisiyatifi’nin çağrısı üzerine Almanya, ırkçılığa karşı ayağa kalktı. Hanau’da bir yıl önce, 19 Şubat’ta ırkçı saldırgan Tobias Rathjen’in katlettiği Gökhan Gültekin, Sedat Gürbüz, Said Nesar Hashemi, Mercedes Kierpacz, Hamza Kurtović, Vili Viorel Păun, Fatih Saraçoğlu, Ferhat Unvar ve Kaloyan Velkovdokuz, Almanya’nın 85 kenti, Avusturya ile İsviçre’de düzenlenen etkinliklerle anıldı. Almanya’da ilk anma töreni antifaşist grupların çağrısıyla Frankfurt’ta gerçekleşti. Eylemler Cumartesi günü de farklı kentlerde yapılacak.
Resmi törene Cumhurbaşkanı Steinmeir katıldı
Hanau’da düzenlenen resmi törene, ailelerle birlikte Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Hessen eyaleti Başbakanı Volker Bouffier, Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Caminsky; Türkiye adına ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Komisyonu Başkanı Zafer Sırakaya, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer katıldılar. Cumhurbaşkanı Steinmeier konuşmasında, “Nefretin ve yok etme fantezilerinin etkisi altındaki zihniyet hala bilinçli olarak yayılmaya devam ediyor. Hanau’daki saldırı, Bölge Valisi Walter Lübcke cinayeti ve Halle sinagoguna yapılan saldırı tesadüf değildi. Bu eylemleri başlatan veya en azından yönlendiren nefretti, failleri cesaretlendiren buydu. Küçük farklılıklara bile düşmanlıkla karşılık veren insanlar var. Sadece kendi görüşlerinin var olduğu bir dünyada yaşayan, farklı olanı aşağılayarak kendilerini yücelten ve farklılıkların yok edilmesi gerektiğine inananlar var. Bu inançlarını, ideoloji, yalan, kışkırtma ve dışlama yoluyla bize zorla kabul ettirilmeye çalışıyorlar. Devletimizin hatalar veya yanlış değerlendirmelerini araştırılması ve düzeltilmesi gerekir. Bu, devletimizin kamuoyuna ve özellikle ailelere karşı yükümlülüğüdür” ifadelerine yer verdi.
SPD’den çelenk ve saygı duruşu
Siyasi partiler ve sendikalar ile vatandaşlar Grimm kardeşler anıtı ile ölenler anısına oluşturulan panonun altını çelenk, çiçekler ve mumlarla donattılar. Anma etkinliği için Hanau’ya gelen SPD Genel Başkan Yardımcısı Serpil Midyatlı ile Hessen SPD Başkanı Nancy Faeser ile Hessen Milletvekili Turgut Yüksel, Sedat Gürbüz Sokağı ile Heumart’ın kesiştiği noktadaki panoya çelenk koydular. SPD Hessen Başkanı Faeser katledilenlerin hergün demokrasi için sorumluluk alınması, nefret ve şiddete karşı çıkılması gerektiğini anımsattığını belirterek “Bizim görevimiz sadece yakınlarının acısını paylaşmak değil, anılarını da korumaktır. Kentte ve siyasette yetkili olanlar, Hanau’da neler olduğunu aydınlatmakla mükelleftir. Ailelerin bu konuda politikadan beklentileri olması çok anlaşılır bir durum. Olay anında polis imdat numarasının çalışmama nedeni ve saldırıyla ilgili tüm detaylar ayrınlatılmalıdır. Güven ancak böyle yeniden kazınılır” dedi. SPD heyeti daha sonra 19 Şubat İnisiyatifi lokalinde, Ferhat Ünvar’ın annesi Serpil Ünvar ile Gökhan Gültekin annesi Hüsnal Gültekin’in de aralarında olduğu ailelerle görüştüler.
Dernekler ve camiler inisiyatifinden açıklama
“Hanau Dernekleri ve Camileri, Birlikte Teröre Karşı İnisiyatifi”, basın açıklamasında aşırı sağcıların parlamentolara girmesi ve sosyal medyada düşünce özgürlüğünün kötüye kullanılması sonucu toplumda bazı bireylerin ideolojik yanlışlara düştüğünü dile getirdi. Saldırgan bunun sonucu hem kendilerini hem de saldırılarını haklı gördüklerini kaydeden inisiyatif, artan Müslüman düşmanlığının daha başından bitirilmesini talep etti. Demokratik bir toplum ve doğru işleyen hukuk devletinde olayların aydınlatılmasın önemine dikkat çeken inisiyatif, “Saldırganlar ve kendisini destekleyen hakettikleri cezayı almalı. Olası yeni saldırılar, istihbarat silahıyla önlenmeli. Bu tutumu bütün kurbanlara ve ailelere borçluyuz” dedi.
Çetin Gültekin: Irkçılarda yüzde 35 silah ruhsatı artışı var
Hanau Marktplatz’da siyasi gençlik örgütleri, öğrenci dernekleri ve sendikal gençlik örgütlerinin düzenlediği mitinge yaklaşık ikibin kişi katıldı. Mitingte aşırı sağcıların silahsızlandırılması, örgütlerinin de kapatılması talep edildi. Gökhan Gültekin’in kardeşi Çetin Gültekin, olayın ayrıntılarının ancak ailelerinin ve gazetecilerin çabasıyla ortaya çıktığını söyledi. Korkunç saldırı, cinayetler tüm ayrıntılarıyla aydınlatılıncaya kadar rahat durmayacaklarını belirten Gültekin, “Sesimizle kurumsal ırkçılığa, devlet kurumlarında, poliste ve politikadaki görmemezliğe ve soğuğa karşı duruyoruz. Biz ırkçıların silahsızlandırılmasını talep ederken, Hanau’dan sonra ırkçılara yüzde 35 silah ruhsatı verildi. Bugünden sonra da susmayacağız” diye konuştu
“Failin bağlantıları ortaya çıkarılsın”
Sivil toplum örgütlerinin 19 Şubat’tan önce ırkçılıkla mücadele verdiğini kaydeden Eren Okçu (DİDF Gençliği) da, politikacıların bir yıl önce aynı meydanda aydınlatma sözü verdiklerini anımsattı. Potikanın toplumdan baskı görmedikleri sürece ailelerin taleplerini yerine getirmeyeceklerini söyleyen Okçu, “Talepleri yineliyoruz. Failin bağlantılarını ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Psikolojik sorunu olmasına rağmen neden silah taşıma ruhsatı olduğunu, olay gecesi polisin neden geç kaldığını bilmek istiyoruz. Olay tesadüf eseri olmadı. Yükselen sağcı, ırkçı, faşizan örgütlerin güçlenmesinden çıkan bir sonuç. Aileler de acılarıyla köşelerine sinip oturmayacaklar. Serpil Ünvar, okullarda ırkçılığın okutulmasını sağlamak için bir ‘Eğitim Enstitüsü’ kurma çalışması var. Toplumun da ırkçılığa karşı mücadeleyi sahiplenmesi şart” dedi.
Sönmez: Vili’nin babasına polisin iyi iş yaptığını söylediler
Hessen Milletvekili Saadet Sönmez ise ırkçılığın toplumsal bir sorun olduğunu belirterek, “Bu korkunç düşünce sonucu yüzlerce insanımızı kaybettik, buna rağmen psikolojik sorunu olan insanların bireysel eylemden söz ediliyor. Hükümet sivil toplumun aşırı sağa karşı durmasını istiyor. Peki politika ne yapıyor. Vili’nin babası İçişleri Bakanı’na oğlunun dört kez polisi aradığını ama ulaşamadığını söylediğinde, kendisine polisin o gün mükemmel iş yaptığı yanıtı ” diye konuştu.
FRANKFURT
Frankfurt’ta ilk miting antifaşist grupların çağrısıyla gerçekleşti. Ana Gar önünde biraraya gelen yaklaşık dört bin kişi, “Hanau, Halle, Celle, tek bir kişinin işi değil, unutmak da affetmek de yok. Her yer Hanau, her yer direniş” dedi. Mitingte Almanya’da birleşme tarihi 1990 yılından beri 200’den fazla insanın ırkçı terörün kurbanı olduğuna dikkat çekilerek ırkçılığın Almanya’da kurumsallaştığı, göçmen gençlerin ve mültecilerin emniyet güçlerince sebepsiz şekilde sokaklarda durdurulup terörize edildiği iddia edildi. Yapılan konuşmalarda “Hanau’daki faşist katliamın üzerinden bir sene geçti. Devlet ve polis bu katliamda nasıl bir rol oynadığı konusunda hala yeni bilgiler alıyoruz. Hala ne aydınlatma, ne adalet, ne de sonuçlar var. Onun yerine her gün ırkçı kışkırtma devam ediyor. Onun yerine Hanau’dan altı ay sonra kayıpların anmasını bile yasaklamaya çalıştılar. Saldırganın babası silahları geri istiyor ve polisten özel koruma alıyor. Aynı polis kent merkezlerinde sürekli göçmen gençlere şiddet uyguluyor ve korkutuyor. Onların gözünde koyu saçlı olmak suçtur. Artık yeter, Hanau’nun birinci yılı bir dönüş noktası olmalı. Bugünden itibaren biz değil faşistler korkmalı. Biz kendimizi savunacağız. Ya sorunun ya da çözümün parçası olacaksınız. Artık bunun ortası yok. Adalet yerini buluncaya kadar, tüm gerçekler ortaya çıkıncaya kadar devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
Metin Ünvar: Duyumlar aldık, korkuyoruz
Etkinliğe Ferhat Ünvar’ın babası Metin Ünvar ile Hessen Milletvekili Turgut Yüksel de katıldı. Baba Metin Ünvar, ırkçı Tobias Ratjen’in babasının saldırı silahını mahkemeden geri istediğine dikkat çekerek “Oğlumun yarım bıraktığı işi ben tamamlayacağım” söylediği yönünde duyumlar aldıklarını söyledi. Göçmen gençler ve kurban ailelerin hayatından endişe ettiğini kaydeden Ünvar, “Çok korkuyoruz. Oğlum burada doğdu, biz bu ülkeye katkıda bulunduk. Daha ne yapalım?” dedi. Yürüyüş Gallus semtinde son buldu.
“Faşizmle mücadele moda değildir”
Frankfurt’ta ikinci yürüyüş ise gençlik örgütlerinin çağrısıyla Friedensbrücke ile Hauptwache arasında oldu. Yürüyüşe yaklaşık dörtbin kişi katıldı. 1945 kurulan yeni Almanya’da devlet kurumları, ekonomi ve kültürde nazilerin izlerinin silinmediğine dikkat çekilerek, “Bugün kurumsal ırkçılığın vardığı noktaya bu açıdan bakıldığında olanlar bizleri şaşırtmıyor. Hanau, ülkemizin dünyaya açık, hoşgörülü bir ülke olduğu yalanını ortaya koydu. Irkçılık insan onurunu hedef alıyor. Bizi kabullenme cesaretiniz olsun. Sizin ülkeniz bizim de ülkemiz. Ülkemizde çok çeşitli, demokratik bir toplum olsun. Almanya’da artık yeni Hanaula, Möln, Solingenler istemiyoruz. Politika aydınlatma sözünü yerine getirmelidir. Floyd’a yapılanı protesto edenler bugün burada yok. Faşizme karşı mücadele moda değildir. Her gün hiçbir geri adım atmadan devam ettirmeliyiz” denildi.
BERLİN
Başkent Berlin’in 3 ayrı semtide aynı anda düzenlenen etkinliklere binlerce insan katıldı. Keuzberg Oranien Platz, Weding Leopold Platz ve Neuköln Belediyesi önünde saat 16:00 da başlayan etkinlikler saat 20:00 ye kadar sürdü. Etkinliklerde ırkçılığın sadece Hanau kentinde olduğu gbi ırkçı saldırılarla sınırlı kalmadığı yaşamın her alanında farklı biçimlerle sürdürüldüğüne dikkat çekilerek ırkçılığın toplumsal ve kurumsal boyutları ele alındı. Konuşmaların yanı sıra belgesel filmler gösterildi. Çeşitli rap gruplarının Hanau katliamı üzerine yaptıkları müzikler dinletildi. Oranien Platz’daki etkinliğe katılan Allmende Müzik grubu Hanau’da katledilenler için söyledi. Irkçılığa karşı biraraya gelen bir çok grup ve inisitatif tarafından düzenlenen etkinliklere göçmen geçlerin yoğun katılımı dikkat çekti. Berlin’de 20 Şubat Cumartesi günü saat 14:00 de Hermann Straße’de düzenlenecek yürüyüşe yoğun bir katılımın olması bekleniyor.
Fotoğraflar: Filiz Uzun Doğan