Etkinlikte, İKD Genel Başkanı Umut Kuruç, laiklikle ilgili olarak bir konuşma yaparken, İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil ise, somut mücadele başlıkları ile ilgili bilgilendirme de bulunarak mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.
Etkinlikte, kadına şiddet konulu tek kişilik drama, İKD Halk Oyunları ekibinin gösterisi, Sanatçılar Birsen Tezer ve Gülseven Medar da sahne aldı.
“Emekçi kadınları laiklik için mücadeleye çağırıyoruz” başlığıyla yapılan deklarasyonun tam metni şu şekilde:
“AKP’nin gerici politikaları son 15 yılda kadınların yaşamını hiçe sayan bir anlayışı ortaya çıkarmıştır. Artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, her fırsatta kadını aşağılayan bu gerici anlayışın ve ayrımcılığın ürünüdür. Laikliğin rafa kaldırılması ve toplumsal yaşamın dinsel referanslarla yeniden kurgulanması biz kadınların bugüne kadar mücadele ederek kazandığımız haklarımızın budanmasına sebep olmuş, gericilik binlerce kadını yaşamdan koparmıştır.
Bugün kadınlara yönelik şiddet, ayrımcılık, aşağılama ve eşitsizlik her geçen gün artıyorsa bunun sebebi laikliğin ortadan kaldırılması, AKP’nin gerici bir toplumsal yapıyı hayata geçirme çabasıdır.
Bugün kadınların kurtuluşu, gericiliğe karşı mücadele ile mümkün olacaktır. Laiklik için mücadele bizzat kadınların özgürlüğü için mücadeledir.
Gericiliğin her yeri sardığı bu ortamda, bütün emekçi kadınları laiklik için mücadeleye çağırıyoruz.
• Bugün ülkemizde gericiliğin kalesi haline gelen ve kadın düşmanı skandal fetvalara imza atan Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılmalıdır. Din işleri ve devletin din hizmetleri yeniden yapılandırılmalıdır.
• Anayasanın laiklik ilkesi ayaklar altına alınarak çıkarılan ve müftülere nikah kıyma yetkisi veren yasa iptal edilmelidir.
• Medeni kanunun budanmasının bir diğer adımı olarak gündeme getirilen boşanma davalarında zorunlu arabuluculuk uygulaması kadınların toplumsal baskı altına alınmasına ve ikinci kez mağduriyet yaşamalarına neden olacaktır. Boşanma davalarında arabuluculuk kabul edilemez.
• Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda değişiklikle sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların (evde doğumlar gibi) kaydının sözlü beyanla nüfus müdürlüklerine yapılması ocuk yaşta evliliklerin doğum nedeniyle gidilen hastanelerde ortaya çıkmasının önüne geçerken, çocuk istismarının suç olmaktan çıkarılmasına hizmet etmekte, vakaların normalleşmesine ve sayılarının artmasına neden olacaktır. Bu değişiklik derhal iptal edilmelidir.
• Gerici kuruluşlar tarafından sorgulanan ve iptali istenen 6284 sayılı yasa değiştirilemez. Kadına yönelik şiddeti önlemek için düzenlenen ve kadını koruma kanunu olarak bilinen 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulanmalıdır.
• Kadına yönelik şiddete karşı yeni yasal düzenlemeler yapılmalı, adli aşamada tahrik ve iyi hal indirimlerine son verilmelidir.
• Her fırsatta kadını aşağılayan haber ve yorumlarla kadın katillerine davetiye çıkaran gerici medya kuruluşlarının yayınları durdurulmalı, bu tür yayın yapan kuruluşlara karşı yasal süreç başlatılmalıdır.
• Hükümet ve gerici belediyeler eliyle yürütülen toplumsal yaşamı haremlik selamlık esasına göre düzenleyen uygulamalara son verilmelidir. Kadınları toplumdan izole eden, tacizi meşru kılan, pembe otobüs, pembe taksi, ayrı kafeler vb. uygulamalar kabul edilemez.
• Çocuk istismarında rıza yaşının 12’ye düşürülmesini düzenleyen yasa iptal edilmeli, çocuk istismarı suçlarında caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
• Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan gerici eğitim müfredatı iptal edilmeli, laik ve bilimsel eğitim sistemi esasına göre yeni bir müfredat oluşturulmalıdır. Çocuklarımıza cihatçı bir anlayışın, dogmatik görüşlerin dayatılması kabul edilemez.
• AKP iktidarının kendi siyasi, mezhepsel ya da dini görüşünü tek doğruymuş gibi, 16 yaşından küçük çocuklara “eğitim” adı altında dayatması çağdışıdır ve bilimsel olarak yanlıştır. Zorunlu din dersleri kaldırılmalı, seçmeli ders adı altında din dersi dayatmasından derhal vazgeçilmelidir.
• İmam Hatip okulları meslek okulu olmaktan çıkarılmış, gerici siyasete kadro yetiştiren kurumlar haline gelmiştir. Eğitim Birliği yasası uygulanmalıdır. Eğitimde yıllardır süren kargaşa ortadan kaldırılmalı, İmam Hatip Okulları kapatılmalıdır.
• Özel kurum ve vakıflara bağlı yatılı din eğitimi yasaklanmalı, bütün ‘yatılı Kuran kursları’ kapatılmalıdır.
• Hizmet ve yardımlaşma adı altında bütün özel kurum ve vakıfların kurduğu çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, dershaneler, sevgi evleri vb. devletleştirilmelidir. Yardım ve koruma hizmeti devlet tarafından sağlanmalıdır.
• Cemaat okulları, cemaat evleri, cemaat dershaneleri gibi bütün yasadışı ve gayri meşru ‘eğitim kurumları’ devletleştirilmelidir.
• Korunmaya muhtaç bütün çocuklar devlet korumasına alınmalıdır. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü yeniden yapılanmalı, bu kurumda çalışan bütün personel için yeni eğitim müfredatı ve kriterler oluşturularak uygulanmalıdır.
• Kadınların çalışma yaşamına katılmasının önündeki en büyük engellerden olan devlete ait ücretsiz kreşler açılmalıdır.
Bütün gerici uygulamalara, gerici zihniyete ve AKP iktidarına karşı laiklik mücadelesini yükseltelim!”