Türkiye‘de ve tüm dünyada işkenceyle mücadelenin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Almanya‘nın Hessen eyaletinde çeyrek asırdır verilen Hessen Barış Ödülü‘nün bu yılki sahibi oldu…
GÜRSEL KÖKSAL
Almanya‘nın Hessen eyaleti başkenti Wiesbaden‘da düzenlenen törende kendisine „Hessen Barış Ödülü“ takdim edilen Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, „Mahcubum, çünkü yalnızca insan olmanın sorumluluğunu yerine getirmeye çalışıyorum“ dedi.
Eyalet Meclisi‘nde gerçekleştirilen ödül törenine aralarında Hessen Başbakanı Volker Bouffier (CDU), Meclis Başkanı Norbert Kartmann (CDU), eyalet milletvekilleri ve ödülün arkasındaki kurumlar Albert Osswald Vakfı‘yla, Hessen Barış ve Çatışma Araştırmaları Vakfı (HSFK) temsilcilerinin yer aldığı siyaset ve akademik dünyadan misafirler katıldı.
Yaptığı teşekkür konuşmasında bu ödülün insan hakları savunucularını güçlendirdiğini ve emeklerinin boşa gitmediğini hissettirdiğini belirten Prof. Dr. Korur fincancı, „Bu dayanışmayı bizlere yaşattığınız için sizlere yürekten teşekkür ediyorum“ dedi.
Türkiye‘de „insan hakları savunucuları ve insanlık adına sorumluluk taşıdığını düşünenler arasındaki dayanışma ve dostluğun“ güçlendiğine ve „dalga dalya yayılarak“ büyüdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, tören tarihinin Türkiye‘nin önde gelen insan hakları savunucularından Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi‘nin öldürülmesinin yıldönümüne denk geldiğini hatırlattıktan sonra sonra şöyle devam etti:
„Türkiye‘de hakikatin peşindeki nice insan, hak ihlallerinin son bulması ve barış istedikleri için işlerinden olan, hapse giren, her gün mahkemeden mahkemeye sürüklenen akademisyenler, gazeteciler, karşılığında neredeyse yaşam boyu hapis cezasına çarptıracakları sevgili dostum Eren Keskin dahil tüm insan hakları savunucuları bu dayanışmanın özneleri oldular. İnsanlık mücadelesinin bu yürekli insanlarının tümü adına alıyorum bu çok değerli ödülü.“
GÜLTEN AKIN’IN ŞİİRİNİ OKUDU
Kendisinin bir hekim olduğunu ve bunu „yaşam biçimi olarak“ gördüğünü vurgulayan Prof. Dr. Korur Fincancı, „İnsanlık için mücadele etmeyi, insandan yana tutum almayı bu yaşam biçimini seçtiğimde öğrendim. Başka türlüsünün de mümkün olmadığını düşündüm her zaman. Böylesine anlamlı bir ödüle değer görülmenin yarattığı bir mahcubiyet içindeyim o nedenle“ dedi.
Prof. Dr. Korur Financı, konuşmasının sonuna Türkçe‘nin büyük şairlerinden Gülten Akın‘ın „Savaşı Beklerken“ şiirini okudu. Şiiri kısa sürede Almanca‘ya aktaran çevirmene de teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, konuşmasını „Bu bitmez mücadelenin içinde her zaman kendimi dostlar arasında hissettim“ sözleriyle noktaladı.
MÜCADELESİNİ ANLATTILAR
Eyalet Başkanı Norbert Kartman, Başbakan Volker Bouffier ve Almanya Protestan Kilisesi Eski Başkanı Prof. Dr. Wolfgang Huber, yaptıkları konuşmalarda Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı‘nın işkencenin ve sonuçlarının belgelenmesi hakkında Birleşmiş Milletlerce yürütülen çalışmalara temel olan „İstanbul Protokolü“nün mimarları arasında yer aldığını vurguladılar ve tüm dünyada insan hakları mücadelesine katkılarından dolayı kendisine teşekkür ettiler.
Türkiye‘yle Almanya ve Hessen arasındaki ilişkilerin kendileri için önemini ve Bursa‘yla Hessen‘in „kardeş bölge“ olduğunu vurgulayan Hessen Başbakanı Volker Bouffieer, ödülün Türkiye‘nin içişlerine karışma olarak görülmemesi gerektiğini hatırlattı, „Türkiye hükümetinin sizi anlamasını istiyoruz“ dedi.
Şebnem Korur Fincancı‘nın aldığı ödüller arasında „Hrant Dink Ödülü“nün de yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Wolfgang Huber de Hessen Barış Ödülü‘nün kendisine verilmesinin Hrant Dink‘e saygının da göstergesi olduğuna işaret etti.
Hitler döneminde Almanya‘da tehlike altında olan çok sayıda aydının Türkiye‘ye sığındığını hatırlatan Prof. Dr. Huber, Türkiye‘nin günümüzde de 4 milyon Suriyeli‘ye kapılarını açtığını vurguladıktan sonra, „İstanbul‘un gelecekte insan hakları açısından Türkiye‘yle dünya arasında bir köprü olmasını umut ediyoruz“ dedi.
Ödül, Hessen Barış Ödülü Kuratoryumu Başkanı Karl Starzacker ve Albert Osswald Vakfı‘nı temsilen Michaela Jäckel-Oswald tarafından Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya takdim edildi. Kendisi de geçmişte Hessen Eyalet Hükümeti’nde devlet bakanı olarak görev alan Karl Strazacker, ödülün işkence mağdurlarının rehabilitasyonu için gösterdiği çabalar, işkencenin araştırılması ve belgelenmesine yönelik çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Korur Fincancı’ya verildiğini vurguladı.
İŞKENCEYLE MÜCADELEYE ADANAN BİR ÖMÜR
Geçtiğimiz yıl da New York’ta İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü’nün “İnsan Hakları Ödülü”nü alan TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’nin önde gelen adli tıp uzmanlarından. Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin kurucuları ve eski başkanları arasında yer alıyor. Aynı zamanda Türk Ceza Hukuku Derneği’nin de kurucularından.
Mesleki ömrünü işkenceyle mücadeleye adayan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 1997’de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı oldu, ek görev olarak da Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.
Özgür Gündem gazetisiyle dayanışma amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği kapanyasına katıldığı gerekçesiyle bir süre tutuklu kalan Prof. Dr. Korur Fincancı, ödül töreni için bir günlüğüne Almanya’ya geldi.
HESSEN BARIŞ ÖDÜLÜ
Hessen Barış Ödülü, 1993 yılından bu yana veriliyor.
Hessen Eyalet Meclisi’nin eski başkanlarından tanınmış sosyal demokrat politikacı Albert Oswald’ın adını taşıyan vakıf tarafından, Hessen Barış ve Çatışma Araştırmaları Vakfı’nın işbirliğiyle verilen ödülün geçmişteki sahipleri arasında Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar olmak üzere dünyanın savaş ve çatışma yaşanan bölgelerindeki barış çalışmalarına çok sayıda şahsiyet yer alıyor. Ödül 2010 yılında İsrail askerleri tarafından öldürülen oğlunun organlarını İsrailli çocuklara bağışlayıp, onların hayatta kalmasını sağlayan Filistinli İsmail Hatib’e verilmişti.
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’yı Hessen Başbakanı Volker Bouffier ile Hessen Eyalet Meclisi Milletvekillerinden Mürvet Öztürk (bağımsız) kutladı. Bu törenden kısa bir süre sonra milletvekilliği sona eren Öztürk, salondaki tek Türkiye kökenli politikacıydı.
.
Törende Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın okuduğu, salondaki Türkçe bilmeyenler çoğunluk için de Almanca’ya çevrilen Gülten Akın’ın “Savaşı Beklerken” şiiri…
.
.
.
.
.
SAVAŞI BEKLERKEN
Nergisten sorumlu değilmişim bunu öğrendim
Kar umarsız yağabilir, ayaz çıkabilir
Uzun sürebilir, kötü şeyler olabilir
Nergis uyanmayabilir
Ne ışığını ne dalı sor ne de tomurcuğu
Aklım kırık, şaşırdı beklentilerim
Kimyasal korkular, kanlı gecelikler, dalgalı sirenler
Çocukları koyver, nereye gitseler ne yapsalar
Nasılsa füzeler bombalar onları buluyor
Nergisten ben sorumluydum, ışığından ve çocuklardan
Yanlış mı belledim, insan sorumluluktur.