Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 5. Anadolu Medya Ödülleri töreninde açıklamalarda bulunurken, “Dün kendi sınırlarının içini bile tam manasıyla kontrol edemeyen bir Türkiye vardı. Demokraside ve ekonomide ölçeklerimiz geçmişle kıyaslanamayacak derecede değişmiştir, büyümüştür, güçlenmiştir. Eski Türkiye’nin alışkınlıklarıyla bugünkü büyük ve güçlü Türkiye’yi anlayabilmemiz, idrak edebilmemiz, yönetebilmemiz mümkün değildir” dedi.
birgun.net‘te yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan törende, “Sosyal medya devasa ve tamamen kontrolsüz bir alan olarak hayatımızın adeta ortasına düştü. Deprem sonrası bazı kendini bilmezler sosyal medyada alçakça mesajlar yayınladı. Milletin birlik beraberlik içinde olması gereken dönemde, içindeki kini nefreti kusanları, kendilerini adeta sokağa çıkmaz hale getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Orta Doğu Barış Planı olarak duyurduğu ‘Yüzyılın Anlaşması’na tepki gösterirken, “Ne anlaşması ya, bu bir işgal projesidir” ifadesini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Dün kendi sınırlarının içini bile tam manasıyla kontrol edemeyen bir Türkiye vardı. 1994 krizini, 2001 krizini hatırlayın. Aynı şekilde 1960 ve 80 darbeleriyle 28 Şubat dönemini hatırlayın. Hepsinde de krizleri kendimiz ürettik, kendimiz yaşadık. Dışarıdan tesirler yok muydu? Elbette vardı, bunların etkisi bizim zayıflığımızdan kaynaklanıyordu. Demokraside ve ekonomide ölçeklerimiz geçmişle kıyaslanamayacak derecede değişmiştir, büyümüştür, güçlenmiştir. 2008 krizinin ülkemizi teğet geçmesini sağladık. Üzerimize salınan terör örgütleriyle başa çıkabildik. Sınırlarımızın karadan ve denizden kuşatılarak ülkemizin tecride maruz kalmasının önüne geçebildik. Muhtıra, darbe girişimleriyle demokrasimize kurulan tuzakları, kur ve faiz oyunlarıyla ekonomimize kurulan tuzakları aşabildik. Milletimiz her şeyin farkındadır.
“Birileri hâlâ Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Libya’da ne yaptığımızı anlamıyor”
“Birileri hâlâ Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Libya’da ne yaptığımızı anlamıyor. Bugün yürüttüğümüz siyasetle, bizi yeni Mondroslara mecbur bırakmak isteyenlerin oyunlarını bozuyoruz. Eski Türkiye’nin alışkınlıklarıyla bugünkü büyük ve güçlü Türkiye’yi anlayabilmemiz, idrak edebilmemiz, yönetebilmemiz mümkün değildir.
“Hani bunların kadına saygısı?”
“Bu ara ekranlarda bir şey izliyoruz. Bakıyorsunuz, Filistin’de kadınlar. Eşinin silahlarla sürüklendiğini görünce ona sarılmak istiyor. Ama İsrail’in o malum tipleri, kadınlara saldırıyor. Hani bunların kadına saygısı? Hani kadın hakları?
“Yüzyılın Anlaşması diyorlar; ne anlaşması ya, bu bir işgal projesidir”
“Yüzyılın Anlaşması diyorlar. Ne anlaşması ya, bu bir işgal projesidir. BM Genel Kurulu’nda haritayı göstermiştim. 1947 yılında Filistin neydi, İsrail neydi. Bugün tamamen yer değiştirmiş. Kimi aldatacaksınız ya? Hayatınız bunlarla geçmiş. Bir tarafta bakıyorsunuz Trump, yanına almış malum kişiyi, karşılarında kipalılar, oradan toplayacakları alkışlara bakıyorlar. O alkışlarla siz dünyanın kaderini değiştiremezsiniz. Filistin’in kaderini ise hiç değiştiremezsiniz. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs satılık değildir. Kimse ‘bir şeyler verelim de siz burayı bize bırakın’ edepsizliğine de girmesin.
“Gerçekleri gösterme hususunda ciddi sıkıntımız var”
“Muhataplarımıza gerçekleri anlatıyoruz fakat siyasetçiler ve medya ile onlar üzerinden geniş toplum kesimlerine bu gerçekleri gösterme hususunda ciddi sıkıntımız var. Bu yüzden hep beraber bir iletişim seferberliği başlatmalıyız. Bu bakımda medya mensuplarımız başta olmak üzere sivil girişimlerden daha güçlü destekler bekliyoruz. Her birimiz kendi etki alanımızı sonuna kadar kullanarak Türk milletinin her alandaki duruşunu dünya kamuoyunun gündemine taşımalıyız.”