Aziz Nesin’in 100. doğum günü Frankfurt’ta kutlanacak. Kutlama bağlamında Ankara Tiyatro Fabrikası Frankfurt’ta Aziz Nesin güldürüsü Toros Canavarı’nı sahneleyecek. Ali Ekber Koç’un düzenlediği tiyatro gösterisi 6 Mart 2016 Pazar günü, saat 14.30’da Frankfurt Nordweststadt Titus Forum salonunda gerçekleşecek.
Etkinlik hakkında şu bilgiler verildi:
HEM EYLEM HEM HAYAT, HEM İSYAN HEM SANAT !
: TOROS CANAVARI.
İlişikte oyun yazısını sunduğumuz bu yeni çalışmamız, belki de ülkemizin en karanlık dönemlerinden birine denk geldi. Ama zaten sanat da bir yanıyla, karanlığı birazcık da olsa aydınlatmak için değil midir? Belki bugünlerde iki prova arasında, sonrasında iki oyun arasında sokaklarda olduğumuz/ olacağımız bir dönemde Aziz Nesin’le 100. Yaşında buluşmanın, zor ama zevkli mücadele günlerinde başka bir haz yaratacağına inanarak yaptık bu seçimi. Bu nedenle yazının başlığı böyle oldu.
AZİZ NESİN ve TOROS CANAVARI !
“Yanlış yaşam doğru yaşanamaz.” (Adorno)
“ Benim kanunlara karşı en derin bir hürmetim ve gayetle yüksek bir saygım vardır. Ammmmaaaa, anlayalım biyol: Bu kanun kitapları kimin için yazılıyor? Dayanacak bir dikili ağacı, tutunacak kuru bir dalı olmayanlar için mi, yoksa vatanını imar eden hakiki vatanseverler için mi? Bu kanun kitapları baldırı çıplak çapulcular için mi, yoksa bu mübarek vatanın mülk sahipleri için mi? Bu kanunlar sizden yana mı, bizden yana mı? Söyle bakalım, ver cevabını!” diye soran Ziya Çalakçı, acaba sadece bir ev(ler) sahibi olarak mı konuşuyordu? Evinin dört duvarı arasında kurduğunu düşündüğü ve bu ev/sığınakta korkularından uzak, korunaklı bir yaşam sürdüğünü düşünen, bu sığınağın hiç de düşündüğü gibi güvenilir olmadığını anladığında düştüğü boşluktan çıkamayan ve bunun için hiçbir çaba gösteremeyen Nuri Sayaner acaba başkaca örneği olmayan bir bireyi mi temsil ediyordu? Korkuların temsilcisiyken, gelişen şaşırtıcı bir olayla, güçlü olana biat etmenin ve teslimiyetin yeniden üretildiği bir tabloda, Ziya Çalakçı ve fedaisi Duman Osman – baştaki zalimlikleri bir yana – “canavar”la karşılaştıklarında hangi toplumsal ruh halinin temsilcileridir? Kimdir canavar? Korkularımız nelerdir? Nasıl hem tutsağı hem de uşağı olabiliriz korkuların? Hadi bıraktık her şeyi: Evimize sığındığımızda korunaklı bir yaşantımız olabilir mi? Böyle durumda evler; ilk bakışta güzel koltukları, perdeleri, masaları, örtüleri vs. ile bir tutsaklığın kalın duvarlarının boyalarla, renkli kağıtlarla gizlendiği ve gardiyanlığı bize verilmiş tutsak evleri midir yoksa? İşte “TOROS CANAVARI”, Aziz Nesin’in mizah ustalığıyla kaleme aldığı ve kendi ifadesiyle “karagülmece” dediği bir güldürü şölenidir; içinde gizli acı sosuyla anlatır bize: Sömürünün; ezme ve ezilme ilişkisinin acımasızca sürdüğü;
Adaletin, sadece egemenlerin çıkarına işlediği bir toplumsal yapıda, sığınabileceğimiz güvenli hiçbir sığınak yoktur! Kim bilir, belki de Aziz Nesin Usta, nasıl işlediğini çok iyi bildiği bu sistemde, ölünce bile güvenli bir sığınak olmadığı gerçeğinden hareketle, arada bir çiçek bırakacağımız üzerinde ismi yazılı bir mezar bırakmaktansa, kendisi çiçek, böcek olup bize yine ulaşan ve seslenen bir varoluşu seçmiştir, doğada çoğalarak? 100. yaşında ellerinden öperiz Aziz Usta!