Hessen’de binlerce öğrenci için yaz tatili bitti. Tatilin zevkini doyasıya çıkaran öğrenciler artık okul yollarında, sınıflarda olacaklar.
Hessen’de Türkçe anadil dersi Anayasal bir hak. Ancak bunun için sekiz Türk velinin okul idaresi başvurması gerekiyor. Üstelik Türkçe dersine katılmak isteyen öğrencilerin aynı sınıflardan olması da gerekmiyor. Hessen Türk Öğretmenleri Derneği (TÖDER), ATÖF ve TAEP ile birlikte yeni eğitim ve öğretim yılı için Türkçe’ne sahip çık kampanyası başlattı. Kampanyada “Türkçe’ne sahip çık! Çocuğumla anlaşamıyoruz dememek için çocuklarımızı Türkçe dersine gönderelim, nesillerin birbirinden uzaklaşmasına ve kültürümüzün erimesine engel olalım” ifadeleri yer aldı.
Gözler DİTİB’in üzerinde
Hessen’de 2013 yılında başlatılan İslam Dersleri’ne ilgi giderek artıyor. Eyalette henüz İslam Dersleri’nin verilmesini sağlayan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) hakkında Rheinland Pfalz ve Kuzey Ren Vestfalya’da olduğu gibi bir soruşturma kararı verilmedi. DİTİB, eski Başkanı Fuat Kurt’un eyalet hükümetine verdiği güvenle işlevini sürdürüyor. Ancak Hessen’de de DİTİB’in doğrudan Ankara’dan yönlendirildiği iddiaları hükümette de dile getirilmeye başlandı. Hessen eski Uyum Bakanı Uwe Hahn da, yetkililerden DİTİB ve İslam Dersleri konusunda daha dikkatli olmalarını çağrısında bulundu.
Veliler Türkçe dersi istemeli
Hessen’de görevli Türk öğretmenler, zorunlu olmadığı için not ortalamasına bir etkisi olmayan Türkçe, köken ve anadili dersine çocuklarınızı gönderin çağrısı yaptılar. Hessen Türk Öğretmenler Derneği (Töder) Başkanı Zeynel Fırat, her okulda sekiz öğrencinin biraraya gelmesiyle Türkçe anadil derslerinin verilebileceğini söyledi. Türk velilerin okul idaresinden Türk dersleri isteme hakkı olduğunu kaydeden Fırat, „Bazı okullarda Türk velilerin talebi olmadığı için Türkçe dersleri verilemiyor. Bu durumlarda bile Türk veliler ya okul idaresinden, konsolosluktan ya da doğrudan bizden çocuklarını en yakın hangi okula gönderebileceklerini öğrenebilirler. Türkçe çocuklarımızın kimlik kazanmaları, kendilerine güvenleri ve diğer derslerinde de başarılı olmaları için önemli“ diye konuştu. Fırat, velilerin istemesi halinde Türkçe’nin ikinci yabancı dil olarak okullarda verilebileceğini söyledi.
Türkçe anadil, eğitimde önemli
Okul hayatının insan yaşamında en önemli dönemlerden biri olduğunu kaydeden Töder İkinci Başkanı Banu Atak da, “Çocuklarımız bu dönemde yeni insanlar tanıyacak, yeni bilgi ve kurallar öğrenecekler. Hepimiz çocuklarımızın başarılı ve mutlu, okuyup birer insan olmalarını, kendilerine, ailelerine ve çevrelerine faydalı bireyler olarak yetişmelerini isteriz. Bu anlamda tüm velilerimize ve biz ögretmenlere büyük görevler düşmektedir. Çocuklarımıza eğitim ve öğretim hayatlarında destek olup onları bilgilendirmeli ve doğru yönlendirmeliyiz. Başarılı bir gelecek ve fırsat eşitliği için, Anadillerini iyi öğrenmeleri önemli bir faktördür. Bilimsel araştırmalar anadilini iyi öğrenen çocukların, başka dilleri de iyi ögrendiklerini kanıtlamıştır. Çocuklarımızın başarıya ulaşması için hem Almanca hem de Türkçe anadil eğitiminde desteklenmesi önemlidir. Almanya’da, yaşadığımız Hessen eyaletinde öğrenci ve veli temel hakları, kurum haklarından önce gelir.
TÖDER Hessen olarak öğrenci ve velilerimize bilgilendirme, yönlendirme ve yardımda her zaman göreve hazırız“ dedi.
‘Çocuklarınızdan kopmayın’
Öğretmen Nihal Kartla da ısrarla ailelerden okullara ve çocuklarına karşı duyarlı olmalarını istedi. Beşinci sınıftan sonra ailelerin okul, öğretmen ve çocuklarıyla bağlarının azaldığını hatta koptuğunu savunan Kartal, „Tüm veli, öğretmen ve okul yönetimlerinin birlikte çalışmalarını arzu ediyoruz. Ayrıca bazı aileler. hala Almanca ve Alman eğitim sistemeni bilmemeleri başarıyı etkiliyor. Çocukların ergenlik dönemi de yedinci sınıftan sonra kendini gösteriyor. Bazı çocuklar bu dönemi çok zor aşıyorlar. Aileler bu konuda da anlayışlı olmalı. Periyodik olarak öğretmenlerle temasa geçmelerini istiyoruz. Çocuklar kendileriyle ilgilenildiğini farketedecektir“ dedi.
‘Biz velilere de büyük görevler düşüyor’
Çocuklarının çok başarılı şekilde akademik eğitimlerinin tamamlamasını sağlayan Yıldız Ayşe Güler Taşkın,
„Bir oğlum kaldı o da ‘Oberstufe’de. Okul eğitimlerinden memnunum. Herşeyi okuldan beklemek yanlış. Biz velilere de büyük görevler düşüyor. Okula, öğretmenle diyalog içinde olmak, çocuğun dersleriyle ilgilenmek, okulda yaptıklarını sorgulamak, araştırmak. Eksik olanları sınıf öğretmeniyle konuşmak. Öğrenciyeye her konuda destek vermek. 27 yıldan beri hala öğretmenlere, çocuklarımla ilgileniyorum“ diye konuştu.