FRANKFURT
Almanya’da 1960’lı yıllardan itibaren yapılagelen “Paskalya barış yürüyüşleri”nin konusu Ukrayna savaşı oldu. Almanya’nın yüzden fazla kentinde gerçekleşen mitinglerde, Rusya’nın Ukrayna işgali ile Federal Hükümetin Alman ordusuna yüz milyar euro kaynak aktarmasına sert tepki gösterildi. Frankfurt barış yürüyüşünde çok renkli barış hareketi bayraklarının yanısıra, “Sol Parti: Nato’ya, orduya, savaşa, kapitalizme hayır!”, “Stop the War”, “Savaş ve militarizm sorunları çözmez”, “Almanya savaş kışkırtıcısı Nato’dan çıkmalı”, “Biz ABD’nin oyuncağı değiliz”, “Silahlanmaya alternatif var” pankartları dikkat çekti.
“Lambsdorff da Putin de utanmalı”
Frankfurt’ta mahallelerde başlayan yürüyüşlerin buluşma noktası Römer meyrdanı oldu. Üç barışseverin katıldığı mitingte, FDP’li politikacı Lambsdorff’un “Barış hareketi Putin’in beşinci koludur” sözlerine sert tepki gösterildi. İG Metall Frankfurt Başkanı Michael Erhart, “Lambsdorff da Putin de utanmalıdır. Savaş suçları Dan Hag’da mahkemede görülmeli. Ukrayna’da hayatını kaybeden çok insan var. Bu gidişle sayıları hızla artacak. Oligartların Londra’daki evlerine yaptırımlarla savaşı durduramazsınız. Biz yalnızca Rusya’daki barış hareketini destekliyoruz. Savaşı sona erdirecek her barış hareketini destekleriz. Orduya 100 milyar destek Putin’i engellemez. Ukrayna savaşı öncesinde aktarılsaydı Putin, saldırısından vazgeçer miydi sanıyorsunuz? Gidin masaya oturun” dedi.
Barış birilerine karşı yapılmaz
Almanya eski başbakanlarında Willy Brandt’ın oğlu Prof. Dr. Peter Brandt da atom savaşı olasılığının artık gerçek bir tehlike olduğuna dikkat çekerek, “Tek yanlı basın gerçekleri görmüyor. Putin saldırısının yanısıra batının savaş adımlarını görmezden gelemeyiz. Almanya ateşkes ve barış görüşmeleri için ağırlığını koymalı. Rusya ve Çin, batının tekrar bloklaşması için çaba gösteriyor. Günün en önemli adımı, silahlanma sarmalını durdurmak olmalıdır. Barış birilerine karşı değil, ancak birlikte sağlanabilir. Savaş ulusal ve uluslararası düzlemde fakirliğin artmasını körüklüyor. Güvenlik politikaları aynı zamanda barış ve enerji politikalarıdır. Enerjimizi Rusya’dan bağımsız hale getirmeliyiz” diye konuştu
Frankfurt Paskalya Yürüyüşü Bürosu Sözcüsü Willi van Ooyen de yürüyüşlerin militarizm ve nükleer tehditlere karşı oluşan bir siyasi kültürün parçası olduğunu söyledi.
Yürüyüşlere katılımda muazzam artış
Almanya’da Paskalya yürüyüşlerine katılanların sayısındaki büyük artış olduğu görüldü. Barış hareketi, Paskalya yürüyüşlerinde büyük destek bulurken bölgesel inisiyatifler ülke çapında 130’dan fazla eylem için seferber edildi. Eylemlerde artan muazzam katılımla onbinlerce insan, savaşa ve silahlanmaya karşı çıktı. Paskalya yürüyüşlerinin talepleri, Ukrayna’ya silah gönderilmesi çerçevesinde yapılan agresif iç siyasi tartışmalara karşı direnişin de sinyali olmuştu.
Barış ancak müzakere yoluyla sağlanabilir
Rusya’nın uluslararası hukuka aykırı Ukrayna’ya karşı savaşının kınanması ve çatışmayı daha da alevlendiren silah teslimatlarının kesin olarak reddedilmesi, ülke çapında Almanya Paskalya barış yürüyüşleri taleplerinin başında geldi. Barışın ancak müzakere yoluyla sağlanabileceği kaydden barış hareketi, savaş tehditleri ile zorla savaş propagandası yaptırılmasını reddediğini dile getirdi.
Silah ticareti durdurulmalı
Paskalya barış yürüyüşlerinde, Alman ordusunun tüm yabancı ülkelerdeki konuşlandırmaları ile Almanya’nın tüm silah ihracatının durdurulması talep edildi. Almanya’nın nükleer silahların yasaklanması anlaşmasına katılması ve ordunun nükleer silahlara katılımının yasaklanması, barış hareketinin temel talepleri arasında yer aldı. Silahlı insansız hava araçlarının, yeni savaş uçaklarının ve diğer silahlanma projelerinin satın alınmasına şiddetle karşı çıkıldı.
Barış hareketi adına konuşmalarda şu ifadelere yer verildi: Savaşlar ve askeri çatışmalar dünya çapında artıyor. Bunlar çeşitli krizlerin ve çatışmaların bir parçasıdır: Pandemiler, iklim krizi, kıtlık, büyüyen sosyal bölünmeler, kara ve deniz kirliliği, türlerin yok olması. Birçok bölgede artık herhangi bir yaşam beklentisi yok. Bu yüzden milyonlarca insan kaçmak zorunda kalıyor. Bu insanlara tüm kapılar açık tutulmalı.
Diğer yandan Barış hareketi Paskalya’daki güçlü yürüyüşlerin ardından, Federal Meclis’te yapılacak bütçe görüşmeleri sırasında, silahlanma harcamalarında gayri safi yurtiçi hasılanın %2’si ve 100 milyar Euro büyüklüğünde planlanan özel fonlarla artışa karşı baskı konusunda kendisini doğru yolda gördüğünü açıkladı.