CHP’de istediği başarıyı elde edemeyen ana muhalefet partisi CHP’de sular durulmuyor. Gazeteciler, siyasiler, aydınlar ve parti içi muhalefet, CHP’nin seçimleri neden kaybettiğine dair birbirinden farklı fikir yürütüyor.
24. Dönem Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de, sosyal medya hesabında partisinin seçim başarısızlığına değindi. Aygün, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve parti yönetiminin ‘günah’larını ve 7 Haziran – 1 Kasım arasındaki sürecini şu 12 maddede değerlendirdi:
1- CHP, kendi öz tabanına sırt çevirerek tam 32 gün AKP ile koalisyonu görüştü, CHP’liler ‘konuştu’, AKP’liler ‘not aldı’, oysa görüşme teklifi AKP’den gelmişti,
2- Bu 32 günlük görüşmelerde AKP’lilerin CHP’ye ‘1 bakanlık bile vermediğini’, bizzat G.T açıkladı,
3- Bu görüşmeler Türkiye toplumunda AKP’nin ‘aklanması’na yol açtı,
4- Kılıçdaroğlu bu görüşmeler sürerken, ’17-25 Aralık önceliğimiz değil’ diyerek, AKP’nin suçlarını hafifletti,
5- CHP liderliği koalisyon görüşmelerini yürütürken AKP’ye karşı izlediği eleştirel tutumu tümden terk etti, Kılıçdaroğlu, ‘Davutoğlu bizimle hükümet kurmaktan yana, Erdoğan engelliyor’ dedi, böylece Davutoğlu’nun özellikle Suriye temelinde yerlebir olan imajını da yeniledi,
6- Kılıçdaroğlu, 1 Kasım kampanyasını yine AK-CHP Koalisyonu kurulacak algısıyla yürüttü,
7- Bu tavır seçmende ‘zaten AKP ile koalisyon kurulacak, niçin CHP’ye oy vereyim’ düşüncesine yol açtı,
8- Kılıçdaroğlu AKP’yi suç işlemiş, hesap sorulacak bir rakip değil, ‘iktidar ortağı’ olarak görünce seçmen de AKP’ye yaklaştı,
9- Ankara Garı Katliamı sonrası Kılıçdaroğlu, ‘IŞİD ile ilgili bildiklerimi
açıklarsam Sayın Davutoğlu zor durumda kalır’ dedi, bu tuhaf açıklama yakınlarını kaybedenlerde acaba nasıl bir duygu yarattı? Özellikle, Malatya’dan gelen ve hepsi katledilen liseli CHP’lilerin ailelerinde?
10- Kılıçdaroğlu, Ankara Garı Katliamının hesabını sormak yerine, Davutoğlu’nun ‘terör’ konulu çağrısına hemen icabet etti, Davutoğlu’dan hesap sormak yerine ayağına gitti,
11- Bu tablo karşısında MHP ve HDP’den kopan seçmen, CHP’ye değil, AKP’ye yöneldi,
12- Seçim gecesi ise Kılıçdaroğlu, ‘milli iradeye saygılıyız, seçimler meşrudur’ dedi, Davutoğlu’nu telefonla arayarak ‘tebrik etti’. Oysa bu ‘milli irade’ değil, ‘gasp edilmiş irade’ idi.
13- Benim gözümden CHP’nin son 5 aydaki ‘günahları’ bunlar..
2- Bu 32 günlük görüşmelerde AKP’lilerin CHP’ye ‘1 bakanlık bile vermediğini’, bizzat G.T açıkladı,
3- Bu görüşmeler Türkiye toplumunda AKP’nin ‘aklanması’na yol açtı,
4- Kılıçdaroğlu bu görüşmeler sürerken, ’17-25 Aralık önceliğimiz değil’ diyerek, AKP’nin suçlarını hafifletti,
5- CHP liderliği koalisyon görüşmelerini yürütürken AKP’ye karşı izlediği eleştirel tutumu tümden terk etti, Kılıçdaroğlu, ‘Davutoğlu bizimle hükümet kurmaktan yana, Erdoğan engelliyor’ dedi, böylece Davutoğlu’nun özellikle Suriye temelinde yerlebir olan imajını da yeniledi,
6- Kılıçdaroğlu, 1 Kasım kampanyasını yine AK-CHP Koalisyonu kurulacak algısıyla yürüttü,
7- Bu tavır seçmende ‘zaten AKP ile koalisyon kurulacak, niçin CHP’ye oy vereyim’ düşüncesine yol açtı,
8- Kılıçdaroğlu AKP’yi suç işlemiş, hesap sorulacak bir rakip değil, ‘iktidar ortağı’ olarak görünce seçmen de AKP’ye yaklaştı,
9- Ankara Garı Katliamı sonrası Kılıçdaroğlu, ‘IŞİD ile ilgili bildiklerimi
açıklarsam Sayın Davutoğlu zor durumda kalır’ dedi, bu tuhaf açıklama yakınlarını kaybedenlerde acaba nasıl bir duygu yarattı? Özellikle, Malatya’dan gelen ve hepsi katledilen liseli CHP’lilerin ailelerinde?
10- Kılıçdaroğlu, Ankara Garı Katliamının hesabını sormak yerine, Davutoğlu’nun ‘terör’ konulu çağrısına hemen icabet etti, Davutoğlu’dan hesap sormak yerine ayağına gitti,
11- Bu tablo karşısında MHP ve HDP’den kopan seçmen, CHP’ye değil, AKP’ye yöneldi,
12- Seçim gecesi ise Kılıçdaroğlu, ‘milli iradeye saygılıyız, seçimler meşrudur’ dedi, Davutoğlu’nu telefonla arayarak ‘tebrik etti’. Oysa bu ‘milli irade’ değil, ‘gasp edilmiş irade’ idi.
13- Benim gözümden CHP’nin son 5 aydaki ‘günahları’ bunlar..