3.2 C
Almanya
Cumartesi, Kasım 23, 2024

Sivas Katliamı belgesel oyunu “Simurg” Frankfurt’ta sahnelenecek

Sivas Katliamı'nın belgeseli niteliğindeki Simurg oyunu, 30 Mayıs'ta Frankfurt'ta sahnelenecek.

Sivas Katliamdan kurtulan Serdar Doğan’ın yazdığı, Cengiz Sezgin’in yönettiği “Simurg” belgesel oyunu 30 Mayıs günü saat 19’da Frankfurt Saalbau Titus Forum’da (Walter Möller Platz 2, 60439 Frankfurt) gösterilecek. Oyuncular Melih Yetkin ve Atılım Temur’un yer aldığı oyunun müziği Hasan Yükselir’den.

Frankfurt Alevi Kültür Merkezi’nin düzenlediği etkinlik saat 19’da başlayacak. Giriş biletleri 15 Euro olarak duyuruldu. 30 Mayıs etkinliğinin “Simurg”un Rhein Main Bölgesi’nde tek gösterimi olduğuna da dikkat çekildi.

Simurg ismiyle yola çıktılar

2006 yılında yola çıkan “Ankara Simurg Oyuncuları”, ismini de ilk oyunları Sivas Katliamı’nın belgesel oyunu “SİMURG”dan aldı. Kurumsallaşma sürecinde ; “Canlar Tiyatrosu” olarak ismimizi değiştirmiş, “YANGIN YERİ MARAŞ” , “ALADAĞLI MIHO” , “ DERSİM” , “12 EYLÜL” , “HAYYAM” ve dört çocuk oyununu bu isimle sahnelemişti.
Grup, yeni oyunlarımı “İNSANLARIM ; (doğum, düğün, ölüm)” , “RUHİ SU’YA TÜRKÜ” adlı çalışmalarını ile yeni sezona eski isim ve logoya devam edeceğini duyurdu.
Grup, “Yurt içi ve yurtdışı pek çok turnemizde seyircimiz , bizi davet eden kurumlar , “Canlar Tiyatrosu” adıyla afiş, broşür göndermemize karşın bizi hep “Simurg Oyuncuları” olarak anons edip kendi hazırladıkları broşürlerde , “Ankara Simurg Oyuncuları” diye yazdılar. Bizi bu isimle tanıyıp içselleştirdiler. “Canlar Tiyatrosu” ismini ya tiyatral bulmadılar ya da çok beğenmediler.

Yakın tarihimizin çok acı katliamlarını sahneye taşıyan ilk ekip olmamızdan kaynaklı belki de…
Küllerinden doğan , yaşayan acının ismini bize daha çok yakıştırdılar. Küllerinden doğma gerçekliği bizce de daha uygun olduğu gerekçesiyle eski ismimize geri döndük . “ASOT” ANKARA SİMURG OYUNCULARI TİYATROSU olarak tiyatro yolculuğumuz devam edecektir” açıklamasını yaptı.

Umut veren genç bir yazar

Eski Devlet Tiyatrosu Başrejisörü-Yazar-Yönetmen Erhan Gökgücü, “ANKARA’DA GENÇ BİR TİYATRO…” adlı tanıtım yazısında Simurg Oyuncuları’nı biraraya getiren özelliğin yaşamlarını oyunla kazanmak değil düşünce ve gönül birliği olduğunu yazdı. Erhan Gökgücü’nün yazısı şöyle: “Bir rejisörün, bir oyun yazarının eleştiri yazması pek alışılmış bir şey değildir. Bu güne kadar böylesi önerilere hep uzak durdum. Ne var ki geçenlerde izlediğim bir oyun bu konudaki iç direncimi kırdı. Ankara’daki Simurg Oyuncuları’ ndan söz etmek istiyorum. Serdar Doğan’ ın “Simurg” adlı oyunu için bir araya gelmişler. Genç bir grup. Oyuncuların bazıları başka özel tiyatrolarda çalışıyor. Salonları yok, kiraladıkları salonlarda ayda 1-2 temsil veriyorlar. Yaşamlarını bu oyunla kazanmak gibi bir amaçları da yok. Onları bir araya getiren şey, düşünce ve gönül birliği.

Simurg, İran mitolojisinde dev bir kutsal kuş; bir Anka kuşu, tasavvufta ise tanrısallığı temsil ediyor. Bu oyun Sivas şehitleri üzerine yazılmış. Şehitleri sözcüğünü özellikle kullanıyorum.

Yazarı katliam sırasında oradaymış; hatta bir ara öldüğü sanısıyla morga kaldırılmış. Yazık ki kardeşi de şehitler arasında. Sonradan İzmir 9 Eylül Üniversitesi Tiyatro-Yazarlık Bölümü mezunu. Yaşanmış olayları oyuna dönüştürmek zordur. Hele seyirci tarafından bilinen, ülkenin tüm duyarlı aydınlarının içini hala acıtan bir olay ise… Üstelik oyunun yazarı da o katliamdan rastlantı olarak kurtulmuş biri ise, ajit- prop tiyatrosu tarzına kapılabileceği akla gelir. Serdar Doğan bu kolay yolu seçmemiş, o dehşet anlarını abartısız ama çarpıcı bir dille anlatmış. Seyircinin duygularını diri tutarken, sorduğu soruların yanıtlarının aramasını da sağlamış. Rejisör Cengiz Sezgin bu doğru tutumun izdüşümündeydi. Gerek insanlar arası ilişkileri düzenlemede, gerek ise vurgulamalarda yalın ama çarpıcı mizansenlerle hoş bir sahne estetiği kurmuştu. Daha da önemlisi ayrı ayrı yerlerden gelen oyuncularda üslup birliği ve denge var etmeyi başarmıştı.

Bizde tarihi oyun denildiğinde akla ağırlıklı olarak Osmanlı, Selçuklu dönemine özgü oyunlar gelir Ya da Kurtuluş Savaşımızla ilgili oyunlar… Oysa cumhuriyetle başlayan yakın tarihimizin de sahnede irdelenmesi gereksinimi var. Özellikle ödenekli tiyatrolarımızın da böylesi oyunlara yakın durmaları gerekli.

Ne yazık ki son zamanlarda genç yazarlarımız tv dizileri, reklam spotları yazmanın peşine düştüler. Sahne oyunu olarak yazdıklarında da aşk, yalnızlık, iletişimsizlik gibi bireysel sorunlar fazlasıyla ağırlıklı. Kuşkusuz istisnalar var. Serdar Doğan bunlardan biri. Şu sıra yeni bitirmiş olduğu “Topal Osman” oyununu okuyorum. Umut veriyor bana bu genç yazar.

İyi metinler, iyi ekipler ve iyi sahnelerle bir araya gelince seyircisiyle kucaklaşır. Simurg oyucuları doğru yolda. Ve dilerim kendilerini her yeni oyunda daha geliştiren, uzun ömürlü bir ekip olurlar.”

Son Haberler

İlgili Haberler