Kadınlarda görülen kanser türlerinin başında meme kanseri geliyor. Dünyada geçen yıl 2 milyon 100 bin, Türkiye’de ise 25 bin kadına meme kanseri teşhisi konuldu. Günümüzde bu hastalıkla mücadelede epey yol kat edildi. Tedavi sürecinin en önemli aşaması ise erken teşhis.
Meme Kanseri Farkındalık Ayı sebebiyle Meme Sağlığı Derneği’nin (MEMEDER), üçüncü kez düzenlendiği “Pembe Festival”de uzmanlar, meme kanseri hastaları ve yakınları bir araya getiriliyor. İstanbul’da dün başlayan ve bugün de devam edecek olan festivalde alanında uzman birçok isim meme kanserine dikkat çekti.
Erken teşhisin önemini vurgulayan MEMEDER Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Nilüfer Özaydın, dernek olarak gerçekleştirdikleri on yıllık tarama süresince tanı koyulan 130 hastadan sadece 4’ünü kaybettiklerini aktardı. Kadınların memelerinin alınmasından korktuğunu dile getiren Doç. Dr. Özaydın, gelişen teknolojiyle memenin korunduğunu, sadece sorunlu alanın alındığını söyledi.
Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel ise tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Hastanın en doğal hakkının tedavi süresince söz hakkı olması gerektiğini dile getiren Mandel, şunları anlattı: “Bu hastalıkla ilk karşılaşma çok önemli. Hekim hastayı rahatlatmalı. İnternete bakıp araştırıp olumsuzluğa kapılmamaları lazım cerraha güvenmeliler. Meme kanseri tedavisinde kullandığımız ilaçlar geçici olarak saç dökülmesine neden oluyor. Tedavi bittikten sonra saçlar geri geliyor. Hastalar özellikle hijyene dikkat etmeli, bol su içmeli, kilo almamalı. Her şeyden az yemek önemli. Hastalar ve yakınları özellikle her tedirginliğini doktorla paylaşmalı ve aklındaki tüm soruları çekinmeden sormalı. Hastaların ayrıca bu süreçte psikolojik destek almasını öneriyorum. Doktorla görüşmeye her zaman hastanın yanında 2 kişinin daha gelmesi gerektiğini söylüyorum. Bu süreçte en büyük destek yakınlardan gelmeli.”
Psikiyatrist- Yazar Dr. Gülseren Budayıcıoğlu da stresin kansere ve birçok hastalığa davetiye çıkardığını dile getirdi.
***
Kadınlar kendini keşfetmeyi öğrendi
Erken teşhisle tedavi imkânı bulan Ayşe Serin ve Melek Kaya yaşadıkları sürecini anlattılar. Serin, 1 senedir meme kanseri tedavisi görüyor. Hastalığın kendisini hiçbir zaman engellemediğini söyleyen Serin, “Mememde değişiklik oluşmuştu ve elime kitle gelmesiyle doktora gittim ve kanser olduğumu öğrendim. Hastalığı öğrendiğimde bana cesaret geldi. Hiçbir şeyden kendimi kısıtlamadım, eve kapanmadım. Daha da sosyalleşmeye çalıştım” diye konuştu.
5 senedir tedavi gören Kaya ise rutin doktor kontrollerinde meme kanseri olduğunu öğreniyor. Zor bir hayat üzerine bir de ağır bir hastalığın eklenmesini ilk başta kabullenemediğini kaydeden Kaya “Kendimi fark etmeyi öğrendim” diyerek konuşmasını şöyle sonlandırdı, “Kendime daha özen göstermeye başladım. Hiçbir zaman utanmadım ve çekinmedim. Her zaman başarmaya odaklandım. Bu süreçte hiç ummadığınız insanların hayatınızdan çıktığını ummadıklarınızın da desteğini görüyorsunuz. Çok inişli çıkışlı bir süreç.”