Ünlü Alman müzisyen de bir zamanlar Türkiye’de mülteci olmuştu.
Avrupa’da mültecilerin yoğun şekilde konuşulduğu günlerde Mainz’de Hitler faşizmden Türkiye’ye kaçarak hayatını kurtanan ünlü Alman müzisyen Eduad Zuckmayer filmi ve konseri düzenleniyor.
Eduard Zuckmayer portresinin yanısıra Emine aus Incesu – İncesu’lu Emine, Teppich-Geheimnisse veya Kadir der Baumwollbauer gibi belgesellere de imza atan Barbara Trottnow ile arkadaşımız Saadet Sonyiğit konuştu.
Türk ve Alman müzisyenler Cihat Aşkın, Alexander Hülshoff, Zeynep Üçbaşaran ile Derya Türkan’ın birlikte sahne alacağıı konser 26 Eylül Cumartesi günü saat 19.00 da gerçekleşecek. Konsere Eduard Zuckmayer’in öğrencisi Ali Uçan da katılacak
‘Eduard Zuckmayer – Ein Musiker in der Türkei’ film gösterisi 27 Eylül 2015 Pazar günü, saat 15’te Peter Cornelius Konservatorium, Binger Str. 18, 55122 Mainz adresinde yapılacak.
Söyleşi: Saadet SONYİĞİT / MAINZ
Türkiye’de bulduğum samimiyeti Almanya´ya da özlüyorum
Eduard Zuckmayer üzerine bir belgesel filmi çevirdiniz.
Evet, Eduard Zuckmayer – Ein Musiker in der Türkei isimli Zuckmayer’in hayat hikayesini anlatan belgesel filmi çevirdim.
Eduard Zuckmayer kim, bize kendisinden biraz bahsedermisiniz?
Eduard Zuckmayer Mainz’a bağlı Nackenheim şehirinde doğmuş ve büyümüş, Müzik eğitmeni ve bir piyanist ti. Ünlü yazar Carl Zuckmayer ile kardeş olan Eduard, otuzlu yıllarda anneannesinin yahudi olması nedeniyle Almanya’da eğitmenliği yasaklanıyor. Bu şartlar altında Almanya’da yaşamak istemeyen Zuckmayer Türkiye’ye gitmeye karar alıyor. Atatürk’ün isteği üzerine müzik eğitimi düzenini kuruyor ve sonraki yıllarda ve yaşadığı süre içerisinde Ankara Gazi Üniversitesinde Müzikyönetmeni olarak görevinin başına geçerek birçok müzik hocası yetiştiriyor. 1972 yılılnda Ankara’ da toprağa veriliyor.
Müzik eğitiminde yetiştirdiği hocalardan halen ders verenler var mı?
Var. Mesela Ali Uçan. Kendisi prömiyeri bizimle paylaşmak için Türkiye’den gelecek.
Filminiz için kimler tarafından destek aldınız?
Ankara Gazi Üniversitesi ve Ankara ODTÜ ile kooperasyonumuz oldu. Onun dışında “Stiftung Rheinland-Pfalz für Kultur” ve “MFG Filmförderung Baden-Württemberg” tarafından destek aldım.
Bu filmi biz nerede ve nezam izleyebileceğiz?
Pazar günü (27.09.2015) saat 15.00 de Mainz Peter Cornelius Konservaturarında prömiyeri olacak. Onun dışında yine Mainz’ da 4 Aralık 2015 de CinéMayence’da gösterilecek.
Sinema formatında çekilmiş olan Filmi DVD olarak ta kiralamak veya satın almak mümkün. Böylelikle Üniversiteler, Müzilkokulları vs. özel günler için gösteriler düzenleyebiliyorlar. Bu konuda www.bt-medienproduktion.de internet adresimden daha yakın bilgi almak veya benimle temasa geçmek mümkün.
Daha önce belgesel çevirdiniz mi?
Ilk başta HR radyosunda editör olarak görevliydim. Daha sonra ZDF ve arte kanalları için hem yazarlığını hem de rejisörlüğünü yaptığım birçok belgesel çevirdim. Sonunda yapımcı olarak kendi şirketimi kurdum.
Bize filmlerinizin birkaç ismini verecek misiniz?
Tabii ki. Mesela Emine aus Incesu – İncesu’lu Emine sonra Teppich-Geheimnisse veya Kadir der Baumwollbauer gibi belgesellerim oldu. Aralarında trailer olarak izlenebilecek Kaptan June filmi de var.
Dikkati çeken, bunlar hep Türkiye veya Türklük ile ilgili konular. Türkiye’ye özel bir bağlantınızmı var?
Özellikle herzaman göç ile ilgili konular ilgimi çekti fakat Türkiye’ye olan bağlantım seksenli yılların sonunda başaladı. Türk kız arkadaşımın sayesinde Türkçe öğrenmeye karar verdim ve bunu hızlandırmak için üç aylığına Türkiye’ye gittim.
Öğrenebildiniz mi?
Maalesef ki öğrenemedim.
Neden?
Bu soru beni şimdi güzel bir anıya taşıdı. Benim bu üç ay içerisinde türkçe öğrenmem mümkün değildi çünki ben nerede bulunsam hemen almanca konuşan birini bulup getiriyorlardı yanıma kendimi yabancı olarak hissetmiyeyim diye. Tabiiki bizde o zaman almanca konuşuyorduk (gülüyoruz).
Daha sonra tekrar Türkiye’ye gittiniz mi?
Her fırsatta halen gidiyorum.
En sevdiğiniz yer neresi?
Bundan 24 yıl evvel ilk kez gittiğim Dalyan. Benim Dalyan’ım. Kaptan June belgeselimde Dalyan’da çevrildi. Seksenli yıllarında orada başlatılan kaplumbağa koruma hareketi ile ilgili bir film. Orada dünyanın en güzel kumsalı var. Orada huzur buluyorum. Almanya’nın soğuk ve monoton yaşamını orada tamamen untuyorum. Ve sonra Almanya’ya dödüğümde orada bulduğum samimiyeti özlüyorum.
Pazar gününü düşündüğünüzde en çok neye seviniyorsunuz?
Heyecanla beklediğim bu özel günde elbette bir takım sevindirici unsurlar var fakat bunlardan favori ‘Kırmızı şarap’ sanırım.
Kırmızı şarap mı?
Evet, bu şarap Şirinci ve Almanya’nın Pfalz bölgesinde şarap üreticisinin işbirliği ile üretilmiş bir şarap. Film sonrası bu şarabı misafirlerimize sunacağız.
Buna bende çok sevindim!
Peki Eduard Zuckmayer ile ilgili sizi en çok etkileyen ne oldu?
Bir sözü
Hangi sözü?
Müzik herkes içindir. Müziği öğrenmek demek, müzik yapmak demek!
Eklemek istediğiniz birşey var mı?
Var
Buyurun
Türkiye’de Üniversite ve Müzik dünyasında Eduard Zuckmayer çok tanınmış ve önemli bir isim. Hayatının en zor anında kendisine ve kendisi gibi ülkesinde ölüm ile burun buruna gelmiş birçok insana yürekten kapılarını açmış Türkiye’ye hayatı boyunca minnettar kalan bir kişiliğe sahip biri olarak anılıyor. Gündemimizde Almanya’ da mültecilere davranış ve tutumlara baktığımda, Almanya’ nın maalesef ki o günlerini unuttuğunu görüyorum ve kalbimden bunu hatırlamalarını diliyorum.
Bu önemli sözlerle söyleşimizi bitiriyorum sevgili Barbara hanım. Eduard Zuckmayer – Ein Musiker in der Türkei filminiz ile başarılar diler samimiyetinize teşekkür ederim.
Bende teşekkür ediyorum.