FRANKFURT
Türkiye’deki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile belediye başkanları, ve üniversite öğrencilerinin tutuklanmasına tepkiler yurt dışında da devam ediyor.
Frankfurt’ta tarihi Römer Meydanı’nda SPD, Die Linken, Yeşiller, Volt, Alman Sendikalar Birliği, CHP Frankfurt Birliği, Halkevi, Sol Kültürevi, TİP, DİDF, AABF Hessen’in de aralarında olduğu yirmiden fazla siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun düzenlediği mitingte siyasi tutuklulara özgürlük talep edildi. Miting, sanatçılar Deniz Erdem ve Barış Tekin’in “Yiğidim aslanım burda yatıyor” adlı eseri söylemesiyle başladı.
Mitingi organize edenler adına konuşan Volt temsilcisi Fiane Byrne, „Biz dayanışmayı önemsiyoruz. Römer’den tek adam rejimine karşı adalet için güçlü bir sinyal gönderiyoruz. Demokrasi illüzyon değildir. Eşitsizliğe, yoksulluğa, hukuksuzluğa karşı mücadele etmek gerekir. Milyonlarca insan rejimin korku duvarını aştı. Gençler direnişin yüzü oldular. Avrupa olan bitene yüz çevirmesin. Türkiye işbirliğini gözden geçirsin. Basın ve ifade özgürlüğü, temel insan hakları yerine getirilsin, parlamenter sisteme dönülsün“ dedi.
Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Mike Josef, Paris ise, Amsterdam, Helsinki, Barselona, Florenz, Milano’nun da aralarında olduğu AB kentlerinin belediye başkanlarıyla birlikte Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve Türkiye’de demokrasi için destek çağrısı başlattıklarını söyledi. Mitinte konuşan Frankfurt İl Genel Meclis Başkanı Hılime Arslaner ile Federal Milletvekili Deborah Döring de, belediye başkanları ve siyasi tutukluların derhal salıverilmesi çağrısı yaptılar. Mitignte sık sık „Hak, hukuk, adalet sloganları atıldı.
Mike Josef’den demokrasi tarifi
Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Mike Josef, Belediye Başkanı Nargess Eskandari Grünberg ve Kültürden Sorumlu Belediye Encümeni, SPD Frankfurt Başkanı İna Hartwig ile birlikte çıktığı kürsüden demokrasinin tek kişinin hakimiyeti olamayacağını söyledi. Josef, „İfade özgürlüğü, kanun önünde eşitlik, bizi kimin yöneteceğine karar verme hakkı, hayati konudur. Türkiye’nin gençlerinin özgürlükleri ve gelecekleri için mücadele etmeleri tesadüf değildir. Önümüzdeki günler, haftalar ve aylar gelecek on yılların gidişatını belirleyecek. Özgürlüğü, (Almanya’da ilk meclisin toplandığı) Pauls Kilisesi’nin şehri olan kentimizden daha iyi kim bilebilir? Özgürlük asla bir hediye değildir, özgürlük için savaşmalı ve gerektiğinde savunulma yapılmalıdır. Bir birey asla hizmet etmesi gereken ve hükmetmemesi gereken ülkenin hayati çıkarlarından daha güçlü, daha önemli olamaz. Demokrasi halkın liderliği demektir. Asla halka hükmetmek değil. Demokrasinin özü olan güç, her zaman geçici bir güçtür. Politikacılar gelir, politikacılar gider ama özgürlük fikri asla yok olmaz. Bu meydandan, bugün sadece Türkiye’ye değil, tüm Avrupa’ya bir sinyal gönderiyoruz: Totalitarizm, despotizm ve otokrasinin tüm saldırılarına karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz“ diye konuştu.
1933 Almanya’sının sendikalarını örnek gösterdi
Alman Sendikalar Birliği adına konuşan Michael Erhart da 1933’ten önce sendikaların paramparça olmasına dikkat çekerek, „Sendikacılar elbette demokrasi, barış ve özgürlük için mücadele ettiler. Ama bölünmüşlerdi. Ve sonunda sendikacılar, cezaevlerinde buluştular. Rahip Martin Niemüller’in ‘Önce komünistleri götürdüler, ses çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sıra bana geldiğinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı“ özlü ifadesi var. Demokrasi önemli. Basın, düşünce ve ifade özgürlüğü uygulanmalıdır. Siyasi tutuklamalara son verilmelidir“ dedi. Türkiye’de sokağa çıkan, mitinglere katılan yüzbinlerce insanı hayranlıkla takip ettiklerini kaydeden SPD Frankfurt Başkanı İna Hartwig ise, Federal Hükümet ve Avrupa Birliği’ne Türkiye’de hukukun üstünlüğüne dönülmesi için ağırlığını koyması çağrısı yaptı. „Hartwig, „Bu şekilde devam edilemez. Demokrasiye ve muhalefete bu şekilde bir saldırıya hoşgörü gösterilemez“ diye konuştu.
Hür seçimden korkuyor
Sol Partili (Die Linken) Ulrich Wilken de „Serbest seçimler mi, seçme ve seçilme hakkına yönelik darbe mi. Erdoğan yeniden, yeniden demokrat olmadığını gösteriyor. Hür seçimlerden korkan bir otokrat. İmamoğlu ve diğer seçilen belediye başkanlarının görevden alınması bir darbedir. Amaç halkın kendi iradesiyle yönetilmesine engel olmaktır. Bu demokrasi değildir. Tutuklamaları kınıyor, bütün politik tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz“ ifadelerine yer verdi.
Sanatçılar Deniz Erdem ve Barış Tekin mitingte sahne aldılar
Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasının siyasi bir hesaplaşma olmayıp halkın iradesine indirilen ağır bir darbe olduğunu savunan Frankfurt CHP Birliği Başkanı Ercan Beğen, „Üniversite öğrencilerinin Anayasa ile güvence altına alınmış yürüyüş hakkını kullanmaları nedeniyle tutuklanmaları, gençliğin sesinin bastırılmak istenmesi, İstanbul Barosu’na kayyum atanması, hukuk devletinin direklerine doğrudan bir müdahaledir. Ancak bu karanlığa rağmen Maltepe Meydanı’nda, Türkiye’nin dört bir yanında milyonlar sokağa baskıya, hukuksuzluğa karşı haykırdı. Hep bir ağızdan bu ülke bizim, gelecek bizim dediler. Türkiye’deki hukuksuzluğu kabul etmiyoruz“ diye konuştu.