Türkiye’de yaygınlığı tam olarak bilinmesede pek çok geleneksel hekimlik uygulaması mevcut. Randomize kontrollü çalışmalardan elde edilen bilimsel kanıtlar yalnızca akupunktur, bazı bitkisel ilaçlar ve bazı el terapileri için güçlü kanıtlara dayanıyor. Bu alanda ülkemizde yapılan bir çalışmada, 65 yaş üzeri bireylerin %92.9’unun hekim önerisi dışında ilaç kullandığı, %89.3’ünün bitkisel kökenli ilaç/karışımlar kullandığı belirlendi. İlaç kullanımı için arkadaş ve akrabalarından öneri alanların ve ilaç yan etkilerinin görülme sıklığının da fazla olduğu bildirildi.
Çalışmanın tümü için bu linki tıklayın
Bitkisel tedavideki yanlışlıklar, tıbbi tedavinin başarısını etkiliyor
Halk arasında ve basında bitkisel kaynakların etkilerinin abartılması, tıp eğitimi almamış kişilerce uygulamaların yapılması, bitkilerin toplanma, saklanma ve kullanımında yapılan yanlışlıklar yapılması uygulanan tıbbi tedavinin başarısını etkiliyor. Hastalar, çoğu kez medikal tedavinin faydasız olacağını düşünerek tedaviyi keserek bitkisel ilaçlara veya tamamlayıcı tedavilere yöneliyor.
Sağlık personelinden gizleniyor
Pek çok çalışmada, tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinin tıbbi tedavi ile doğrudan etkileştiğini ortaya koyuyor. Hastaların %70’nin bitkisel ilaç (fitote- rapötik) veya sağlık destek ürünleri (nutrisötik) kullandığı ve sağlık personelinden gizlediği tespit edildi. Hastaların bu tip ilaçları / karışımları kullanması bazı hastalık durumlarında semptomları gizleyebileceği ve hekimin de doğru tanı koymasını önlediği bildirilmektedir. 100 kanserli hastanın %36’sının medikal tedavi ile birlikte alternatif tedavi başladığı ve %75’inin kullanmaya devam ettiği gösterilmiştir. Tıbbi bitkiler, diğer ilaçlar gibi tedavi edici etkilere sahip. Aşırı doz, kullanım süresi, gebelikte kullanım, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşim gibi konular gözden kaçmamalı.
İlaç-Bitki Etkileşimi Önemli Bir Halk Sağlığı ve Güvenlik Sorunudur
İlaç-bitki interaksiyonu önemli bir halk sağlığı ve güvenlik sorunu. Pek çok ilaç-bitki etkileşimi rutinde ayaktan terapötik ilaç takibinde beklenmedik değerlere yol açabilir. Örneğin, diyabetik hastalar ginseng bitkisi alırsa hipoglisemi gelişebilir. Hipertansiyonu olan has- talarda karahindiba hipotansiyona yol açabilir. Meyan kökü, potasyum kaybını arttırarak kardiyak problemleri arttırabilir. Sarı kantaron siklosporin, digoksin gibi ilaçların etksini azaltabilir. Doz aşımı sonucu da bitkiler pekçok yan etki oluşturabilir (organ yetmezliği, foto- toksisite, hipertansiyon vs.).
İlaç – Bitki Etkileşimine En Çok Neden Olan Bitkiler
Sarı kantaron
Genel popülasyon tarafından en sık kullanılan bit- kisel ürünlerden biridir. Hafif ve orta derecedeki depresyonun tedavisinde kullanılıyor. Yapısında bulunan hiperisin ve hiperforin farmakololjik aktivitesini oluşturmaktadır. Sarıkantaron kullanımı diğer ilaçların metaboliz- masını önemli ölçüde etkileme ve değiştirme potansiyeline sahiptir. Birçok ilaç metabolizmasını gerçekeştiren CYP3A4 mikrozomal enzimlerini indükleyici etki gös- terir. Nöronlarda serotonin, noradrenalin, dopamin geri alımını bloke eder. P-glykoprotein yolağını kullanarak ilaçların absorbsiyonunu engelleyerek etkileriniazalt- maktadır. P-glykoproteinin inhibisyonu ile ilaç absorb- siyonunu arttırarak toksisiste oluşmasına neden olur. Fotosensitivite, gastrointestinal iritasyon, başağrısı, alerjik reaksiyonlar, yorgunluk ve huzursuzluk gibi yan etkilere yol açmaktadır. Bir yayında otörler sarı kantaron kullandıktan 3 ay ve 6 hafta sonra meydana gelen 2 tane hipomani vakası bildirmişlerdir.
Ginseng (Panax Ginseng)
Ginseng, Çin, ABD ve Asya ükeleinde yaygın olarak kullanılan bitkisel bir ilaç. Asya Ginseng ve Amerikan ginseng olarak ikiye ayrılıyor. Yapılarında bulunan ginsenoidler ve biyolojik aktiviteleri birbirlerinden farklılık gösteriyor. Warfarin ile birlikte kullanılan Amerikan ginseng warfarinin etkinliğini azaltmaktadır, anidiyabetik ilaçlarla birlike kullanıldığında hipoglisemi riskini arttırıyor. Tip 2 diyabetl hastalarda düzenli kullanıldığında açlık kan şekeri ve HbA1c seviyelerini düşürüyor. Fakat tokluk kan şekerini hızlı şekilde düşürdüğü için hipoglisemi ataklarına yol açıyor. Ayaktan tedavi kliniklerindeki kronik hastalar arasında yapılan bir ankette ginseng vitamin desteklerinden sonra en populer bitkisel destektir. Ginseng ve antikanser ajan imanitib arasındaki etkileşim hepatooksisiteye neden olabilir.
Gingko
Gingko biloba, gingko ağacının yapraklarından hazırlanır. Terpenoidler ve flavonoidler etken maddeleridir. Gingko biloba CYP4A3 enzim aktivasyonunu inhibe eder. CYPA4, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP1A2 aktivite- sine indüktif etki yapar. Ayrıca P-glikoproteini inhibe ederek, ilaçların etkisini azaltabilir. Yang ve ark. ratlarda gingko ve soğan varlığında siklosporinin serum konsan- tarsyonunu azalttığını göstermişlerdir. Granger 2 vakada gingko kullanımıyla valproik asit düzeylerinde değişim olmadığını ancak 2 hafta içinde nöbetlerin geliştiğini bildirmiştir. Glukoz düşürücü ilaç olarak kullanılan tolbutamidin etkisi gingko kullananlarda artmaktadır Gingko, periferik vasküler hastalıklar, nörodejeneratif hastalıklar, tinnitus, vertigo, glokom, kognitif hastalıkların ve alzeheimerin tedavisinde kullanılır. Gingko, trombosit – aktive edici faktörü inhibe ederek kanamalara neden olmaktadır. Fransen ve ark.nın gingko ilobanın 3 tane sağlık yararı etkisi beyin ve periferal sirkülasyonu iyileştirme, ileri yaşa bağlı semptomları azaltma ve hafızayı düzeltme olarak sıralamışlardır.
Sarımsak
Sarımsak (Allium Sativum) kolesterol ve kan basın- cını düşürücü olarak yaygın kullanılan hem baharat hemde bitkisel destekdir. Sülfür içeriği bulunan allicin ve alliinden zengindir. Baharat olarak kullanıldığında aktif içeriüi göreceli olarak düşük olduğundan ilaçlarla herhangi bir etkileşime girmez. Ancak bitkisel ilaç satan yerlerde satılanlar daha yüksek düzeylerde akit yapılar içerir, buda ilaçlar ile kimyasal etkileşime girmesine yol açabilir. Sarımsak trombosit agregasyonunu inhibe edebilir buda warfarinle etkileşime girebileceğini göstermiştir. Cerrahi sonrası gelişen spontan kanamalar ile öncesinde ve sonrasında tüketilen sarımsak ile ilişkilendirildiği etkileşim mevcuttur. Saquinavir kullanan 10 sağlıklı gönüllüde sarımsağın etkileri araştırıldı. Saquinivirin hepatik CYP3A4 metabolizmasını indükleyerek ilacın plazma seviyesini düşürdüğü gösterildi. Belli peryotlarla 1200 mg sarımsak kullanan hastalarda serum konsantrasyonu %54’e düştü. 10 gün sonra serum konsantrasyonları bazal değerlerin %60-70’ine geri döndü.
Ne Yapmalı?
Tüm dünyada birçok hasta, hastalıkların tedavisinde ve semptomların giderilmesinde bitkisel tedavileri kullanıyor. Bazı bitkisel ürünlerin tehlikeli yan etkileri olabiliyor. Tıbbi tedavi alan hastaların bitkisel tedavi yöntemlerini uygulaması hastaların bilimsel kaynaklı tedavilerden yararlanma şansını azaltmakta veya kaybettirebiliyor. Bitkisel ürünlerde farmakolojik bilgilerin yetersizliği, sağlık çalışanlarının bitki-ilaç etkileşimi yetersiz bilgiye sahip olması güvenilirlik ve yan etklerin tanım- lanmasını zorlaştırıyor. Tedavide kullanılacak bitkilerden iyi sonuç alabilmek için; doğru bitki olduğundan emin olunmalı. Ekstraksiyon yöntemler doğru yapılmalı, doğru saklanmalıdır. Bilmsel literatür değerlendirilerek doğru dozda alınmalı. (Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)