22.9 C
Almanya
Perşembe, Mayıs 2, 2024

TIR şoförleri açlık grevinde

Polonyalı şirketten maaşlarını alamayan Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Beyaz Rusya, Gürcistan ile Türkiye kökenli TIR şoförleri, iki aydır devam eden eylemlerinden sonuç alamayınca açlık grevine başladı.

Kazım DOĞAN / GRAEFENHAUSEN

Polonyalı Mazur şirketi için çalışan 150 TIR şoförünün Frankfurt – Darmstadt arasındaki A5 otoyolu üzerinde yer alan Graefenhausen’de istasyonunda iki ay önce başlattığı hak mücadelesi, açlık grevine dönüştü. Üç aydır ücretlerini alamadıkları için greve giden büyük çoğunluğu Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Beyaz Rusya, Gürcistan ile Türkiye asıllı sürücüler, Polonyalı işveren tek bir adım atmayınca bu kez açlık grevine başladı. Şoförlerin bir bölümü, tırlardaki malları bekleyen şirketlerin ödedikleri parayla alacaklarını karşılayabildi. Mevcut 80 çalışanın şirketten alacığının ise yarım milyon Avroyu aştığı kaydedildi. A5 nolu otobanın her iki yanındaki istasyonda park ettikleri araçlarda çok zor koşullarda yatıp kalkan taşıma emekçileri, Avrupa Birliği’nden duruma el koymasını bekliyor. Sürücülerden birinin yaşadıkları strese dayanamayıp intihar girişiminde bulunduğu kaydedildi. İntiharı önlenen sürücünün hastaneye kaldırılarak tedavi altına aldığı belirtildi.

Almanya’ya milis güç göndermişti

Mazur şirketi ve ona bağlı Agmaz (Agnieszka Mazur) ile Lukmaz (Lukasz Mazur) adlı şirket adına İspanya ile Doğu Avrupa ülkeleri, Danimarka ve Hollanda ile Avusturya ve İtalya arasında taşımacılık yapan 120 kadar çalışan, ilkbahar aylarında altı haftalık uyarı grevinden sonra 300 bin avroluk alacaklarına ulaşabilmişlerdi. İşveren, çalışanları sindirmek ve grevi sonlandırmak amacıyla panzer benzeri araçlarla donatılmış milis güçleri gönderse de hedefine ulaşamamıştı. Olaya el koyan polis, milis gücünü önce gözaltına almış sonra da sınır dışı etmişti. 120 çalışanın büyük çoğunluğu grevin ardından Mazur şirketinden ayrıldığını duyurmuştu.

Sürücü Fatih Yıldırım: Psikolojimiz bozuldu

Eşine ve iki çocuğuna aylardır para gönderemediğini kaydeden İspartalı tır sürücüsü Fatih Yıldırım çok zor durumda olduklarını belirterek, “Ben 14 aydır ailemi görmedim. İki çocuğum da okula gidiyor. Onlara hiçbir alışveriş yapamadık. Kira birikti. Geçim sıkıntısı var. Ben çok koşullarda yollardayım. Ailelerimizin de bizlerin de psikolojisi çok bozuldu. Biz son iki yılda üçüncü kez eyleme gitmek zorunda kaldık. Şirket bize hak ettiğimiz aylıklarımızı vermediği gibi, eksik evrak gibi nedenlerle kesilen cezaları da bize ödetiyordu. İşler iyice çığırından çıktı. Daha önce de şirket üzerimize milis güçler göndermiş, bizi yıldırmak istemişti. İlk iki eylem bu kadar uzun sürmemişti. Açlık grevinin ne kadar süreceğini ise bilmiyoruz. Umarım şirket durumun vahametini kavrar da en kısa zamanda gereğini yapar. Hala o kadar yüzsüzler ki hem paramızı vermedikleri gibi iki aydır araçlarının çalışmadığı gerekçesiyle zarara uğradıklarını ve bunun bizim ödememiz gerektiğini söylüyorlar. Tek seçenekleri var. Alacaklarımızı verecekler, araçlarını alacaklar. Çok kararlıyız, bu mücadele hakkımızı almadan bitmeyecek” dedi.

Sürücü Fatih Yıldırım ile Avrupa Taşıyıcılık Çalışanları Sendikası’ndan Edwin Atema TIR’cıların kararlı olduklarını söylediler

Sendikacı Atema: Müşteriler sorumluluk almalı

Şirketle sürücüler adına görüşmeler yapan Avrupa Taşıyıcılık Çalışanları Sendikası’nda Edwin Atema, Mazur’un otomobil endüstrisi veya ikea gibi uluslararası tekellere çalıştığını kaydetti. Müşterilerin son durumdan rahatsız olmadığını belirten Atema, “Bu nedenle Mazur gibi kriminaller, Avrupa’da istediği gibi at koşturuyor. Kaldı ki Mazur benzeri iş modeline sahip pek çok şirket var. Öyle ki TIR parkındaki her iki aracın sahibi firma, Mazur’un aynı iş modeliyle çalışıyor. “Kaç kez polis kontrolü” olabilir ki diye düşünüyorlar. Zaten olası cezayı da sürücülere ödetiyorlar. Mazur gibi şirketlerle çalışmayı seçen, tırlarda malları olan otomobil endüstrisi, büyük şirketler, tekeller sorumluluk almalı. Sürücülerin alacaklarını onlar ödemeli. Fatih ailesini geçindirmek, çocuklarının geleceği için Avrupa’ya gelip aylarca çalıştı. Büyük bir iş başardı. Şimdi şirket onun emeğini gasp etmek istiyor. Hakkı için iki aydır burada çırpınan duran Fatih, benim yüreğimi parçalıyor. Psikolojileri çok bozuldu. Biz Fatih ve arkadaşlarının emeklerinin karşılığını almaları için sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.

VER.Dİ’den Berlin’e çağrı

Alman Sendikalar Birliği’ne (DGB) bağlı Birleşmiş Hizmet Sendikası Ver.di de tedarik zincirindeki şirketlerin sürücülerin ödenmemiş alacaklarını karşılamalarını talep etti. Açıklamada, Federal Ekonomi Bakanlığı ve gümrüğün harekete geçmesi ve “ilgili tüm şirketleri sorumlu tutması” gerektiğinin altı çizildi. Tır şoförleriyle dayanışma içinde olduklarını duyuran Ver.di’nin lojistik sektöründen sorumlu başkan yardımcısı Andrea Kocsis, sürücülerden birinin çaresizlikten canına kıymaya çalıştığını bildirildiğinde gözyaşlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti. Kocsis, “Neyse ki kurtarılabildi. Nakliye şirketleri müşterilerinin kollektif şekilde yaşananları, yasa dışı olayları görmezden gelmeleri, AB kurallarının istismar edilip çiğnenmesi son bulmalıdır” dedi.

Örgütsüzlük: Hak gaspı

TIR şoförlerinin hak mücadelesi, şirketlere yasaların ötesinde sınırsız çalışma imkanı tanıyan sistem, uluslararası taşıma sektörünün pervasız, kötü çalışma koşullarına da ışık tutuyor. Yasaların izin verdiğinin çok üzerinde bir süre direksiyon kullanmak, aylarca araçlarında yatıp kalkmak zorunda kalan büyük çoğunluğu Orta Asyalı şoförler, buna rağmen Doğu Avrupa ülkelerinin asgari ücretleriyle yetinmek, üstelik şirketlerin binbir yollarla kesintileriyle başetmek zorunda kalıyorlar. Mazur gibi şirketlerin hiç ödememe yüzsüzlüğü ise hak gaspının tuzu biberi oluyor. Sendikaların Avrupa’nın her yerinde aynı işe aynı ücret talebi Avrupa Birliği politikacılarında karşılık bulmazken sürücüler, uluslararası arenada tek ve güçlü bir örgüte sahip olamamalarının sonuçlarıyla tek başlarına mücadele etmek durumunda kalıyorlar.

Son Haberler

İlgili Haberler