Almanya’nın eyaletlerinden Hessen’in II. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan demokratik cumhuriyetin federe devletlerinden biri olarak tarihte yerini almasının 70’nci yılı kutlandı. Foto: Staatskanzlei
GÜRSEL KÖKSAL
Federal Almanya Cumhuriyeti’nin Hessen eyaletinin 70’nci yaşgünü geçen hafta başkent Wiesbaden’de gerçekleştirilen etkinliklerle kutlandı.
İkinci Dünya savaşının ardından, Amerikan askeri yönetimi tarafından kurulan eyaletin anayasası, halkoylamasıyla kabul edilmesinin ardından 1 Kasım 1946’da yürürlüğe girmişti. 70’nci yıl vesilesiyle yıl boyunca gerçekleştirilen çok sayıda kültürel, sanatsal ve siyasal etkinlik, Çarşamba ve Perşembe günkü merkezi programlarla doruğuna ulaştı.
Hessen Başbakanı Volker Bouffier, 70’nci yıl dolayısıyla yaptığı açıklamada “1 Aralık 1946’da vatandaşlarımızın oylarıyla Hessen bir demokratik bir ülke olarak doğdu. Bu İkinci Dünya Savaşı’nın ve benzersiz suçlar işlemiş olan nasyonal sosyalist diktatörlüğün sona ermesinden sadece bir buçuk yıl sonra gerçekleşti. Bu gelişmeyi, 1945’te bu yolu açan Amerikan askeri yönetimine borçluyuz. İlk yıllarda demokrasinin yerleşmesi, sağlamlaştırılması ve garanti altına alınması ön plandaydı. Yıllar geçtikçe görevler sürekli gelişti. Bugün Hessen, Avrupa Birliği’nin en üretken bölgelerinden biridir. Hem ekonomik olarak güçlüdür. Hem de birçok kültürel ve doğal zenginliğe ev sahipliği yapmaktadır” dedi, ve Hessen’in 70 yıllık tarihin bir “başarı tarihi” olduğunu vurguladı.
ÇİFTE VATANDAŞLIĞA KARŞI KAMPANYA
Kuruluşundan bu yana uzun yıllar sosyal demokratlarca (SPD) tek başına ya da SPD ağırlıklı koalisyonlarca yönetilen Hessen’deki siyasal dengeler, 1998’de Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) Roland Koch liderliğinde yürüttüğü “çifte vatandaşlığa hayır” kampanyasıyla değişmişti. Son yıllarda tek başına ya da liberallerle ortak olarak çoğunluğu elinde tutan Hristiyan demokratlar (CDU), 2014 yılından itibaren de Yeşiller’le birlikte Hessen’i yönetiyor. Başbakan da, daha önceki Koch liderliğindeki eyalet hükümetlerinde İçişleri Bakanı olarak görev alan tecrübeli politikacı Volker Bouffier. CDU’nun federal yönetiminde de etkin bir rolü olan Bouffier, 2010 yılında bu yana Hessen’in başbakanı.
Hessen, öncelikle Bouffier’in vurguladığı gibi ekonomik açıdan zengin bir bölge. Binlerce kişinin çalıştığı Lufthansa, Alman Demiryolları (DB), Deutsche Post, Opel, Deutsche Telekom, Allianz, Siemens, Fraport, Volkswagen, Deusche Bank, Merck başta olmak üzere, dünya çapında etkin birçok özel ve kamu şirketinin faaliyetlerinin büyük bölümü Hessen sınırları içinde gerçekleştiriliyor ya da buradan yönetiliyor.
RHEİN MAİN BÖLGESİ VE FRANKFURT
Avrupa’nın en önemli metropollerinden Rhein-Main Bölgesi’nin de büyük bölümü Hessen’de yer alıyor. Komşu eyaletler Bavyera ve Rheinland Pfalz’ın bir bölümünü de içerdiği için Hessen’le karıştırılmaması gerekiyor. Ancak ortasında Frankfurt’un yer aldığı Rhein Main Bölgesi’nin büyük bölümü Hessen içinde yer alıyor. Ekonomik açıdan sürekli büyüyen Rhein Main Bölgesi’nin 5,5 milyonu geçen nüfusunun 2,2 milyonu sosyal sigortalı bir işte çalışıyor. Son araştırmalara göre önümüzdeki yıl bölge ekonomisinin % 1.5 oranında büyümesi ve 35.000 kişinin daha çeşitli işlerde istihdam edileceği belirtiliyor.
Eyaletin en büyük kenti Frankfurt ise yüzyıllardır Avrupa’nın en önemli ticaret, fuar, finans, endüstri ve ulaşım merkezlerinden biri. Kara, hava, demir ve nehir yolu ulaşım ve nakliyat ağalarının kesiştiği Frankfurt, başta Avrupa Merkez Bankası ve Federal Almanya Merkez Bankası olmak üzere dünyanın önde gelen banka ve şirketlerinin temsilciliklerine de ev sahipliği yapıyor.
“KIRMIZI BAŞLIKLI KIZIN” MEMLEKETİ
Uluslararası şöhretini, sadece güçlü ekonomisinden değil, tarihsel, kültürel ve doğal zenginlikliklerine de borçlu olan Hessen, tüm insanlık açısından önemli zenginlikleriyle biliniyor. Keltlerden, Romalılardan ve daha sonraki dönemlerden kalan tarihi eserlerin bir bölümü oldukları yerde ya da korundukları müzelerde halen ziyaretçilere açık tutuluyor. UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası”, “Dünya Doğa Mirası” ve “Dünya Belge Mirası” listesinde yer alan bu zenginliklerin başında “Grimm Masalları”nın 200 yıllık ilk nüshaları geliyor.
Dünyanın hemen hemen tüm dillerine çevrilen halk masallarını kaleme alan Jacob ve Willhelm Grimm kardeşler, Hessen’in Hanau kentinde dünyaya geldiler ve yaşamlarının büyük bölümünü Hessen’in Kassel kentinde geçirdiler. “Pamuk Prenses ve 7 Cüceler”den, “Kırmızı Başlıklı Kız”a kadar dünyanın her yerinde sevilerek okunan tüm masalları burada yazıp, kitaplaştırdılar. Frankfurt’ta dünyaya gelen Alman edebiyatının büyük ismi Johann Wolfgang von Goethe ve nazi kamplarında öldürülen, ailesiyle saklanırken kaleme aldığı anılarının yayınlanmasıyla ünü tüm dünyaya yayılan Anne Frank da tüm dünyada tanınan ünlü Hessenlilerden.
Dünya çapında müzeleri, üniversiteleri, bilimsel araştırma kurumlarıyla da bilinen Hessen’in telefondan, bilgisayara en önemli teknolojik gelişmelerin öncüsü birçok bilimadamının da vatanı.
HESSEN’DEKİ İDAM CEZASI!
Hessen Eyalet Anayasası, Almanya’da idam cezası hükmünü halen koruyan tek anayasa. Ancak tüm Federal Almanya Cumhuriyeti için geçerli olan Federal Anayasa’da ise idam cezası yok. Federal Anayasa’nın bağlayıcı olması nedeniyle, Eyalet Anayasası’nın 21’nci Maddesi’nin içerdiği idam cezasının hükmü yok. Ancak, geçerli olmasa da anayasada “idam hükmü”nün bulunması herkesi rahatsız ediyor ve uzun süredir bunun çıkarılması hedefleniyor. İdam konusunda tüm partiler uzlaşsa da anayasal reform planlandığında gündeme gelen diğer değişiklik taleplerinde anlaşma sağlanamadığı için bu konuda şimdiye kadar sonuç alınamadı. Eyalet Milletvekili Turgut Yüksel (SPD), şu anda çalışmalarını sürdüren Meclis Anayasa Komisyonu’nun hazırlayacağı reform tasarısıyla sonuç alınabileceğini düşünüyor. Komisyonun hazırladığı reform taslağının meclisteki tüm partilerce kabul edilmesi halinde, halkoylamasına gidilecek. Yüksel, 70’nci yıldönümüne yetişme de, önümüzdeki dönemde idam cezasının kaldırılmasının yanısıra, ücretsiz eğitim, gönüllü çalışmalar ve halkoylaması gibi konularda anayasal değişiklikleri içeren reformun halk oyuna sunulabileceği görüşünde.
Hessen’in kısa tarihi
Hessen’in adı, büyük göçler döneminde bu bölgeye yerleşen Cermen kavmi Chatten’ların isminin zaman içinde değişmesiyle ortaya çıkmış. Tarihin çok eski dönemlerinden de yerleşik yaşama ilişkin izler taşıyan Hessen, Keltlerden sonra çeşitli Cermen kavimlerine yurt oldu. Roma İmparatorluğu sınırlarını buraya kadar genişletti. Uzun yıllar çeşitli Alman prenslikleri arasında paylaşılan Hessen, 19’ncu yüzyılın ikinci yarısında Prusya egemenliği altına girdi. I. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan demokratik Hessen eyaleti, Nazilerin iktidarı almasından ardından ortadan kaldırıldı. II. Dünya Savaşı’nın ardından bu bölgeyi kontrolleri altına alan Amerikalılar, Wiesbaden’in başkent olduğu günümüz “Hessen Devleti”ni kurdular. Bira ara eyaletin en büyük kenti Frankfurt’un yeni kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nin başkenti olması düşünüldü, ancak daha sonra bundan vazgeçildi. 50’li yılların ortasına kadar savaş nedeniyle bazıları tamamen tahrip olmuş kentler yeniden inşaa edildi. Savaş esirlerinin dönüşü, ardından Orta ve Doğu Avrupa’dan sürülen Almanların, 60’lı yıllarda da Güney Avrupa ülkelerinden işgücü göçüye, ekonomik ve sosyal yaşam yeni bir dinamizm kazandı. 68 öğrenci hareketi ve paralelinde gelişen barışçı, çevreci siyasal akımlar başta Frankfurt olmak üzere Hessen’in birçok bölgesinde kitlesel hareketlere dönüştü. Sanayi, ticaret ve finans sektörlerindeki büyük gelişmeyle Avrupa’nın en zengin bölgeleri arasında yer aldı. Gazete dağıtımı için uygun konumu nedeniyle, 70’li yıllardan itibaren de Avrupa’daki birçok Türkçe medya kuruluşuna ev sahipliği yaptı. Hürriyet gazetesi yayınlayan Doğan Media International’in de Avrupa merkezi ve matbaaları da bu bölgede yer alıyor.
Hessen’in çeşitli ülkelerinde “kardeş bölge”leri de var. Bunlar arasında Bursa da yer alıyor. Bursa ayrıca uzun yıllardır Hessen’in büyük kentlerinden Darmstadt’ın da “kardeş şehri”. Ancak Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerde son zamanlarda yaşanan soğukluk bu kardeşliği etkilemiş durumda.
Hessen Aslanı
Hessen’in armasındaki aslan simgesi, bu bölgeyi uzun süre egemenliği altında tutan Thüringen Prensliği’nden kaynaklanıyor. Hessen’liler, Thüringen’den ayrıldıktan sonra da aslan simgesini kullanmayı sürdürdüler. Çeşitli de ğişikliklerden sonra bugünkü halini aldı. Bu arada 70’nci yıl kutlamalarının sembolü de renklendirilmiş bir “Hessen aslanı” oldu. Aslanın yelesindeki çeşitli renkleri, Hessen’in çok kültürlü ve çok renkliliğini ifade ettiğini vurgulayan Eyalet Milletvekili İsmail Tipi, “Bu sembolik görsel olgu, bence eyalet hükümetinin çok kültürlülüğe verdiği değeri gösteriyor“ diyor.
Tarihten ünlü Hessenliler…
Johann Wolfgang von Goethe (Edebiyatçı, bilimadamı / 1749-1832)
Jacob Grimm (Yazar, dil bilimci / 1785 – 1863)
Wilhelm Grimm (Yazar, dil bilimci / 1786 – 1859)
Paul Hindemith (Besteci / 1895 – 1963)
Justus von Liebig (Kimyacı bilim adamı, mucid / 1803-1873)
Emil von Behring (1901 Nobel Tıp Ödülü sahibi / 1854-1917)
Paul Ehrlich (1908 Nobel Tıp Ödülü sahibi / 1854-1915)
Alois Alzheimer (Alzheimer hastalığını buldu / 1864-1915)
Karl Ferdinan Braun (1909 Nobel Fizik Ödülü sahibi / 1850-1918)
Otto Hahn (1944 Nobel Kimya Ödülü sahibi / 1879-1968)
Johann Philipp Reis (Telefonun mucidi / 1834-1874)
Konrad Zuse (Bilgisayarın mucidi / 1910-1995)
Theodor Adorno (Sosyolog, Frankfurt Okulu’nun kurucusu / 1903-1969)
Adam Opel (Opel otomobil fabrikasının kurucusu / 1837-1895)
Henri Nestle (Nestle firmasının kurucusu / 1814-1890)