Eric Hoffer’in söylediği gibi,” Yaratıcılık mutsuzluğun sanata çevrilmiş halidir.”
Nur TÜRK
(Fotograflar: Arşiv)
Ne zaman sanat ile iç içe geçmiş, tek vücut olmuş bir toplum oluruz. O zaman bu topraklarda yaşamak bir ayrıcalık haline dönüşecek daha keyifli hale gelecektir. Maalesef insani duyguların giderek yok olduğu; birbirini “ötekileştirmeyi” görev bilen, birbirinden her geçen gün bir adım daha uzaklaşan, hırçınlaşan, çirkinleşen, yozlaşan bireylerden oluşan bu toplumda bir şeylerin ters gittiği muhakkak ama bu tersliği çağda aramak yerine, her birimizin ne kadar sanattan yoksun olduğumuz gerçeğinde ararsak sorunun çözümü noktasında belki bir ilerleme kaydetme şansımız olabilir. Gelecek nesillerin daha huzur ve barış içinde olabilmesi umuduyla, sanatı yaşantımızın tümüne yaymalıyız ancak bu şekilde daha sağlıklı beyinlere sahip bir toplum olabiliriz.
Geçen hafta nasıl senaryo yazılır? Konusunu anlatırken başlangıç tekniklerini sizlerle paylaşmıştım. Şimdi bu teknikleri biraz daha detaylandıracağım.
1-Nasıl senaryo yazılır sorusuna cevap vermeden önce şu bilinmelidir ki senaryolar, film ya da dizi sektörüne yazılan teknik metinlerdir. Bu nedenle içerisinde romanlarda sıklıkla yapılan soyut anlatım biçiminden uzak durulması zorunludur. Kısacası nasıl senaryo yazılır sorusu ile ilgili dikkat edilmesi gereken birinci kural soyut kavramlardan uzak durmaktır. Örneğin “Ahmet içeri girer. Etrafına bakınıp boş gördüğü yatağa yönelir.” cümlesi, senaryo yazımında tamamen somuttur ve doğru bir aksiyondur. Eğer senaryoda “Ahmet işinden ayrılmayı çok istemektedir” yazarsak, bu soyut ifadenin karşılığını ne yönetmen ne de oyuncu veremeyeceği için yanlış yazmış oluruz. Ahmet’in işinden ayrılmak istemesini somut bir şekilde izleyiciye aktarmamız, anlatmamız gerekmektedir.
2-Nasıl senaryo yazılır dediğimizde karşımıza çıkan ikinci kural senaryonun yazım dilidir. Senaryolar geniş zamanda yazılırlar. Örneğin “Ahmet içeri girer” dediğimizde girme eyleminin geniş zamanda verildiğini görmekteyiz.
3-Senaryo yazımı konusunda üçüncü kural da yazarken yönetmenin işine karışmamaktır. Senarist olmak ve yönetmen olmak kendi içlerinde farklı disiplinleri barındırdığından senaryo yazarken kameranın açısına karışmak yönetmenin çalışma alanına müdahalede bulunmak anlamına gelmektedir.
ÖN HAZIRLIK SÜRECİ, SİNOPSİS NASIL YAZILIR?
Senaryo yazmak demek, senaristin uzun yolculuğunun en son dönemecidir. Nasıl senaryo yazılır diye sorduğumuzda pek çok kişi senaryo yazmaya başlamadan önce yapması gereken ön hazırlığı atlar. Ön hazırlık senaryo yazmadan önce yapılması tavsiye edilen bir şey değil, yapılması zorunlu olan bir aşamadır. Ön hazırlık yapmadan senaryo yazmaya başlamak, araba kullanmayı yeni öğrenen birisinin İstanbul trafiğinde araba sürmesine benzer. Siz o arabada yer almak ister misiniz? İnanın senaryonuzu okuyan yapımcılar da eğer bir ön hazırlığınız yoksa aynı duyguları hissederler.
Ön hazırlığın ilk aşaması filmimizin Sinopsisini yazmaktır. Sinopsis, filmin anlatılabilecek en kısa özetidir. Genellikle de 1 sayfayı geçmemelidir. Nasıl senaryo yazılır konusunda aslında aklımıza gelen ve bundan güzel film olur dedirten bir noktanın vücut bulmuş halidir. Faydalarından bir tanesi, eğer yazdığımız sinopsisi beğenir ve ondan iyi bir film senaryosu çıkacağına inanırsak yolumuza devam ederiz. Diğer faydası da yapımcıların senaryomuzu okumaya karar vermede ikna edici nokta olmasıdır. Doğru söylemek gerekirse senaryomuzun tamamını okumaya hiçbir yapımcı gönüllü olmayacaktır. Onları heyecanlandıracak ve senaryomuzu bir solukta okutacak silah, yazdığımız 1 sayfalık sinopsistir. Sadece ana karakteri tanıtması ve okuyan kişiye filmin nasıl bir film olacağı konusunda bir ışık yakması yeterli olacaktır.
FİLM HİKÂYESİ NASIL YAZILIR?
Nasıl senaryo yazılır sorusunda Sinopsisi yazdıktan sonra onu biraz daha uzatıp yan karakterleri de ekleyip karakterimizin yaşayacağı macerayı detaylandırırsak filmin hikayesini yazmış oluruz. Bu da ön hazırlık sürecinde bir gerekliliktir. Çevremizdeki birçok insan “hayatımı anlatsam film olur” yaklaşımıyla kendi hayatlarını, dünya üzerindeki milyarlarca insanın hayatından farklı göstermeye çalışmaktadır. Aslında şunu söylemekte fayda var ki hayatımız bir film olamayacak kadar monotondur ve klişelerden oluşur. Yani kardeşimiz ya da eşimiz bir gün kaçırılıp bizden kimse 1 milyon dolar fidye istemeyecektir. İnsanlar bu nedenledir ki farklı hayatlar görebilmek için sinemaya gider, film izlerler. Senaristi de o insanlardan ayıran nokta farklı hayatları görebilmesi, kurgulayabilmesidir. Senaryonun hikâyesini yazmaya başlamadan önce günlük hayatın bu klişelerinden arınmak, izlenebilecek bir hikâye oluşturmak gerekmektedir. Bunu yaparken de karakterin günlük rutinini kırmamız gerektiğini de hiçbir zaman unutmamalıyız.
Örnek verecek olursak, Ali bizim ana kahramanımız olsun. Hikâyemizde Ayşe’yi çok seviyor ve onu babasından istemeye gidiyor. Babasının bu evliliği onaylaması ve Ali’yle Ayşe’nin evlenip mutlu bir yuva kurmasını anlatacaksak bizim filmimizi kimse izlemez. Az önce dediğimiz gibi hikâyemizi kırmamız gerekmektedir. Yani babasının bu evliliği onaylamaması, hatta evlenebilmeleri için birtakım şartlar öne sürmesi hikâyemizi etkileyici hale getirir. Dikkat ettiyseniz rutini kırarak yeni, izleyicinin de merak edeceği bir maceraya giriş yapmış olduk. Uzun metraj film senaryosu yazacak senaristlerin filmlerinin hikâyesini minimum 6 sayfada tutmaları gerekmektedir. Daha azı, senaryomuzu yazmaya başladığımız anda tıkanmamıza neden olabilir. Bitmiş bir hikâye, senaryomuzu yazarken bize yol gösterecektir.
SENARYODA KARAKTERLER
Hikâyemizi yazarken karakterlerimiz de hayat bulmaya başlar. Onları tanır, isimlerini, mesleklerini, nereli olduklarını, beklentilerini, motivasyonlarını, korkularını, ideallerini yani kısaca fiziksel, sosyolojik ve psikolojik özelliklerini ortaya çıkarırız. Bir karakteri yeterince tanımıyorsak hikâyemizde oradan oraya savrulan bir karakter halini alacaktır. O nedenle senaryo yazmaya başlamadan önce karakterlerimiz hakkında yeterince bilgi sahibi olmalıyız. Bunu da karakter özelliklerini oluşturarak yapmalıyız.
SENARYO YAZIM FORMATI
Senaryonun diğer yazım formatlarından ayrı bir formatı vardır. Yani düz yazı formatıyla yazdığımız bir senaryoyu kimseye okutamayız.
Dünya üzerinde yazılan bütün senaryolar sadece 2 formata bağlı kalınarak yazılır. Senaryo yazım formatları “Amerikan Format” ve “Fransız Format” tır. Bu iki senaryo yazım formatı içerik olarak değil, biçimsel olarak birbirinden ayrılırlar. Yani her iki format da temelde aynı şeyi anlatır, hikâyemizi. Ama biçimsel anlamda farklılıkları vardır. Aşağıdaki örnekte bu farkı çok net bir şekilde görebileceğiz.(haftaya her iki formatı da örnekleyeceğiz)
FRANSIZ FORMATI
AMERİKAN FORMATI
Örneklerden de anlaşılacağı üzere her iki format, sadece biçimsel olarak birbirinden ayrılmaktadır. Bir senarist, kendisine kolay gelen herhangi bir formatı seçip yazmaya başlayabilir.
SENARYO YAZIM TEKNİKLERİ
Senaryo yazım teknikleri konusuna gelmeden önce senaryo sahnelerden oluştuğunu belirtmek gerekmektedir. Yani sahnelerin birleşimi bize senaryoyu verir. Sahne demek aslında iki farklı olguyu bir arada toplayan bir yapı demektir. Mekân ve Zaman… Anlatacağımız bir mizansende karakterler mekân ya da zaman değiştiriyorsa sahne de değişmelidir. Sahneyi yazmaya başlamadan önce sahne başlığı atarız. Örnek bir sahne başlıkları aşağıdaki gibidir.
SAHNE 1 / KÜTÜPHANE/İÇ ÇEKİM/GÜNDÜZ
SAHNE 2/CADDE/DIŞ ÇEKİM/GECE
Sahnelerin uzunluğu, bizim o sahnede anlattığımız olay kadardır. İstersek sahneyi çok kısa, istersek de çok uzun tutabiliriz. Ama bir sahne ne kadar uzarsa onu izleyen bir izleyicinin de algısı o denli kaybolabilir.
Sahne yazımında dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bir sahnenin bizim zihnimizde nasıl canlandıysa onu o şekilde kâğıda dökmemizdir. Buna sahne atmosferi oluşturmak da denir. Burada da dikkat etmemiz gereken şey, hikâyemiz ve karakterimizin işine yarayacak detaylandırmaları yapmaktır. Örneğin bir otel odası sahnesi yazacaksak öncelikli olarak o odanın nasıl bir oda olduğunu tanıtmamız gerekir. Kaç yıldızlı bir otelin odası? İçerisi kasvetli mi yoksa aydınlık mı? Yatak örtüsü pis mi yoksa son derece düzenli mi? Tabii bu detayları, az önce bahsettiğimiz gibi hikâyenin işine yarayacak detaylar olması beklenir. Bir otel odasında klima olup olmaması karakter o klimayı kullanmayacaksa gereksizdir, yazılması gerekmez.
Bir film, hikâyemizi kaç sahneyle aktarabiliyorsak o kadar sahneden oluşur. Sahnelemede dikkat etmemiz gereken onların sayısı değil, katmanlı olup olmadıklarıdır. Yani bir sahne, senaryodan atıldığından anlatımda ve hikâyede herhangi bir değişiklik olmuyor, bir eksiklik yaratmıyorsa o sahne katmansız sahnedir. Yani hikâye için önemsizdir. Senaryo yazarken her sahnenin bir şeye hizmet etmesi gerekir.
FİLM SENARYOSU NASIL YAZILIR?
Senarist olmak istiyorum diyen birçok kişinin girdiği ayrımlardan bir tanesi de kendilerini film senaryosu ve dizi senaryosu yazmak arasında bir seçim yapmak zorunda hissetmeleridir. Şu unutulmamalıdır ki yukarıda anlatmış olduğumuz konuların tamamı film senaryosu nasıl yazılır sorusuna bir cevap niteliğindedir. Tabii ki aralarında birtakım farklılıklar da vardır. Film Senaryosu yazmak aslında içerisinde biraz da mesleki idealizm barındırır. Sektörde çalışan dizi senaristlerinin birçoğuna neden dizi senaryosu yazdıklarını sorduğunuzda tamamına yakınının para kazanmak için yazdıklarını öğrenirsiniz. Lakin film senaryosu yazmak daha sanatsal estetik kaygıları da beraberinde getirir.
DİZİ SENARYOSU NASIL YAZILIR?
Dizi senaryosu nasıl yazılır sorusuna cevap verecek olursak uzun metraj film senaryolarındaki tüm biçimsel kurallar dizi senaryoları için de geçerlidir lakin birtakım farklılıklarından da bahsetmek gerekir. Dizi senaryosu yazmak, film senaryosu yazmaktan çok daha kısa bir zamanda gerçekleşmesi gereken bir iştir ve genellikle film senaryolarında başlayıp biten hikâyeler dizi senaryolarında son bölüme kadar uzatılırlar. Dizi senaryosu yazmak istiyorum diyenlere vereceğimiz tavsiye, karakterler üzerine daha uzun süre çalışmaları olacaktır. Günümüzde tıkanan dizilerin en büyük sorunu güçlü karakterler yerine daha yüzeysel karakterlerin kullanılmasıdır.
NASIL SENARİST OLUNUR?
Senarist olmak istiyorum diyen birçok kişi için öncelikle ya senaryo yazma eğitimini akademik alanda veren üniversitelere gitmek ya da özel eğitim kurularından senaryo kursu almak gerekmektedir. Eğitimler, senaryo kitaplarıyla da desteklenerek teorik anlamda alınması gereken bilgi süreci tamamlanır. Nasıl senarist olurum sorusuna sadece eğitimle olunabilir şeklinde verilecek bir cevap doğru olmaz. Senaryo en çok yazarak öğrenilen bir şeydir. Senaristin bu konuda defalarca yazım pratiği yapması ve belki de bu uğurda birçok yazdığı birçok senaryoyu çöpe atması gerekmektedir.
Her yazılan yeni senaryo hem senaristin kendi dilini oturtmasını sağlar, hem de sektörden yeni yönetmen ve yapımcılarla onu tanıştırır. Şu unutulmamalıdır ki yapımcılar, kalemini bildikleri senaristlerle çalışmak isterler. Senarist olmak istiyorum demekle senarist olunmayacağını da bu şekilde açıklamak gerekmektedir.
Sevgili okuyucularım, Unuttuğumu sanmayın, geçen hafta ki fıkramızı senaryo formatında, haftaya yazıp paylaşacağım. Haydi, bakalım yazacağınız senaryonun hikâyelerini yazmaya başlayın.
Nur Türk
12.10.2019
ANKARA