“
Çocuk kaybolur, sesi çıkmaz. Çocuk şiddet görür, sesi çıkmaz. Çocuk taciz edilir, sesi çıkmaz. Çocuk tecavüze uğrar, sesi çıkmaz. Çocuk ölür, biz sesimizi çıkarmayız.
Artık sesimizi çıkarma vakti! Daha ne kadar devam edecek bu çocuklara uygulanan şiddet? İnsanlar ne zaman hormonlarını kontrol etmeyi öğrenecek? Aileler ne zaman sorumluluk alacak? Daha ne kadar göz yumacağız bu olaylara?
Ne kadar iğrenç insanların arasında yaşıyoruz. Çocuklara tecavüz eden, çocukları döven, çocukları öldüren insanlarla aynı toplumdayız, farkında mısınız? Birçok ailenin evlat acısı çekmesine artık sessiz kalmak yok!
Babası, ağabeyi ve amcası tarafından tecavüze uğrayıp babasından hamile kalan 13 yaşındaki kızcağızı unuttuk mu? Hangi baba evladına böyle iğrenç bir şey yapabilir? Hangi ağabey kardeşine tecavüz eder? Nasıl dayanıyor yürekleriniz?
Daha 14 yaşındaki bir kız nasıl altı buçuk aylık hamile olabilir? Bu kıza on iki kişi tecavüz etmiş biliyor musunuz? On iki sapık küçücük kıza tecavüz etmiş. Bunlara nasıl göz yumabiliyoruz?
On dört yaşındaki bir kızla nasıl evlenebilirsiniz? O kıza nasıl o gözle bakabilirsiniz? Senin de bir çocuğun var. Nasıl bu kadar pisleşebilirsin?
Ben 15 yaşında bir kız olarak nasıl sokakta özgürce dolaşabilirim? Tedirgin olmadan arkadaşlarımla gezebilir miyim?
‘’Ya taciz edilirsem? Ya biri bana laf atarsa? O zaman ne yaparım?’’
Bunları düşünmeden gönlümce gezebilir miyim dışarıda? Bu tür iğrenç bir olay yaşasam sesimi çıkarır mıyım? Elbette çıkarırım! Susmak yok! Ben ayıp bir şey yapmadım! Asıl ayıbı bana o iğrenç şeyleri yapan kişi yaptı!
Bunları yaşayan çocuklar sonrasında bunun travmasını atlatabilir mi? Bu büyük travmayla bir ömür mü geçer? Hep bir korkuyla yaşanır mı?
Annesi tarafından boğazından bıçaklanarak öldürülen 7 yaşındaki Ali’yi hatırlıyor musunuz? Haberi okurken kanım dondu. Annesi bipolar hastasıymış. Hastalık bahane. Sen bir annesin! Çocuğuna nasıl kıyarsın?
Altı yaşındaki oğlu İbrahim’i bıçaklayarak öldürdükten sonra kendisini de öldürmeye çalışan anneye ne demeli? Bir süredir bunalımdaymış ve ilaç tedavisi görüyormuş. O çocuk senin canın! Bıçaklanmayı hak edecek ne yapmış olabilir ufacık çocuk?
Dövülerek öldürülen iki buçuk yaşındaki Miraç’ı hatırladınız mı? Ağladığı için dövülmüş. Bebek bu yahu! Bebeğin ağlamasından doğal ne olabilir? Altına yapar ağlar, acıkır ağlar, sıkılır ağlar, annesini özler ağlar, babasını özler ağlar… Ağlar da ağlar!
Yaşamak için sokaklarda su satan 5 yaşındaki Muhammet’ten ne istediniz? Katil uyuşturucunun etkisindeymiş ve öldürmüş. Bu kadar basit mi her şey?
Aileler sorumluluk almadığı sürece bu olaylar hep yaşanacak. Aileler oğullarının başını boş bırakmaya devam ettiği sürece çocuklar taciz edilmeye, tecavüze uğramaya devam edecek.
Çocuklarınız dışarı çıkarken ‘’Dikkat et yavrum.’’ demek yerine ‘’Aman çocuğum kimseye zarar verme onlar da başkalarının evlatlarıdır.’’ demeyi denediniz mi?
Evlat her şeyden önce gelir. Ne olursa olsun masum çocuklar ölmemeli. İnsan evladına kıymamalı. Bu vicdan azabıyla hangi anne baba yaşayabilir?
Ben dışarıda gezerken içimin rahat olmasını istiyorum. Ben dışarıda gezerken ailemin endişelenmesini istemiyorum. Ben dışarı çıkarken ‘’Bunu giyersem laf ederler.’’ diye düşünmek istemiyorum. Ben arkadaşlarımla dışarıda eğlenmek istiyorum.
Çocuklar geleceğimizi aydınlatan ışıklardır. Onların eksilmesi bizi karanlığa adım adım mahkum eder. Hiçbir çocuk cinayetine, tacizine, tecavüzüne, her türlü çocuk şiddetine sessiz kalmayalım. Çünkü onlar seslerini çıkaramazlar, onları oradan siz büyüklerimiz kurtaracaksınız.
Unutmayın ki kurtarılan her çocuk geleceğimizin parlamasının ufak bir adımıdır.”