GÜRSEL KÖKSAL
Türkiye, 2018‘in „Troia Yılı“ ilan edilmesiyle uluslararası turizmin de dikkatini çekmeyi hedefliyor. Berlin’deki uluslararası turizm fuarı ITB’de de Türkiye’nin turizm atılımının odak noktası Troia. Osmanlı Döneminde başlayan ve günümüzde halen devam eden kazıların sonuçları bu yıl açılacak büyük bir müzeyle tüm insanlığın hizmetine sunulacak. Osmanlı döneminde buradan kaçırılan hazinelerin kendi yuvasına dönmesi için yürütülen çalışmalar da sürüyor.
ITB Kongre Günleri kapsamında düzenlenen bir önemli toplantı da Troia üzerine oldu. 2018’in Troia’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne eklenmesinin 20’nci yılı olması ve Türkiye‘nin de 2018’i “Troia Yılı” ilan etmesi vesilesiyle gerçekleştirilen konferansın konuşmacılarından Prof. Dr. Rüstem Aslan, Çanakkale’de yapımı devam eden Troia Müzesi’nin önümüzdeki aylarda ziyarete açılacağını duyurdu.
1988 yılından itibaren 17 yıl boyunca Troia kazılarını yöneten ve tanıtımına çok büyük katkıları olan Prof. Dr. Manfred “Osman” Korfmann’ın (1942-2005) öğrencisi olan Prof. Aslan, hocasının da Çanakkale‘de bir Troya Müzesi kurulmasını hayal ettiğini hatırlattı.
2013’ten sonra Troia kazılarının yönetimini üstlenen Çanakkale Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Aslan, „Bu konu 2001-2002 yıllarında Almanya‘da gerçekleştirilen büyük Troja sergileri sırasında en çok konuşulan konulardan biriydi“ dedi.
Konuyla ilgilenenler hatırlayacaktır 2003 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını da alan “Osman Hoca” ya da Prof. Korfmann, çalışmalarıyla Troia‘nın çağlar boyunca sürekli gelişen bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlamıştı. Prof. Korfman ve ekibinin çalışmalarının sonuçları „Troia – Düş ve Gerçek“ adı altında gerçekleştirilen büyük bir sergiyle kamuoyuna sunulmuştu. Almanya‘nın Stuttgart, Braunschweig ve Bonn kentlerinde 2000-2001 yıllarında açılan sergiyi 850.000 kişi ziyaret etmiş, Troia‘yla ilgili tartışmalar uzun süre bilim ve kültür dünyasının gündeminde kalmıştı.
Prof. Aslan, çok zengin görsel malzemeler eşliğinde verdiği konferansta önce Troia efsanesinin insanlık tarihi ve kültürü açısından önemini anlattı. Aslan, Homer‘in „İlyada Efsanesi“nden Çanakkale Savaşı dönemine kadar tarih boyunca hem kültürel, hem de siyasal süreçleri etkileyen efsanenin, son olarak Hollywood filmleriyle tüm dünyanın gündemine getirildiğini hatırlattı. Troia‘daki arkeolojik araştırmalar hakkında da bilgi veren Aslan, buradaki ilk kazıları gerçekleştiren Alman „araştırmacı“ Heinrich Schliemann‘ın „olumlu ve olumsuz“ katkıları olduğunu söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu‘nun Troia‘nın öneminin farkında olduğunu ve Schliemann‘a sadece „bilimsel araştırma“ içerikli kazı izni verildiğini vurgulayan Aslan, o dönem yapılan anlaşmaların orjinallerini de gösterdi. Aslan, günümüzde büyük bölümü Rusya‘da Puşkin Müzesi‘nde olmak üzere çeşitli ülkelerdeki 52 müzede bulunan „Troia Hazineleri“nin yurtdışına yasa dışı olarak kaçırıldığını hatırlattı ve bu eserlerin kendi topraklarına kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Prof. Korfmann döneminde yürütülen ve halen devam eden kazıların Troia‘nın Anadolu uygarlığının bir parçası olduğunu gösterdiğini vurgulayan Prof. Arslan, daha sonra bu yıl açılışı yapılacak olan süren Troia Müzesi‘yle ilgili bilgi verdi.
Çanakkale Sanayi ve Ticaret Odası‘nı temsilen toplantıya katılan Armağan Aydeğer de „Troia Yılı“ programını tanıttı. Aydeğer, UNESCO‘nun Troia‘yı Dünya Kültür Mirası Listesi‘ne resmen alışının 20‘nci yılına denk gelen 2018‘in Avrupa Parlamentosu tarafından da „Avrupa Kültür Mirası Yılı“ ilan edildiği hatırlattı.
Kendisini „deneysel arkeolog“ olarak tanıtan Dr. Dominique Görlitz de ilkçağ dönemininde denizlerde yol alan gemilerin dönemlerinin uygarlıkları arasındaki kültürel alışverişe büyük katkılarda bulunduğunu vurguladı. Dr. Görlitz, ilkçağ dönemi tekniği ve malzemeleriyle yapılan yelkenli gemiyle Karadeniz kıyısındaki Soçi Limanı‘ndan Troia‘ya doğru yol alacak seyahatin hazırlıklarının sürdüğünü söyledi.
Hollywood starlarından Brad Pitt’in efsanenin kahramanlarından Aşil’i (Akhilleus) canlandırdığı son Troia filmi için yapılan ve orjinali günümüzde Çanakkale‘de bulunan tahta atın bir benzerinin yer aldığı Türkiye Ulusal Standı‘ndaki Çanakkale – Troia Bölümü’nde „Troia Yılı“nın programları tanıtıldı. Çanakkale‘den Berlin‘e gelen çok sayıda turizmci, bölgelerinin hem doğal ve tarihsel zenginliklerini, hem de turistik altyapısını tanıtmaya çalıştılar, başta Almanya olmak üzere tüm dünyadan misafirleri ağırlamaya hazır olduklarını söylediler.
(13 Mart 2018)