Erzincan’ın Başbağlar köyünde 22 yıl önce gerçekleşen katliamın yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma törenine 12 Milletvekiliyle beraber katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Sivas bizim neyse Başbağlar da odur” dedi
Nurettin Demir, Aylin Nazlıaka, Eren Erdem, Ali Şeker, Cemal Okan Yüksel, Erdoğan Özyalçın, Ali Akyıldız, Elif Doğan Türkmen, Mehmet Gökdağ, Zülfikar İnönü Tümer, Bülent Öz’den oluşan CHP heyetinin katıldığı anma töreninde konuşan Ağbaba şunları söyledi:
“Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sevgi ve selamlarını iletmemi, acınızı yüreğinde hissettiğini özel olarak ifade etmemi istedi.
Değerli arkadaşlar öncelikle şunu bilmenizi isterim; canınız canımızdır, acınız acımızdır.
22 yıldır ağlayan gözlerinize, kanayan yüreğinize tüm Türkiye tanıklık etti. Ama katliam bir türlü aydınlatılamadı. Bir insan olarak hüzünlenmemek elde değil. Ancak biz siyasetçilerin Başbağlar’a bir borcu var: Bu katliam aydınlatılmalıdır.
Sizlerin huzurunda söz veriyorum ki, katliama dair geçeklerin ortaya çıkması için elimizden geleni yapacağız. Arkadaşlarımızla birlikte Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kurulması için önergemizi sunuyoruz. Bu olayı takip edeceğimizin bilinmesini istiyorum.
Adalet mücadelesinde sizlerin yanında olacağız. Katliamın failleri yargı önüne çıkarılmalı, bu insanlık suçunun hesabı sorulmalıdır.
3 gün önce bir başka katliamın yıldönümü için Sivas’taydık. Orada da yakılarak katledilen insanlarımızı andık.
SİVAS BİZİM YÜREK YANGINIMIZ BAŞBAĞLAR İSE KURŞUN YARAMIZ
Sivas bizim yürek yangınımız,
Başbağlar ise kurşun yaramızdır.
Sivas Katliamı diyince Başbağlardakiler şunu bilsinler ki yangın su ile söner. Başbağların yarasından akan kan Sivas’ın yangınını söndürmez. Bizim gözümüzde bu olaylar biri ateşle biri kurşunla işlenmiş iki insanlık suçudur. Bizim için Sivas neyse Başbağlar da odur. Acıları ayrıştırmak, yarıştırmak, mahsup etmek vicdanla bağdaşmaz. Bizim için Sivas da Başbağlar da insanlık suçudur. Katilleri hesap vermelidir.
Başbağlar halkı tam 22 yıldır acısını kalbine gömerek, bu büyük katliama rağmen hoşgörü ve kardeşlikten vazgeçmeyerek, barıştan taviz vermeyerek tüm Türkiye’ye ciddi bir mesaj veriyor. Yalnızca Türkiye ‘ye değil; her gün kardeşin kardeşi boğazladığı, sokaklarda kellelerin dolaştırıldığı, karnında bebeğiyle hamile kadınların hunharca katledildiği bir dönemde Ortadoğu’ya ve Dünya’ya da ciddi bir mesaj veriyor. Başbağlar’da var olan ve ülkemizin her köşesinde hakim olan bu anlayış sayesinde ülkemizin Suriye, Irak olmadığını düşünüyorum.
Bizim topraklarımızda acılar üzerinden ayrışma kültürünün değil, acılar vesilesiyle birleşme, birbirimizin acılarını sahiplenme kültürünün hakim olduğunu çok net biçimde görüyoruz.
Türkiye’de bunun birçok örneği var:
Başbağlar’dan 700 km ötedeki Reyhanlı’da patlamada kaybettiğimiz yurttaşlarımızın acısını da, Başbağlar’a 1300 km uzaklıktaki Soma’da maden faciasında kaybettiğimiz maden işçisi kardeşlerimizin acısını da yüreğinizde hissettiğinizi biliyorum. Emin olun ki Başbağlar’daki bu acıyı da Edirne’den Ardahan’a, Malatya’dan Manisa’ya, Zonguldak’tan Sivas’a ülkemizin her karış toprağındaki 77 milyon yurttaşımız paylaşıyor. İşte bunun sayesinde Türkiye her şeye rağmen kardeşlik ve barış iklimini kaybetmiyor.” odatv.com