FRANKFURT
Solingen’de 29 yıl önce evleri Alman ırkçılarca yakılarak katledilen Gülsün İnce (28), Hatice (19), Hülya (9) ve Saime Genç (5) ile Türkiye’den misafir gelen kuzenleri Gülistan Öztürk (12), Frankfurt Bockenheim semtindeki Hülya Meydanı’nda anıldılar. Frankfurt Türk Halkevi, DİDF, sendikalar ile anti faşist grupların birlikte düzenlediği ‘Hülya Günü’ etkinliğine Frankfurt Belediye Başkanı Nargess Eskandari Grünberg ile Hessen Milletvekili Turgut Yüksel de katıldılar. Etkinlikte Koreli sanatçı ‘Hae Gum’ adlı aletiyle Nazım Hikmet’in ‘Kız Çocuğu’ eserini seslendirdi. Meydanda “Irkçılık polisle mücadele edilmez”, “Affetmek de yok, unutmak da” ve “Bockenheim komşuluk ve dayanışma ile ırkçılığa karşı” pankartları yer aldı.
Birlikte yaşam söz konusu mu?
Şiddet serisinden önce göçmenler ve mültecilere yönelik tacizlere ve Cumhuriyetçiler ile DVU gibi aşırı sağcı grupların varlığına dikkat çeken Frankfurt Türk Halkevi Başkanı Zeliha Dikmen, CDU’nun da “Mültecilik hakkının suistimal edilmesine son” pankartları ile ateşe körükle gittiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Steinmeier’in ırkçı terörle ilgili “Birlikte yaşama konusundaki temel anlayışımıza bir saldırıdır” ifadesine dikkat çeken Dikmen, hayatlarının merkezi bu ülke olmasına rağmen pek çok insanın yerelde bile kararlara edilmemesi söz konusu iken, eğitim eşitsizliği varken, ev arayanların dışlanması ve kurumların ırkçılığına maruz kalması durumunda bir birlikte yaşamdan söz edilemeyeceğini söyledi. Dikmen ırkçılıkla mücadelenin hayatın her alanında olması gerektiğini söyledi.
Alman Sendikalar Birliği Frankfurt Başkan Yardımcısı Alexander AfD üyelerinin sendikalarının faaliyetlerine dikkat çekerek, “Sendikalar toplumun aynası. Toplumda neler oluyorsa sendikalarda da benzeri tartışmalar yaşanıyor. Ancak sendikaların faşizm tecrübesi var. Asla ırkçılık faaliyetlerine izin vermeyiz” dedi.
“Hep birlikte ‘ırkçılığa hayır’ demeliyiz”
Frankfurt Belediye Başkanı Eskandari Grünberg etkinlikte, hayallerini gerçekleştiremeden hayattan kopartılan 9 yaşındaki Hülya ve yakınlarının terörün kurbanları olduğunu belirterek “ırkçılığa ve teröre hayır diyoruz. Sesimizi yükseltiyoruz” diye konuştu. Irkçı terörle ilgili çok sayıda sorunun yanıtsız kaldığını kaydeden Belediye Başkanı Eskandari Grünberg, “Ne yazık ki terör son yıllarda da devam etti. Hanau’da genç insanlar ırkçılığın kurbanı oldular. Bir çoğumuz “Neden” diye soruyor. Toplum olarak birlik yanıtı vermeliyiz. Birlikte teröre karşı mücadele etmeliyiz. Toplumun bir bölümü göçmen. Bu gençler, bizim gençlerimiz. Ülkeyi yeniden canlandıran anne babaları, kendileri burada doğdular. Ülkeyi, kentimizi zenginleştirdiler. Onlar Frankfurtludur. Ancak hala ayrımcılık sözkonusu. Uyum ve Çok Çeşitlilik Belediye Encümeni olarak bununla mücadele etmek de bizim görevimiz. Toplum olarak kenetlenmeliyiz. Birlikte ‘ırkçılığa hayır’ demeliyiz” diye konuştu.
Turgut Yüksel: Neonazi faaliyetlerine yer yok
SPD Hessen Eyaleti Milletvekili Turgut Yüksel (SPD), Bütün toplumun, aşırı sağ, ırkçılık ve antisemitizmle mücadeleyi artırması gerektiğini söyledi. Bunun güvenlik birimlerinin aydınlatma, suçu önleme, eğitim ve demokratik değerlerini öğretmesini de kapsadığını kaydeden Yüksel, “Her yeni suçtan sonra her zamanki gibi işine geri dönmeye çalışan biri, durumu anlamamış ve böylece yeni şiddeti teşvik ediyor demektir. Ölüleri diriltemeyiz. Aileleri ve arkadaşları bu en yıkıcı kayıpla sonsuza kadar yaşamak zorunda kalacaklar. Gerçek aydınlanmanın ve değişimin önündeki engelleri kırmayı özellikle onlara borçluyuz. Sosyal iklimi iyileştirmek için çalışma borcumuz var. Bockenheim semti, Hülya Meydanı için 1998’de ilk kez aşırı sağcı şiddetin kurbanından aldığı isime, halka açık bir yer gösterip iyi bir örnek oluşturdu. Farklı kültür ve dinlerden tüm Frankfurtluların bir arada barış ve dayanışma içinde yaşamalarını diliyoruz. Frankfurt’un kozmopolit ve hoşgörülü bir şehir olarak kalmasını istiyoruz. Burada aşırı sağcılara, ırkçı sloganlara ve neo-Nazi faaliyetlerine yer yok!” dedi.
DİDF: Faşizme karşı birlikte mücadele şart
DİDF temsilcisi Özgün Önal da kurumsal ırkçılığa karşı durmanın bir zorunluluk olduğunu söyledi. Solingen, Hanau ve Halle’de hayatını kaybedenler, Walter Lübcke’nin öldürülmesi, NSU’nun kurbanları, politikacılara yönelik ölüm tehditleri, aşırı sağa karşı mücadele eden kadınlara yönelik NSU 2.0 tehditleri, Akdeniz’de binlerce mültecinin ölümünün ırkçılığa ve faşizme karşı örgütlenmenin ve birlikte mücadele etmenin gerekli olduğunu gösterdiğini kaydeden Önal konuşmasında “Mölln, Solingen, Hanau, Halle, Chemnitz, Kassel, Dessau, Rostock, Dresden, Mölln ve Hamburg’un tekrar etmemesi, toplumun daha geniş kesimlerini tehdit eden aşırı sağcı bataklığa karşı birlikte savaşmamız gerekiyor. Yapısal ırkçılığa ve onunla bağlantılı ırkçılığla savaş, halkın ezilmesine ve yoksullaştırılmasına karşı mücadeleye ihtiyaç var. Halkı bölme çabalarına set çekmeli, ne aktif olarak teşvik etmeli ne de pasif bir şekilde başka yöne bakmamalıyız. Sadece birlikte direnebiliriz. Sadece güçlerimizi birleştirerek teröre karşı koyabiliriz. Sağcı terörü, ırkçılığı ve faşizmi ancak omuz omuza yenebiliriz. Bu nedenle DIDF olarak, küm sağcı terörist saldırıların aydınlatılmasını, kurmanların kriminalize edilmemesini, nazi propagandası bir hak değildir, tüm ırkçı ve faşist örgütlerin yasaklanmasını, Anayasayı Koruma Dairesi’nin feshedilmesi ve bağımsız şikayet bürolarının kurulmasını talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
“İsimleriyle anımsansınlar” çalışması
Etkinlikte antifaşist grupların ırkçılığa karşı duyarlılığı artırmak için bir dizi faaliyette bulundukları açıklandı. Meydanda uzun bir pankartta yazılı, Almanya’da ırkçılıların 1990 yılından beri katlettiği 218 isme QR kodu verileceği, cinayetlerin tek tek aydınlatılması, faillerinin açıklanması yönünde çalışmalar yapılacağı aktarılacağı kaydedildi.
Hülya Meydanı 1998’den beri var
Bockenheim semti sakinleri ve Türk Halkevi’nin yoğun girişimleri sonucu Frankfurt Belediyesi, 1998’de aldığı kararla Friesengasse ile Kleine Seestrasse arasındaki alanının adını, Solingen’de evlerinin kundaklanması sonucu dört yakınıyla birlikte katledilen dokuz yaşındaki Hülya Genç anısına, ‘Hülya Platz’ olarak değiştirdi. Meydana yine uzun uğraşlar sonucu bir de gamalı haçı döven çekiçli adam (Hamering Man) heykeli ile ırkçılığa ve aşırı sağa karşı uyarı levhası konuldu. Levhada mavi zemin üzerinde, beyaz harflerle, Almanca “Irkçlığa ve şiddete karşı. Bu meydan ailesiyle birlikte Solingen’de yaşayan dokuz yaşındaki Türk kızı Hülya Genç anısına oluşturuldu. O, 29 Mayıs 1993 gecesi, dört aile bireyi ile birlikte evlerinin kundaklanması sonucu katledildi. Hülya’nın ölümü, yabancı düşmanlığı ve korkunç sonucu konusunda uyarıdır. Barış içinde birlikte yaşam için” yazısı bulunuyor.