Nur Türk
ÜRETMENİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
Merhaba değerli okuyucularım, üç haftalık ayrılıktan sonra yine sanat sohbetlerimizde beraberiz. Son bir aydır beni bir yatırıp, bir kaldıran domuz gribi, son iki haftayı tam hastalandırdı. Ne olur grip deyip geçmeyin. Ben çok zor atlattım, üç gün zaman kavramını kaybettim. Bütün duyu organlarım işlevini yitirdi. Öksürük, kas ve kemik ağrıları, ateş, üşüme, mide bulantısı derken, iki haftayı geçirdim. Şimdi, çabuk yorulmanın ve halsiz olmanın dışında daha iyi sayılırım. Geçen bu süreçte bir kez daha anladım ki, sağlık her şeyin başında geliyor. Onun için gecikmiş yeni yıl kutlaması için ilk söyleyeceğim dilek; Sağlıklı yıllar dilemek olacak. Kişi fiziksel ve ruhsal sağlıklı olduğu süreçte, onu başarıda, parada, huzurda bulacaktır.
Ben sağlığıma kavuşma cabası içeresindeyken okuduğum bir haber benim düşüncelerimi doğruladığını görmek sevindiriciydi.
‘NTV sanat sayfasından alıntı’
SANAT ÖMRÜ UZATIYOR (12 YILLIK ARAŞTIRMA)
Sağlıklı, uzun bir ömre sahip olmak için kimi beslenmesine dikkat ediyor, kimi spor yapıyor. Yeni bir araştırmaya göre, ayda bir kez tiyatroya giden kişilerin ölüm riski % 30 düştü. Sanatın; sağlıklı beslenmek, spor yapmak, yürüyüşe çıkmak kadar yaşam kalitesini arttırdığı belirlendi. İngiltere’de Londra Üniversitesi Akademisi’nin yaptığı araştırmada, ayda bir kez tiyatroya veya müzeye giden kişilerin erken ölüm riskinin yüzde 30; birkaç ayda bir giden kişilerde ise riskin yüzde 14 azaldığı tespit edildi. Bilim insanları bu tespitlere 50 yaşın üzerindeki 7 bin kişiyle 12 yıl süren çalışma sonucu ulaştı.
ALINAN ZEVK AKLI KORUYOR
Araştırmada, sanatsal aktivitelerden alınan zevkin akıl ve psikolojik sağlığı koruduğu da belirlendi. Araştırmayı yürüten ekibin başında yer alan doktor Daisy Fancourt, “Sanatın sağlık açısından yararlı olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Ayrıca bu araştırma, farklı sosyal faktörlerin insan sağlığına etkilerini aydınlatmak açısından da çok önemli” dedi. Ayrıca araştırma, sanatın sağlık sorunlarını önleyici etkisini ortaya koyan ilk araştırma olma özelliği de taşıyor.
Sizi bilmem ama ben bu habere birebir katılıyorum.1999 Yılında Düzce-Bolu depremini maddi manevi kayıplarla yaşamıştım. Çok zor bir dönemimdi. Ruhsal çöküntüm, fiziksel rahatsızlıklarımı da tetikliyordu. Altı ay bu şekilde ilaçların yardımı ile yaşadım.
Bir gün bir arkadaşım yeni açmış olduğu resim atölyesine davet etti. Ben resim eğitimi almış biri olarak, kendimi teoride çok iyi yetiştirdiğimi düşünürüm. Ancak çeşitli nedenlerle o zamana kadar resim yapamamıştım ve bu durum içimi acıtıyordu. Atölyeye girdiğimde boya ve tinel kokuları beni farklı bir boyuta taşıdı. Arkadaşım sağolsun’atölye senin, istediğini yap’ dediğinde boş bir tuvali alıp, şövaleye yerleştirdim. Karşısına geçip oturdum. Ne kadar zaman boş tuvale baktım bilmiyorum. Paletime çeşitli renkleri sıktım ve fırçayı elime aldım. Renklerin dünyasına girmiştim.
Her ne kadar Newton renk diye bir şey yok, demese de renkleri oluşturan nesneler değil, nesnelerin üstüne düşen ışıktır, demeyi ihmal etmez.
İnsana huzur veren renkler soğuk renklerdir, çoğu insan buna şaşırır. Soğuk renkler (mavi, yeşil, mor) ve huzur. Elimdeki fırça Karadeniz’in hırçın dalgalarındaydı ama huzurluydu denizin laciverti olmasa bile…
Enerjimize enerji katan sıcak renkler (kırmızı, sarı, turuncu) Resmin neresinde durmam gerektiği uyarısı yapan renkler. Ardınca sürüklendiğim aşk gibi…
Her insanın ana renkleri vardır. Ama benim ara k renklerimde var. Van Gogh’un turuncusuna bir gıdım kırmızı ve bir gıdım sarıdan ulaştım. Gönlümün yeşiline mavi ve sarıyı karıştırarak kavuştum.
Değerli okuyucularım ister herhangi bir sanatla uğraşın, isterse sadece sanatsever olun. Sanat sizin dünyanıza girdiğinde, kişiliğinizde ne gibi değişiklikler yaptığını benim tespitlerimle paylaşayım.
Hangi sanat dalı olursa olsun, sanat bir ilaçtır. Hayatı sevdirir, düşünceleri olgunlaştırır Sanat, düşünceyi besleyen, geliştiren ve çabuklaştıran ana kaynaklardan biridir. Stresi azaltır zihni açar, hantallıktan kurtarır. Sanat güzel Görmemizi sağlar. Bizi ‘Bir Bilen” yapar. Bilgi dağarcığımızı ve kelime hazinemizi zenginleştirir. Anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir. Genel kültürümüzü artırır. Etkin ve etkili bir insan olmanın yollarını açar. Dünyaya bakış açımızı değiştirir. Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır. Hayal gücümüzü geliştirir. Sanat haz duymaya, zihnimizi süslemeye, karar verme yeteneklerimizi geliştirmeye yarar. İnsanı olgunlaştırır, erdemli kılar…
Sağlıkla, sevgiyle ve sanatla kalınız.