Merhaba,
Bugün sizinle Julia ORTAY’ı ve kitabı “Filler ve Kuşlar” kitabı üzerine yaptığımız 5N1Kitap soruları ile selamlıyoruz.
Yazarımıza yanıtları için teşekkür ediyor, kitabının arka kapağından alıntıladığım bir söz ile giriş yazımı noktalıyorum:
“Ömrümüzün umuttan yoksun, sevgiden fakirleşmiş en zavallı dönemlerinde bütün sıkıntıları içimize atar, bütün dertlerden nasibi alır, hantal bir file dönüşür ve hiçbir yere sığamayız… Minik bir ara sokağı sıkışmış hissiyatıyla bulunduğumuz yeren kaçmak, uzaklaşmak isteriz fakat mümkün olmaz… Bastığımız topraklar ağırlığımızdan çökecek sanırız. Bazen de hayatın bizi minik bir kuşa döndürmesini bekleriz. Tüm dertlerimizden arınmış, mutluluğa kanat çırpan özgür kuşlar misali yol almak isteriz. Korkusuzca yeryüzüyle gökyüzü arasında yeşile , maviye boyanırız… İşte şimdi koca hantal bir filden ,özgür minik kuşa dönüşme vaktidir belki …
Kararlılık ve cesaret, düşleriniz için kesilmiş iki bilettir. Eğer bu biletlere sahipseniz, hantal fili geride bırakıp yolculuğunuza bir kuş misali çıkmaya hazırsınız demektir.”
Sevgilerimle,
Arzu DİNÇER
4 Mart 2017
Soruları yanıtlamadan önce kısaca kendinizi ve kaleminizi bizlere hatırlatabilir misiniz?
Julia Ortay: 1974’de İstanbul’da dünyaya geldim. Anadolu Üniversitesi’nde işletme bölümü okudum. Sayılarla yıldızım bir türlü barışmadığı için bir süre borsa yatırım uzmanlığı yapmış olsam da, 2001 yılında gerçekleşen ekonomik krizle birlikte mesleğini bırakmaya karar verdim. Edebiyata olan bağlılığım ve yazma tutkum, halkla ilişkiler ve medya iletişimi üzerine yoğunlaşmama etken oldu. Siyasi partilere basın danışmanlığı yaptım. 2003 – 2005 yılları arası Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın medya iletişimini yürüttüm. 2004 yılında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı Kadın Kolları İl Sekreterliği görevine atandım. 2009 – 2010 yılları arasında ise Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Başkanlığı basın danışmanlığı görevini üstlendim.
2010 yılında mesleği bırakarak ailemle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındım. Amerika’ya taşınmamla birlikte çok istediğim kitabımı yazmaya başladım. Filler ve Kuşlar’ın ardından ikinci kitabımı yazmaya başladım.
Ne zaman
Yazmaya ilk ne zaman karar verdiniz, yayınlamayı düşündüğünüz (hazırladığınız) son kitabınız ne zaman yayınlanacak /yayınlandı?
Julia Ortay: Yazmaya ortaokul yıllarımda günlük yazarak başladım. Ardından mesleğim gereği uzun yıllar basın ve medya sektörü için basın bültenleri yazdım. Ara ara boş vakitlerimde, biriktirdiğim düşüncelerimi karaladığım bazı metinler olurdu fakat bir kitap yazmak için gerekli vakte sahip değildim. Ne zaman ki Amerika Birleşik Devletlerine taşındım, o zaman mesleğimi bırakıp yazmaya vakit ayırabildim. İlk kitabım, “Filler ve Kuşlar” Cenevre Fikir Sanat vasıtasıyla 22 Şubat tarihinde yayınlandı. Henüz çok yeni tüm internet kitap satış sitelerinde mevcut, mağazalara ise dağıtımı devam ediyor. Ayrıca ilk öyküm “Oyuncak Doktoru” Masa Dergisinin Mart – Nisan sayısında yerini aldı.
Ne
Kitaplarınızı bize özetleyebileceğiniz cümleler ne olur?
Julia Ortay: Şu ana kadar tek kitabım olduğu için, size Filler ve Kuşlar’ı kısaca özetlemek istiyorum. Filler ve Kuşlar, Leyla Selanikli’nin özgürlük için filden bir kuşa dönüşüm mücadelesini anlatıyor. Leyla’nın çocukluk ve gençlik yılları babasının uyguladığı şiddet ve baskıyla geçiyor. Şiddetin yanı sıra Leyla yoğun bir din baskısıyla yetiştiriliyor. Şiddete karşı verdiği mücadelenin yanı sıra okuduğu kitaplarla dini, hayatı ve varlığını derinden sorgulamaya başlıyor. Hatta uğradığı şiddet ve diğer insanların acımasızca birbirlerine karşı uyguladıkları kıyım karşısında zaman zaman Tanrı’yı sorgulaması bile kaçınılmaz oluyor.
Ayrıca Türkiye’de devam eden olumsuzluklara, adalet sistemine, eğitim sistemine ve bitmek bilmeyen terör sorununa değinerek 90’lardan günümüze dek gelinen süreçte nasıl gerilediğimizi, her geçen gün Atatürk ilkelerinden nasıl yavaş yavaş uzaklaşmaya başladığımızı bizlere hatırlatıyor.
Nerede
Edebiyat dünyasında kendinizi nerede tanımlarsınız?
Julia Ortay: İlk kitabımı yazmaya başlamadan önce kesinlikle bir roman yazarı olacağımı düşünüyordum. Fakat sonraları yazmaya devam ettikçe ve felsefe kitaplarını daha fazla okudukça kendime bir tür belirlememin zor olacağını fark ettim. Ayrıca öykü yazmaktan da keyif alacağım hiç aklıma gelmemişti. Masa Dergisi için yazdığım ilk öykümün ardından hızla devamı geldi ve ikinci kitabım için öykü yazıp biriktirmeye başladım. Kalemim uzun soluklu felsefe üzerine işlenmiş romanlar için çok daha fazla can atıyor, hissediyorum.
Nasıl
Yazar ve okurlar arasında kurulan köprü sizce nasıl olmalı?
Julia Ortay: Benim gibi, doğduğu topraklardan uzak yaşayan ama kendi ana dilinde yazarak okuyucusuyla buluşan yazarlar için cevaplaması zor bir soru olsa gerek.
Yaklaşık dört yıldır Instagram vasıtasıyla kitap severlerle bir nevi köprü kurmayı başardığımı söyleyebilirim. Beraber okuduk, okuduklarımızı yorumladık şimdi ise Filler ve Kuşlar’ı konuşup, yorumlama vaktimiz geldi. Güzel insanlar tanıdım. Hatta bazılarıyla son iki yıldır uzun derin sohbetlerimiz oluyor. Okuduklarımızı yorumlayıp, üzerinde uzun uzun konuşuyoruz. Bazen ülke meseleleri kitap konuşmamıza fırsat tanımıyor ama yine de merkezimizde kitaplar olmaya devam ediyor.
Yazdıklarımla ülke içinde yaşanan sorunları dile getirmeye devam etmek istiyorum. Şiddet gören, tecavüz edilen, gazi olan, ağır ekonomik koşulların altında ezilen veya özgürlüğü kısıtlanan kişilerin sorunlarına değindiğim müddetçe okuyucuyla aramda sağlam bir köprü kurulacağına inanıyorum. Fakat sadece sorunlara değinmek yetmeyecek bana, çünkü Türk insanı çoğunlukta sorgulamaktan kaçınır. İnandığı dinin kitabını bile gerekli şekilde okuyup öğrenmeyi ve anlamayı tercih etmez. Genelde nasıl yetiştirilip, büyütüldüyse o inançla yoluna devam etmeyi seçer.
Varlığımızı, dünyaya geliş nedenimizi, doğru bildiklerimizi, inançlarımızı sorguladıkça aydınlığa ulaşacağımıza inanıyorum. Yazacaklarımla, fikirleri ve düşünceleri kafeslenmiş ve sorgulamaktan korkan kişilere ulaşarak asıl özgürlüğe gidecek yolda yoldaş olabilmeyi umuyor.
Neden
Okurlar sizin kitaplarınızı neden okumalı?
Julia Ortay: Franz Kafka’nın kitaplar hakkında söylediği oldukça değerli ve anlamlı sözü vardır. “Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?” der. Ben de kitaplarımla okuyucu üzerinde aynı etkiyi yaratabilmeyi umuyorum.