18.7 C
Almanya
Cumartesi, Temmuz 27, 2024

Türk toplumundan Hessen Eyalet Hükümetine çağrı

Hessen Eyalet Hükümeti'nin Arapça, Çince, Lehçe, Rusça, Portekizce ve Ukraynacanın yanısıra Türkçe'yi de ikinci veya üçüncü yabancı dil olarak müfredata dahil etmemesi, Türk toplumunda büyük hayal kırıklığı yaşattı

FRANKFURT

Hessen’de CDU ve SPD’den oluşturduğu eyalet hükümeti, yaklaşık 20 bin Ukraynalı için Ukraynaca’yı da ikinci yabancı dil seçeneği olarak müfredata aldı. CDU yönetimindeki Hessen Eğitim Bakanlığı daha önce de İngilizce, Fransızca ve Latince gibi klasik yabancı dillerin yanısıra İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Çince, Lehçe, Portekizce ve Arapça’yı yabancı dil seçeneği olarak sunulacağını duyurmuştu.

Türk öğrencilere ikinci sınıf birey muamelesi yapıldığını savunan Hessen Türk Toplumu, Türkiye’den 400 bin insanın yaşadığı eyalette bakanlığın velilerin ilgisi olmadığı gerekçesiyle Türkçe’yi gözardı etmesine sert tepki gösterdi

Hessen Türk Toplumu’nun eyalet hükümetine yaptığı çağrıda, “Türk kökenli çocukların da aynı eğitim fırsatlarına sahip olmaları ve okul eğitimlerinin bir parçası olarak köken dillerini seçebilmeleri önemlidir. Kültürel çeşitliliği yansıtmak ve Hessen’deki dil potansiyelini tam olarak kullanmak için Türkçe’nin ikinci yabancı dil olarak kapsamlı bir şekilde sunulmasını uzun süreden beri talep ediyoruz. Çocuklarımız aynı eğitim fırsatlarını hak ediyor. Onlarca yıllık çabaya rağmen çocuklarımızın hala Türkçe’den mahrum bırakılması büyük bir hayal kırıklığıdır. Türk öğrencilere ikinci sınıf birey muamelesi yapılmaya devam edilmemelidir. Hessen eyalet hükümetini bu ihmali gecikmeksizin telafi etmeye çağırıyoruz” denildi.
Almanya Türkçe ve Çok Dilli Eğitim Birliği de Hessen hükümetine, Hessen eğitim sistemindeki mevcut gelişmeler nedeniyle kültürel çeşitliliğe ve çok dilliliğin teşvikine yönelik taahhütlerini yerine getirmesi çağrısı yaptı.

Almanya Türkçe ve Çok Dilli Eğitim Birliği Eş Başkanları Bilge Yörenç ve Orhan Güner imzalı çağrıda şu ifadeler yer aldı:

Türk toplumu, 60 yılı aşkın süredir Almanya’nın ve Hessen’in ayrılmaz bir parçasıdır. Türk göçmenlerin bu bölgeye katkıları sadece kültürel çeşitliliği artırmakla kalmamış, aynı zamanda Hessen’in ekonomik ve sosyal gelişimine de önemli katkıda bulunmuştur. Bu katkıya ve uzun tarihsel geçmişe rağmen Türkçenin hâlâ Hessen okullarının yabancı dil müfredatında düzenli ve sürekli olarak yer almaması oldukça üzücüdür.

Siyah-yeşil koalisyonun 2022/2023 eğitim-öğretim yılında, Türkçeyi de okullarda sunulan yabancı diller arasına alması, bu yolda önemli bir adım atmış olması olumlu bir gelişmeydi. Bu girişimin kararlılıkla devam ettirilmesi gerekmektedir. Ancak, mevcut CDU ve SPD koalisyonunun ne yazık ki bu önemli projeyi sürdürmeye hazır olmadığı görülmektedir. Özellikle, geçmişte Türkçenin yabancı dil dersi olarak da eğitim sisteminde tanınmasına güçlü destek veren SPD’nin, hükümette yer alabilmek için bu pozisyonundan vazgeçmiş gibi görünmesi de ayrıca çok üzücüdür.

Bu tutum, Hessen okullarında yer edinmiş diğer dillere kıyasla Türkçenin ayrımcılığa uğramasına ve eğitim fırsatı eşitsizliğine yol açmaktadır. Unutulmamalıdır ki Almanya’nın eğitim politikasında çok dillilik açık bir hedeftir. Bu hedef tüm kurumlar ve politika yapıcılar tarafından ciddiye alınmalı ve uygulamada göz önünde tutulmalıdır.
Tüm diller değerlidir, hiçbir dilin diğer bir başka dile üstünlüğü sözkonusu değildir. Türkçe, eğitim sisteminde diğer dillerle eşit şekilde muamele görmeli ve eyaletlerin okul müfredatlarına dahil olmalıdır. Hessen okullarının yabancı dil müfredatında da düzenli ve sürekli yer almalıdır.

Biz Almanya Türkçe ve Çok Dilli Eğitim Birliği olarak; Hessen hükümetine, Hessen eğitim sistemindeki mevcut gelişmeler nedeniyle kültürel çeşitliliğe ve çok dilliliğin teşvikine yönelik taahhütlerini yerine getirmesi çağrısında bulunmaktayız.

Türkçe’nin eğitim sistemine entegrasyonu, sadece Hessen’deki Türkçe konuşan topluluğa saygı ve takdir göstergesi olmanın yanında hem öğrencilerimizin çok dilliliklerinin, kültürlerarası yetkinliklerinin teşvik edilmesine yönelik güçlü bir destek olacak hem de tüm öğrencilere toplumumuzun kültürel, dilsel çeşitliliğinden yararlanma imkânı sunacaktır.
Türkçenin, tarihi ve toplumsal önemi göz önünde bulundurularak, eğitim sisteminde hak ettiği yeri almasını birlikte sağlayalım. Ancak bu şekilde, tüm dilsel ve kültürel geçmişlerin eşit şekilde değer gördüğü, teşvik edildiği, kapsayıcı ve çeşitlilikleri saygıyla kabul eden bir toplum oluşturabiliriz.
Bilge Yörenç (Eş Başkanı)
Orhan Güner (Eş Başkanı)

Son Haberler

İlgili Haberler