Solingen’de 1993 yılında aşırı sağcılar tarafından evleri yakılarak katledilen Genç Ailesi’nin beş mensubu, Frankfurt Hülya Meydanı’nda anıldı. Türk Halkevi’nin düzenlediği törende Almanya’da artan ırkçılığa ve ayrımcılığa dikkat çekildi.
Solingen’de 29 Mayıs 1993 tarihinde Amasyalı Genç ailesinin evi, Alman ırkçılar tarafından kundaklanmış, ev çıkan yangında Gülsün İnce (28), Hatice (19), Hülya (9) ve Saime Genç (5) ile Türkiye’den misafir gelen kuzenleri Gülistan Öztürk (12) hayatını feci şekilde kaybetmişti.
Hessen Milletvekili Turgut Yüksel, Solingen faciasının Anayasa’daki mültecilerle ilgili yasanın değiştirildiği günlerde gerçekleştiğini anımsatarak, ırkçılığın yeniden korkunç boyutlara ulaştığını söyledi. Pegida gösterilerine katılanların büyük bölümünün işini kaybetme korkusu olmayan orta kesimden olduğunu kaydeden Yüksel “Aşırı çete yıllarca insanları kendinden olmadığı için öldürürken İslam korkusundan da söz edemeyiz. Ortamın yeniden rkçı düşünceyle kirletilmesinin önüne geçmeliyiz. Yeni nesili uyarmalıyız. Ayrımcılığa ve ırkıçılığa karşı özgürlük ve eşitlik için mücadele etmeliyiz” diyerek Pegida ve benzeri gruplara karşı gelinmesini istedi.
Irkçılığı yenmenin yolu
Hessen Yabancı Meclisleri Çalışma Grubu (AGAH) Başkanı Enis Gülegen de göçmenlere karşı şiddet zincirinin koparılmadığı sürece Solingen yarasının kapanmayacağını savundu. Almanya’da gençlere ayrımcılık yapılarak onların radikal grupların kucağına itildiğini ileri süren Gülegen, “Şiddet ancak buz dağının görünen yüzü. Altında toplumun her kesiminde görülen ayrımcılık kültürü var. Antisemitizm ve ayrımcılıkla mücadele etmeden ırkçılığı yenemeyiz” dedi.
Frankfurt Anti Nazi Koordinasyonu’ndan Hans Christopf Stood ise Anayasayı Koruma Örgütü gibi devletin kurumlarının ırkçı çetelere her türlü desteği verdiğini söyledi. NSU davasında görgü tanığı üç kişinin aniden öldüğüne dikkat çeken Stood, günümüzdeki gelişmelerin 90’lı yıllara çok benzediğie dikkat çekti