Nur TÜRK
Merhaba sevgili okuyucularım, sizlere mutlu, huzurlu günler diliyorum.
Bazılarınızı duyuyorum mutlu olmak o kadar kolay mı? Diyorsunuz. Haklısınız bana göre mutluluk kâğıt para gibidir, bir tarafı mutluluk, diğer tarafı mutsuzluk her iki tarafından biri silinse o para değerini kaybeder değil mi? Öyleyse bu hayatta yaşadıklarımız olumlu da olumsuz da olsa bizlere acı, hasret, ayrılık, hastalık, yoksulluk, neşe, umut, sağlık, birlik beraberlik verdiklerin de yaşamdan dersler alırız. Gelişir, olgunlaşırız. Bu kavramlar sanatçılara esin kaynağı olur. Evet, ben bu köşemde sizlerle sanat sohbetleri yapacağım. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ne demiş” Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Ne güzel söylemiş.
Sanat bizi mutlu yapar. Nasıl mı? Daha duyarlı, derin, bilgi olup, empati yeteneğiniz gelişir, ön yargılarınız olmaz. Daha çok hümanist olursunuz. Doğayı, hayvanları korursunuz. Sanatta ilerlemiş ülkelerde suç oranı daha düşüktür.
Duyduğunuz bir müzik sizi nerelere götürmez ki, sevdiklerinizin kokusunu bile içinizde duyarsınız. Özlersiniz, hatırlarsınız, dinlenirsiniz. Neşelenirsiniz, Halay çeker, horon teper, zeybek oynarsınız.
Ya bir roman okuyorsanız, bilmediğiniz bir ülkenin caddelerinde gezer, adını bilmediğiniz yemeklerin lezzetlerini tadarsınız. Başka kültürlerdeki insanlarla tanışır. Aaa tıpkı benim gibi diyerek kendinizde olan ne çok şey bulursunuz. Duygularımızı bize anlatan şiirlere ne demeli..
Dans eden birini seyrettiğinizde, sizde bulutlarda uçuyor gibi olmaz mısınız? İçiniz coşku ile dolmaz mı?
Peki, bir tabloya baktığınızda; Denizin serin sularında yüzer, Ormanın yeşilliklerinde kaybolur, fırından yeni çıkmış ekmeğin sıcaklığını hissedersiniz. Ya heykel gördüğünüzde, sizi tarihin derinliklerine götürmez mi? Merak duygularınızı dürterek sizleri araştırmaya sevk etmez mi?
Mimari o ülkenin geçmişi değil midir? Sırf o ülkelere, şehirlere o mimarileri görmek için gitmez miyiz?
Gelelim yedinci sanat dediğimiz sinema dünyasına aslında yukarıda yazdığım sanat dallarının hepsini içinde barındırır.
Oyuncularla ağlar, onlarla dans ederiz. Herhangi bir replik bizim bakış akışımızı değiştirmez mi? Bizleri Dünyanın herhangi bir köşesine götürmez mi? Tarihin dehlizinde dolaştırmaz mı? Her gün sinema piyasası gelişmekte çünkü talep var.
Güzel bir filim yapmak için ilk önce senaryonun olması gerekir.
Haydi, senaryo yazmasını buradan sohbet ederek öğrenelim mi? Senaryonun olmazsa olmazı çok iyi bir kahramanının olmasıdır. Peki, nasıl bulacağız bu kahramanı diyelim ki bir orman var. Gece karanlık hava soğuk hatta şiddetli yağmur yağıyor, ormanda hiç ışık yok. Yırtıcı hayvan sesleri duyulmakta ama kahramanımız bu ormana girmeli. Bu kahramanı nasıl sokarsınız ormana düşünelim biraz….
Haftaya senaryo sohbet derslerine başlıyoruz. Meraklıları bekliyorum. Sanatla kalın iddia ediyorum sanatla ilgilenmek insanı mutlu eder. Mutlu kalın
Nur Türk’ü kitabı Elma Güzeli, Favori yayınları veya herhangi bir kitabevi üzerinden sipariş edilebilir
http://www.favoriyayinlari.com/elma-guzeli_153.html
