Hasibe OTTER
Her yılın başında bir çoğumuz artık bazı şeyleri kesin geride bırakıp yeni bir enerji ile hayatımızda birçok şeyi birden düzeltmeye niyet ederiz. Yılbaşı kutlamaları bir dönemin kapandığını ve yeni bir dönemin başladığını vurgular. Tüm kutlamalarda olduğu gibi yılbaşı kutlamalarında da enerji seviyesi yükselir. Coşkunun yoğunluğunda kendimizi güçlü hissederiz ve ulaşamayacağımız hiç birşeyin olmadığını düşünürüz.
Bu heyecanla yeni yıl dileklerimizi sıralarız. Sıranın başında genelde kilo vermek, daha fazla para kazanmak, sevdiklerimizle daha çok vakit geçirmek gelir. Hayatımıza yeniden başlayıp herşeyi doğru yapabilmek için listemizi uzatırız. Ama bu dileklerimizi tatil bittikten sonra, her zamanki günlük hayatımıza döndükten sonra, enerji seviyesi düştükten sonra yavaş yavaş unutur, genelde aynı gidişatı tekrarlarız. Düzenli spordan ve kariyerimizde yapacağımız önemli çıkıştan vazgeçeriz.
Bu neden böyledir? Bunu neden her yıl tekrarlarız ve neden her yıl aynı şekilde en geç ocak ayının sonunda herşey yine aynı şekilde devam eder.
Durum öyle gösteriyor ki bunun böyle olması doğal. Aksi takdirde her yıl dünyanın her yerinde bu aynı şekilde kendini tekrarlamaz.
Yılbaşı kutlamalarında yukarıda bahsettiğim gibi, enerji büyük bir toplumun birlikte aynı şeyi kutlaması sayesinde yoğunlaşır. İnsanlar kendilerini enerjik hissederler, çünkü çevremizdeki insanlarla da pozitif bir bağ oluşur. Yani biz sadece kendi enerjimizi değil etrafımızdaki insanlarında oluşturduğu enerji sayesinde kendimizi olumlu ve güçlü hissederiz.
Hem motive olmak için hem de amaç belirlemede enerji seviyesi belirleyici rol oynar. Biz enerjiden ibaretiz. Diğer insanlarla oluşturduğumuz bağ enerjimizin seviyesini önemli derecede belirler. İnsanlar sosyal canlılardır. Yalnız olduklarında kendilerini güçsüz ve ürkek hissederler.Yalnız olmak insanın ruhsal ve bedensel sağlığını olumsuz bir şekilde etkiler. Burada şunu da vurgulamak istiyorum, yalnız kalmamak için kiminle olursa olsun biraraya gelmek de mutluluğumuzu ve huzurumuzu önemli derecede etkiler.
Birlikte olduğumuz kişilerin genel tutumları, değerleri, sahip oldukları hedefleri ve vizyonları çok önemlidir. Biz istesek de istemesek de zamanla birlikte olduğumuz insanlar gibi düşünmeye, hissetmeye ve davranmaya başlarız. Hernekadar bunun bilincine varsak da beynimiz ve sinir sistemimiz birlikte olduğumuz insanları kopyalar. Buna fazla karşı koyamayız o ortamda kaldığımız sürece. Duyguların bulaşıcı olduğunu kendimize hatırlatmakta fayda var.
Onun için hedeflerinize ulaşmak için, yeni yıl kutlaması için özenle seçtiğiniz dostlarınız gibi hedeflerinize ulaşmak için de özel seçilmiş kişilerden oluşan ekibinizi kurun.
Bu ekipte hedefler açık tanımlansın, iletişim şeffaf ve niyetler bir olsun. Böyle sağlam bir çıkış noktasında buluşan ekip ile tahmin edemediğiniz hedeflere ulaşaksınızdır.
Yeni yıl dileklerinize ulaşmak için sadece bir ekibe değil bir kaç ekibe ihtiyacınız olacaktır. Ekibinizi şansa veya tesadüflere bırakmayın. Bilinçli bir şekilde kurun ve seçtiğiniz kişilere amacınızdan bahsedin ve onları sizinle birlikte böyle bir yola çıkmaya davet edin.
Ekip kurmada ve hedeflere ulaşmanızda başarılar diliyorum.