AKP iktidarının hukuktan sağlığa kadar ülkenin bütün alanlarında yarattığı yıkıma karşı toplumun neredeyse bütün kesimleri itirazlarını yükseltmeye devam ediyor.
Ankara’da bir araya gelen Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Türk Veteriner Hekimler Birliği bu gidişata karşı eyleme geçti. TBB ve barolar öncülüğünde avukatlar Anıtpark’ta “Büyük Savunma Mitingi” düzenledi.
TBB’den yapılan açıklamalarda ülkede hukukun rafa kaldırıldığı belirtilirken mücadele çağrıları yapıldı. Veteriner hekimler ise haksızlıklara karşı iktidarın bütün sorunları göz ardı ettiği belirtti. Yapılan açıklamada “Artık sokaktan başka çaremiz yok” ifadelerine yer verildi.
Hatay Barosu’nun miting alanına girişi ise dikkat çekti. Hatay Barosu miting alanına ‘‘Sesimi duyuyor musunuz’’ diyerek girdi ve ‘‘Deprem değil cinayet’’ sloganlarını attı. Öte yandan, Adalet için Hukukçular Derneği “Can Atalay’a Özgürlük” pankartı ile Çağdaş Hukukçular Derneği ise “Tutuklu Avukatlara Özgürlük” pankartı ile alana giriş yaptı.
Savunma hakkı kutsaldır
Miting alanında Genç Avukatlar Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi de açıklandı. “Bizler geç avukatlar olarak mesleğin geleceğiyiz” denilen açıklamada genç avukatlar sorunlarını şu sözlerle anlattı:
“Mesleğimizin ekonomik sıkıntıları için halkımızın refah seviyesinin yükseltilerek savunma hakkının korunması sağlanmalıdır. Temel ofis giderleri ve abonman sözleşmelerinde genç avukatlara indirim sağlanmalı, vergi muafiyeti artırılmalıdır. Tarafımızca hak olan ücretlerin ödenmemesi emeğimizin sömürüsü haline gelmiştir. Kolluk personellerinin keyfi uygulamaları nedeniyle meslek onuruna uygun mesleğimizi icra edemiyoruz. Savunma hakkı kutsaldır, genç avukatlar olarak hiçbir zaman susmadık, susmayacağız.”
Düğmesiz cübbelere dikkat çektiler
Genç Avukatlar Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinin açıklanmasının ardından TBB Başkanı Erinç Sağkan söz aldı. Sağkan şöyle konuştu: “Üzerimizde bizi birbirimize eşitleyen düğmesiz cübbelerimize iyi bakınız. İşte bu cübbe; yağmurda, soğukta, direnişte ama en çok umutta vücut buldu. Bu cübbe, barolarımızın bölünmemesi, mesleğimizin itibarının korunması için omuz omuza direnirken, barınağımız ve çatımız oldu. Bu cübbe, bütün darbe dönemlerinde darbecilere karşı yurttaşlar için kalkan, ortadan kaldırılmaya çalışılan hak ve özgürlükler içinse son sığınak oldu. Bu cübbe sadece ülkemizde değil bugün İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama, soykırıma karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde yaptığımız başvuru ile Filistinli sivillerin, kadınların ve çocukların da kalkanı oldu.’’
Anayasızlaşmaya doğru gidiliyor
Anayasa’nın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının hiçe sayıldığını hatırlatan Sağkan, şöyle konuştu:
‘‘Geçtiğimiz kasım ayında Anayasa Mahkemesi önünde, hukukun ve anayasanın üstünlüğünü savunmak için bir aradaydık. Anayasa Mahkemesinin meslektaşımız Can Atalay hakkında verdiği kararın bağlayıcılığını anlatmaya çalıştık. Ne yazık ki, geldiğimiz noktada meslektaşımız Anayasa Mahkemesinin ihlal kararına rağmen hâlâ cezaevinde tutuluyor. Biz hukuk devleti diye haykırırken kanun devleti bile olmaktan uzaklaşılıyor, anayasasızlaşmaya doğru yol alınıyor. Ülkemizde bağımsız yargının, adil yargılanma hakkının, hukukun üstünlüğünün en güçlü savunucusu her zaman biz avukatlar olduk. Yine bugün de hukuk devleti için, yargı bağımsızlığını savunmak için buradayız.”
Hukukun üstünlüğünün değeri yok
Sağkan’ın ardından konuşan Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu da “Hiçbir zaman hukuk devleti olmadık aslında biz ancak artık yasa devleti bile değiliz. İktidar TBMM’den çıkan yasalara uymuyorsa hukukun üstünlüğü diye bildiğimiz her şeyin değeri iktidarın gözünde çöp kadarsa geride yaşatacağınız bir hayat kaldı mı? Ama biz buradayız işte. Çünkü teslim alamadıkları tek bir kurum kaldı o da savunma ve savunmanın örgütü. Her şeye rağmen biz dara düşen herkesin umudu olduk. İktidarları bu kadar huzursuz eden hukukun üstünlüğünü tanımamız” ifadelerine yer verdi. Mitinge gelerek avukatlara desteklerini sunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Ülkede en çok ihtiyacımız olan adalete olan inancınız bizi ayakta tutuyor. Sığınacağımız tek şey adalet. Bu mücadelenizi sonuna kadar desteklediğimi ifade etmek isterim” dedi.
Savunma hakkının önemi bilinmiyor
Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Nahit Eren de Tahir Elçi’yi anarak sözlerine başladı. Hukukun üstünlüğünün rafa kaldırıldığı, adil yargılanma hakkının kullandırtılmadığı bir ülkede savunma hakkının da önemi bilinmiyor. Baskıyla, katlederek ve ekonomik olarak sindirmeye çalıştığınız avukatlar hiçbir zaman boyun eğmeyecek. Barışın egemen olduğu, savunmanın susturulmadığı yarınlar diliyorum. İyi ki avukatlar var, iyi ki bu ülkede barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi savunan sizler varsınız” dedi. Avukatlar bunun üzerine “Tahir Elçi ölümsüzdür” sloganını attı.
Adliyeler AVM’lere dönüştü
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, ise çoklu baroya dikkati çekti ve şunları söyledi:
“Savunmanın etkisiz kılındığı bir sistemde demokrasiden ve hukuktan bahsedilemez. Avukat mesleğinin güçlendirilmesi yurttaşın savunma hakkının da güçlendirilmesidir. Mesleğimizi yapabilmek için büyük bedeller ödüyoruz ama avukatlar korunmuyor. Ülkemiz hukuk kurallarına uymuyor, Can Atalay hala cezaevinde tutuluyor. Adaleti, eşitliği savunan barolar eşitsiz temsil edilmektedir. Bu yanlıştan biran önce dönülmelidir. Adliyeler büyüdü ama içinde adli yargılamalar yapılmayan AVM’lere dönüştü. Savunmanın etkisiz kılındığı bir sistemde demokrasiden ve hukuktan söz edilemez. Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkmak konusundaki mücadelemiz devam edecek.’’
Veterinerler: Diyalog yolları tükendi
Veteriner Hekimler de ‘27 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Günü’ etkinlikleri için Ankara’ya geldi. Anıtkabir’i ziyaret eden veteriner hekimler, daha sonra Ulus Meydanı Zafer Anıtı önünde beyaz önlükleri ile basın açıklaması yaptı. Açıklamaya birçok dernek ve meslek odası da destek verdi. Açıklamada ‘‘Mesleğimizin uğradığı haksızlıklara karşı yıllardır sürdürdüğümüz diyalog yolları artık tükenmiş, sorunlarımızı kamuoyuna açık ifade etmekten başka bir yol kalmamıştır” denildi.
Şu ifadeler yer aldı: “Veteriner hekimler olarak uzun zamandır yaşadığımız hak kayıplarına ötekileştirmeye ve yok sayılmaya rağmen fedakârca ve sabırla görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Çünkü üstlendiğimiz görevlerin ihmal edilmesi, koruyucu hekimlik, aşı üretimi, güvenilir ve yeterli gıdaya erişim, hayvan, insan ve çevre sağlığı hayati alanlarda ciddi sorunlara sebep olabilecek niteliktedir. Ancak aldığımız risklere ve yıllardır süren sabırlı bekleyişimize rağmen yaşanan haksızlık ve mesleki değersizleştirme artarak devam etmektedir. Gelinen noktada insan onuruna yakışır yaşam ve görev yapma şartlarımız tamamen ortadan kalkmış, önlem alması kaçınılmaz hale gelmiştir. Veteriner hekimler özellikle son 40 yıldır hak kayıpları yaşamış, sorunlarımız dayanılmaz noktalara ulaşmıştır. Özetlemek gerekirse 1949 yılından beri her yıl için alınan iki aylık fiili hizmet zammı hakkı 2006 yılında ‘Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır’ gerekçesi ile ellerinden alınmıştır. Veteriner hekimler, sağlık sınıfında olmalarına rağmen 2018, 2022 ve 2023 yıllarında diğer sağlık mensuplarına emeklilikte ek ilave haklar verilirken; kapsam dışı tutulmuşlardır.’’
Ataması yapılmayan öğretmenler de bugün Ankara’da seslerini duyuracak. Ulus Meydanı’nda toplanacak öğretmenler mülakata hayır demek ve atama taleplerini haykırmak için bir buluşma gerçekleştirecek.
Öte yandan Özel Öğretmenler Sendikası da eylem çağrısı gerçekleştirdi. Açıklamada MEB önüne çağrı yapılarak “Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin bütün gücü ve tepkisiyle bu kez taban maaş yanında Yusuf Tekin’i istifaya çağırmak için Millî Eğitim Bakanlığı önünde olacağız.
29 Nisan Pazartesi günü saat 15.30’da ise öğretmenlerimiz, Sendika temsilcilerimiz ve elbette TED Aliağa Koleji velilerimiz ile bir kez daha TED Aliağa Koleji önünde olacağız.” ifadeleri yer aldı. birgun.net