6.1 C
Almanya
Pazar, Kasım 24, 2024

Diyetin vazgeçilmez 11 besini

Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, diyet için gerekli 11 besinin vücuda olan etkilerini anlattı

Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Özellikle kilo vermek isteyenler için ideal özelliklere sahip bu besinlerin ne miktarlarda tüketileceği kişilerin yaş ve sağlık durumlarına göre değişebilir. Bu nedenle beslenme ve diyet uzmanına danışılması ve yapılan kontrollere göre kişiye özel bir besin programının oluşturulması oldukça önemli” dedi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, birbirinden farklı 11 besinin vücuda olan etkileri ve nasıl tüketilmeleri gerektiği hakkında şunları söyledi:

Kivi

İçinde bol miktarda vitamin bulunduran kivideki C vitamini, antioksidan özelliğiyle vücudu korur. Düzenli tüketildiğinde kalp hastalıklarından kanser ve obeziteye kadar birçok sorunda etkili olduğu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır. En önemli yararı ise yüksek lif içeriği sayesinde kabızlığa karşı etkili olmasıdır. Ara öğünlerde de tatlı ihtiyacını karşılamak amacıyla 2 adet orta boy kivi tüketilebilir.

Sarımsak

İçeriğindeki allilik sülfitler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren sarımsak, aynı zamanda tümör hücresinin çoğalmasını baskılayan enzimleri uyarır ve kandaki kolesterol düzeyini azaltır. Sarımsağın en iyi bilinen etkisi ise kolesterolü düşürmesidir. İçerisindeki selenyum sayesinde kalbi de koruyor.

Keten tohumu

Yüksek lif, omega3, B kompleks vitaminleri ve E vitamini içeren keten tohumu, müsilaj etkisi sayesinde kabızlığı önlüyor. Dolayısıyla keten tohumu tüketimi, kilo verme sürecini hızlandırır. Göbek ve basen bölgesindeki yağların kısa süre içinde yakılmasına yardımcı olur. Ayrıca birçok hastalığın tedavisinde kullanılan şifalı bir tohumdur. 1 bardak suyun veya 1 kâse yoğurdun içine taze öğütülmüş olarak eklenip 30 dakika beklendikten sonra tüketilebilir.

Biberiye

Gıda ürünlerinin muhafazası için kullanılan biberiyenin bilimsel pek çok çalışmada; cilt, akciğer, mide, meme, yumurtalık, rahim ve kolon kanserleriyle lösemi riskini düşürdüğü gösterilmiştir. Bağırsaktaki yağı emmeden atması özelliğiyle zayıflamaya olumlu etkisi olurken, yüksek kolesterolün de düşmesine yardımcı olur. Etlerin üzerine serpilerek kullanılabilir. Ayrıca iki tatlı kaşığı çekilmiş biberiye yaprağı demliğe konup, 400 ml suyla 10 dakika bekledikten sonra süzülüp tüketilebilir.

 

Mercimek

İçeriğinde zengin nişasta ve bitkisel proteinler barındıran mercimek, potasyum içeriği sayesinde hipertansiyonu düşürür, kalp hastalığı riskini azaltır. Zengin lif içeriği sayesinde tok tutar ve kilo kaybına yardımcı olur. Yemeği ve çorbası yapılabileceği gibi, haşlayıp salatalara katılarak da tüketilebilir.

Kabak

Kabak; düşük kalorisi, yüksek lif içeriği ve bağırsak çalıştırıcı özelliği ile zayıflamak isteyenlerin vazgeçemeyeceği bir besindir. Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Zeytinyağlı yemeği yapılabilir, fırında pişirilebilir ya da çiğ olarak salataların içinde tüketilebilir. Miktar sınırlaması olmadan özgürce yenebilecek bir besindir.

Yoğurt

Kalsiyum kaynağı olması dışında probiyotik içeriği açısından da zengindir. Bağırsak sağlığını korur, yağ yakımına destek olur, tansiyonu düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir, diş ve kemik sağlığını destekler, kolesterolü dengeler ve tatlı isteğinin önüne geçilmesine yardımcı olur. Yoğurdun evde mayalanıp, özellikle protein bulunmayan öğünlerde yemeklerin yanında birer kâse tüketilmesi faydalıdır. Bu sayede kabızlık, ishal, hazımsızlık gibi sıkıntıların önüne geçmek ve tokluk süresini uzatmak mümkündür.

Yulaf

Yulaf lezzetli, hazırlaması pratik ve vücudumuzu gün içinde ihtiyaç duyacağı A vitamini, B1, demir, çinko, folik asit gibi birçok besin maddesine sahip bir besleyicidir. Lif içeriği oldukça yüksektir. Kolesterol düşürücü etkisi vardır. Bağırsakta şişkinlik yaptığı için uzun süre tok tutucu özelliğe sahiptir. Yoğurda ya da süte katarak lezzetlendirilebilir.

Balık

Omega3 deposu balık, özellikle mevsiminde tüketildiğinde içerdiği yağ asitleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine destek olur. Bağışıklık sistemini korur, zekâ gelişimine fayda sağlar, kalp sağlığını ve kemikleri güçlendirir, hücreleri onarır, diyabet riskini azaltır. Bu nedenle özellikle mevsiminde haftada 2 kez tüketilmesi faydalı olur. En ideal pişirme yöntemi fırınlamadır.

Yeşil çay

Antioksidan değeri sayesinde kanser riskini düşürür, vücut direncini yükseltir. Ayrıca Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklarda da riski düşürücü etkisi vardır. Kalp sağlığını korur, yağ hücrelerini harekete geçirerek yağ yakımına yardımcı olur. Hamileler, böbrek ve hipertansiyon hastaları hariç gönül rahatlığı ile gün içinde yeşil çayı bal, limon veya tarçın ile tatlandırarak tüketmek mümkün. (BSHA- Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

Son Haberler

İlgili Haberler