4.3 C
Almanya
Pazar, Kasım 24, 2024

Türk toplumuna ayna tuttular

Almanya'da yakınlarını şiddet ve ırkçı teröre kurban veren aileler, Türk toplumunun duyarsızlığından ve sessiz kalmasından şikayetçi oldular.

FRANKFURT

Hanau katliamında oğlu ırkçı saldırgan tarafından katledilen Serpil Unvar ile iki küçük kızı saldırganın elinden kurtarmak isterken hayattan koparılan cesur yürek Tuğçe Albayrak’ın abisi Doğuş Albayrak, kurumsal ırkçılık, ayrımcılıktan, eşit vatandaş olamamaktan şikayet eden Türk toplumunun bu duruma kayıtsız kaldığını söylediler
Hessen Türk Toplumu’nun Frankfurt yakınlarındaki Glashütten kasabasında ırkçılık ve ayrımcılık konulu etkinliğine katılan Doğuş Albayrak ile Serpil Unvar, ayrımcılığa, ırkçılığa ve şiddete karşı duyarlılık kazandırmak için kurdukları derneklere Türk toplumundan destek alamadıklarını belirttiler. Glashütten Hotel’de düzenlenen toplantıya Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar ile Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner de katıldı. Etkinliğe Hanau ırkçı terörer katliamında çocukları Sedat Gürbüz ‘ü kaybeden Emiş ve Selahattin Gürbüz de katılarak ırkçılığa karşı tepkilerini dile getirdiler.

“60 senede etkimiz sıfır”

Toplantıyı yöneten TG Hessen Başkanı Atila Karabörklü, Türk toplumunun amacının marjinal kalıp farklı haklar edinmek değil, eşit vatandaş olmak, ayrımcılığa, dışlanmaya uğramamak olduğunu söyledi. Karabörklü, “Rengimiz, inancımız, kökenimiz ne olursa olsun eş değerde bir vatandaş olarak yaşamak istiyoruz. Bunun da yolu önce kendi içimizdeki anlayışları kırmak” diye konuştu.

Serpil Ünvar

Ferhat Ünvar adına Eğitim İnisiyatifi kuran Serpil Ünvar, oğlunun kaybını başkalarıyla konuşmadığının altını çizerek şöyle dedi: “Acımın tarifi yok. Acımı başkalarına da yaşatmak istemem. Ferhat ve diğer gençler için, gençlerle uğraş veriyoruz. Çok büyük konuşmayı, çok güzel beceriyoruz. Ama hareket edemiyoruz. Herkes kendini kurtardıktan sonra diğerlerini düşünmeye başlıyor. Bu toplumsal bir yara. Türkiye’de olup biteni hepimiz biliyoruz ama burada olup bitenden hangimiz haberdarız?. Çocuklarımızın ülkesi burası. Sen hala misafir işçi kılıfını biçiyorsan elbette politikacılar seni öyle görmeye devam eder. Çocuklarımıza, “Burası senin ülken, burayı sahiplen” demiyoruz. Türk toplumu olarak kendi aramızda çok kavga ediyoruz. Hiç anlaşamıyoruz. Ben Kürdüm, Türkiyeliyim. Neden birlikte olamıyoruz. Aramızda ırkçılık, sınıf ayrımcılığı var. Hiçbirimiz üst sınıf değiliz, hepimiz yabancıyız. İstediğin kadar yüksek pozisyona gel, sen Türksün. Hiç bir etkimiz yok, sıfır. Altmış senede sıfır etkimiz var. Bu bizim kendi suçumuz. İkinci gün, “Bu çocuklar boşuna öldürülmüş olmasın” demişim. Kırk elli yıldır öldürülüyoruz. Yaptığımız ise bir kaç miting, sonra da ağlamak ve unutmak. Ölüm kadar bir başka acı da unutulmaktır. Oğlum, “Biz unutulunca esas ölüyüz” diye yazmış. Benim çabam bu gençlerin isimleri yaşasın diyedir”

“Kendi toplumumdan destek alamadım”

“Ferhat, o güne kadar yaşadığı bütün acıları boşuna mı yaşadı?” diye soran Serpil Ünvar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim çocuklar, ırkçılığa, ayrımcılığa uğruyor. Aşağılanıp dışlanıyorlar. Sistem çok güçlü, aileler birşey yapamıyor. Problem olduğu zaman Gençlik Dairesi’ne yönlendiriyorlar. Onlar da yardım yerine ailelere baskı yapıyor. Aileler de çocuğa. Bir kısır döngü haline geliyor. Neden çocuklarımız eşit haklara sahip değil. Nesi eksik, saç rengi mi ten rengi mi? Dışlamak sadece politikacıların işine yarıyor. Mardin’de beş din, çok güzel beraber yaşıyor. İnisiyatif ile gençlere eğitim veriyoruz. Sonra bu lise öğrencileri ayrımcılık, ırkçılık konusunu gençten gence anlatıyorlar. Birbirlerini cesaretlendirip özgüven sağlıyorlar. Biz yaşadıklarımızı, hatalarımızı artık anlatalım. İstediğin kadar başarılı ol, yine de ırkçılığa uğrayacaksın, seni ciddiye alan olmayacak. Birlik şart. Almanların büyük çoğunluğu da ırkçılıktan şikayet ediyor. En büyük desteği Alman toplumundan aldım. Kendi toplumumdan destek almadım. Çok duyarsız bir toplumuz. Neden? Acı bizim, dört Türkiyeli genç gitti ve üstelik her gün dışlanıyoruz. Sesimiz gür değil, Bunun sebebi kendi aramızdaki ırkçılık ve ayrımcılık.”

Doğuş Albayrak

Türk toplumu kendi içinde savaşıyor

Sekiz yıl önce Offenbach’ta bir saldırganın attığı yumrukla hayatını kaybettiği Tuğçe Albayrak’ın abisi Doğuş Albayrak da, küçük bir kasabada musmutlu yaşarken, başlarına gelen olay nedeniyle toplumun farklı yüzünü gördüklerini söyledi. Albayrak, “O günler gerçekleri gördük ve acımız yetmiyormuş gibi dünyayı öğrenmeye başladık. Bu psikolojimizi çok bozdu. Zor bir dönemden geçtik. O süreçte saçma sapan savaşlar yaşandı. Yok Ditib kaldırcak, yok Aleviler kaldıracak. Yeterince zorluğumuz yokmuş gibi. Bu toplumun aynası. Biz dedeyi, hocayı ve papazı da getirirdik. Gazeteciler hastaneye temizlikçi olarak girmeye çalıştı. Psikolojik şiddet vardı” dedi. Kardeşi Tuğçe’nin adının ve gösterdiği medeni cesaretin var olması için Tuğçe Albayrak Derneği’ni kurduklarını kaydeden Doğuş Albayrak, “İki kızı korurken bir yumruğa maruz kaldı. Bizim amacımız okullarda benzer durumlarda nasıl davranıldığını öğretmek. Almanya’da Tuğçe’nin yarattığı etkiyle insanlara ulaşmak istedik. Yanlış haberlerin çıkması, kurbanın saldıran olarak gösterilmek istenmesi derneği kurmamızda etkili oldu. Okullardayız, spor festivali yapıyoruz. Binlerce insan koşuyor. Bütün kasaba ayakta ve koşucuları Türk toplumundan ise destek yok. Almanlar bizi destekliyor. Çok üzücü, birşeylerin değişmesi şart. Karar aşamasındayım. Türk toplumuna yönelirsem daha fazla yorulacağım. Hayır amaçlı bir derneğiz. Misyon olarak ele alıyorum, seve seve yapıyorum. Sekiz sene sonra o kadar yıpratıcı ki. Çocuklar seviniyor, hatta geliyor sarılıyor. Çocuklar empati kuruyor. Bunlar olmasa yapılacak iş değil” diye konuştu.

Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar,

Müsteşar Ayşe Asar: İstenmediğimizi hissediyoruz

Almanya’da Federal Hükümete darbe planları yapan bir grubun ortaya çıkarıldığına dikkat çeken Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar, “Almanya’da en büyük tehlike sağcı terör, aşırı sağın yükselişidir. Almanya’nın tarihinde biz Türkiyeliler vahşi cinayetler, korkunç olaylar yaşadık. Möln, Solingen, NSU katliamları ve Hanau en zalim örnekler. Bu cinayetleri anmak, onların adlarını telaffuz etmek, hatırlamak ve unutmamak hepimizin sorumluluğudur. Ferhat ve Tuğçe iki harika insan. Kaybınız eşsiz ve çok özel. Irkçılık ve ayrımcılığı konuşuyoruz. Aynı zamanda vatandaşlık yasasını yeniden tartışıyoruz. CDU, vatandaşlığın satılmasından bahsederken kimi kastettiğini açıkca görüyoruz, eski yaralarımızı hatırlıyoruz. İstenmediğimizi hissediyoruz, ırkçılık ve önyargılarla karşılaşıyoruz. Bizleri bölen ırkçılığın gittikçe şekillendini görebiliyoruz. Hanau’da yaşadığımız korkunç olayın yanısıra günlük yaşadığımız ayrımcılık var. Bizi koruması gereken ancak darbe hazırlığı yapan elit askerler ile polis içindeki ırkçı chat gruplarına baktığımızda büyük bir sorunumuz olduğunu görebiliyoruz. Bize yönelik kararların bizsiz alınmaması için her yerde söz sahibi olmamız önemli. Biz sesimizi duyurmazsak bunu kim yapacak” diye konuştu.

Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner

Meclis Başkanı Arslaner: Ünvan ayrımcılıktan korumuyor

Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner de Türk toplumunun sesimizi duyurmak önemine değinerek, “Siyasete katılmam Solingen’den sonra oldu. O zamanlar CDU’lu Roland Koch hükümeti Türklere karşı imza kampanyası düzenliyordu. 60 yıl önce gelen insanlar, üç yıl sonra döneceğim diye düşünüyordu. Şuan kültürümüz ve birikimimizle heryerdeyiz. Akademisyenlerimiz, iş insanlarımız, derneklerimiz var. Biz ancak bir olup bir köşesinden tutmamız gerekiyor. Kendi kendimizi ayrıştırıyor, ötekileştiriyoruz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Ama bu ülkede ortak noktalarda buluşmamız şart. Siyasi ve toplumsal anlamda uzlaşı çok önemli. Ünvanımız rütbemiz ne olursa olsun sokağa çıktığımız bir Tuğçe’yiz, Ferhat’ız şiddet gören herhangi biriyiz. Sokağa çıktığımda kara kafalı bir kadınım. Hala buraya ait olduğumuzu hissetmeyenler var. Farklılığımız yaşabiliriz ama bu konularda birlik ve beraberlik şart” dedi.

EGAZETE.DE

Son Haberler

İlgili Haberler