Almanya’da eşi Fatma ve çocukları Ferdi (19), Bilal (18), Mesut (17), Sahra (15) ile Mohamed (13) birlikte gece yarısı evlerinden alınarak elleri ve ayakları bağlı halde sınırdışı edilen Mahmut Akyüz, youtube’ta Avukat Memet Kılıç‘ın sorularını yanıtladı. Mahmut Akyüz, sınırdışı edilmenin şokunu atlatamadan bazı gazetelerin kendilerini bulduğunu, yazılanların hiçbirin doğru olmadığını söyledi. Gazetecilerin ‘Size yardım edeceğiz’ sözünü verdiğini kaydeden Akyüz, “Çocuklarımı düşündüm. Ben kendimde değildim. Kesinlikle bir siyasi fikrim yok. Sınırdışı korkusuyla geldik. Eşimi de beni de bağladılar. Kesinlikle yazıldığı gibi bir olay yok. Oturduğum yer 7 bin 500 nüfuslu bir kasaba. Öyle bir olay hiç yaşanmadı. Suçlu Türkmüş falan olayı da yalan. Ben ne sağcı ne solcu, futbol amigosuyum” dedi.
“Çalıştırmayın mektubu gönderdiler”
Eski Yeşiller Federal Milletvekili, Avukat Memet Kılıç sorusu üzerine Almanya’ya gelişinin abisinin isteği üzerine 9 yaşlarda olduğunu kaydeden Mahmut Akyüz, küçük yaşlarda sığınma başvurusu yapılamadığından Türkiye’ye gönderildiğini söyledi. Mahmut Akyüz, Almanya’da ilkokul diploması aldıktan sonra meslek hazırlık yılına başladığını ancak bıkakmak zorunda kaldığını belirtti.
Frankfurt Başkonsolosluğu’ndan kimlik tespiti başvurusu üzerine altı ay geçerli pasaport aldığını kaydeden Mahmut Akyüz, bunun üzerine iki aylık oturum aldığını ardından ise geçici oturum ‘Duldung’ aldığını belirtti. Alman makamlarının yeniden kimlik tespiti istediğini ileri süren Akyüz, Valilik emriyle polis eşliğinde konsolosloğuna giderek seyahat belgesi başvurusu yaptığını kaydetti. Mahmut Akyüz, Almanya’da kalma hakkı için müracaat ettiğini, kendisinden istenmemesine rağmen Bremen’de çalıştığı yerden iş sözleşmesini ilgili makamlara ilettiğini, eşini de Eshwege Halk Eğitim Merkezi’nde hergün on Avro ödeyerek Almanca kursuna gönderdiğini anlattı. Vera Meisner Bölgesi Yabancılar Dairesi’nden Andrea Schmidt kendisine “Sana oturum verilmesini engelleyeceğim” dediğini iddia eden Akyüz, “Benim suçum ne? Ben küçük yaşta geldim” diye sorusuna “Buranın kendi yasaları var” yanıtını aldığını söyledi. Akyüz, “Benim işyerime, ‘Çalıştırmayın. İleride ikamet sahibi olur’ diye yazdılar. Bu mektup yanlışlıkla bana geldi. Beni meslek eğitimi sözleşmemi de engellemişlerdi” dedi.
Sahra’nın arkadaşlarından imza kampanyası
Basında yeralan haberleri yalanlayan anne Akyüz de çok zor durumda olduklarını, çocuklarının hayallerinin yerle bir edildiğini söyledi. Türkçe bilmeyen 15 yaşındaki lise öğrencisi Sara Akyüz ise, arkadaşlarının kendisine yazıp durumunu sorduklarını belirterek Almanya’ya geri dönebilmesi için imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Leon Volkenant’ın Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier’e hitaben, sınırdışı kararını geri alması talebiyle başlattığı imza kampanyasına kısa sürede 8 bin 270 kişi destek verdi. Kampanyanın açıklamasında ‘Alman Vatandaşlık Yasası’nın 29 maddesi 1 a bendine göre 21 yaşına kim sekiz yıl Almanya’da ikamet ederse, en az altı yıl okula giderse veya okul veya meslek eğitimi diploması alırsa “Almanya’da büyümüş” sayıldığına dikkat çekilerek “Beş çocuk da Almanya’ya ait. Bu nedenle Akyüz Ailesi’nin sınır dışı edilmesi yalnızca etik ve ahlaki açıdan değil yasal açıdan da sorunludur” denildi.
Alman makamları ne dedi?
Akyüz ailesi hakkında Alman makamlar açıklama yaptı. Ailenin ikamet ettiği Sontra adlı küçük kentin bağlı bulunduğu Kassel Valiliği, baba Mahmut Akyüz’ün iddialarını reddederek kendisine ciddi suçlamalar yöneltti.
Açıklama, Akyüz ailesinin 2009 yılında bu yana Almanya’yı terk etmekle yükümlü olduğu, ailenin bütün uyarılara rağmen kendi rızasıyla ülkeyi terk etmeyi reddettiği ile başlıyor. Baba Mahmut Akyüz’ün son olarak 2017’de Almanya’yı gönüllü olarak terk etmeyeceğine dair beyanda bulunduğu, bu sebepten yasal düzenlemelerin öngördüğü şekilde zorunlu sınır dışı uygulamasına başvurulduğu belirtiliyor. Sorumlu Kassel Valiliği, ilaveten sınır dışı sırasında kanunların öngördüğü şartların kesinlikle dışına çıkılmadığını vurguluyor. Valilik, babanın sınır dışı edilmesine uzun süre önce karar verilmiş olmasına rağmen yaptığı itiraz ve dilekçelerle süreci 20 yıl uzattığını ancak uzatmanın sınır dışı kararının yerine getirilmesini engelleyemeyeceğini kaydediyor.